Kim ve nasıl dur diyecekse desin

 
“Bir kadınım ve kadın olmamla mı alakalıdır bilemiyorum; ancak korkuyorum. Beni korkutan şey de şehrimizi istila eden dilencilerdir. Her trafik sinyalizasyonu sisteminin yanında, metro giriş ve çıkışlarındaki basamaklarda özellikle... Vardiyalı çalışıyorlar sanırım! Hep aynı simalar. Para vermeyince çoğu ya beddua ediyor ya da kötü sözler söylüyor.

ÜSTELİK TEHDİT ETTİ

Bu fotoğrafı çekerken yanımda bulunan kadın arkadaşım da bu dilencilerden çok korktuğunu açıkladı. Hem sanmıyorum ki korkmayanımız çıksın. Canımıza tak ettirdi bu dilenciler. Kim ve nasıl dur diyecekse desin artık. Bakınız bu dilenci fotoğrafını çektiğimi fark etmiş olsa gerek ki aracımın başına gelerek; “Fotoğrafımı sil. Yaptığın şey suçtur. Derhal sil ve göreceğim sildiğini hadi...” diyerek beni tehdit etti. Şükür yeşil ışık yandı da kaçabildik. Arkadaşımın eli ayağı dolaştı korkudan. Elbette benim de... İki yüz metre gibi gittikten sonra aracı kenara çektik. Korkudan ağzımız kurumuştu. Birlikte su yudumluyorduk ki... İşte tam o esnada da başka bir dilenci gelmesin mi! Bu dilenciler canınıza yetti gari! Zabıtamız ne iş yapar?”

ARTIK PARA VERMEYİN

Aynı korkular ben de var kıymetli okurum. Ancak hep söylüyorum. Onlara para veren vatandaşlarımızdır, asıl suçlu olanlar. Bazı dilencilerin günlük kazancı en üst düzey kamu yöneticilerinin hatta CEO maaşlarının bile üzerindeyken... Zerre yorulmadan elde etikleri bir kazancı neden terk etsinler ki? Hem siz zabıta olmuş olsaydınız ne yapabilirdiniz? Hiçbir şey! Onları bu hale getiren biz bazılarımız... Ne olur, lütfen, çok rica ediyorum; şu dilencilere para vermeyin. Verdiğiniz her kuruş para bizlere kötülük olarak dönüyor. Halen farkında değil misiniz?

YAĞMUR YAĞINDA GÖLET OLUŞUYOR

HÜRRİYET Bursa gazetesi abonelerimizden olan esnaf Yılmaz Deniz şikâyetini şöyle dile getiriyor: “Nilüfer ilçesi Akpınar Caddesi üzerinde kendi halimde olan bir esnafım! Suya sabuna pek karışma taraftarı değilim. Çünkü ne vakit bir işe burnumu sokmaya kalksam başım ağrıyor! Bu kez de farklı bir şekilde burnumu sokayım dedim çok farklı gidişe! Onun içinde keyifle okumakta olduğumuz köşeniz aracılığıyla yapayım bu işi dedim. Fotoğraflarımda da gördüğünüz gibi her yağmur sonrası caddemizde oluşan irili ufaklı onlarca göletten rahatsız oluyoruz!

İSYAN EDİYORUZ

Özellikle bazı araç sürücülerinin inadına son sürüt suya girmelerini görünce deliriyorum! Bu sebepten dolayı çok kez kavga ettim. Hani kaldırımda da farklı bir durum yok. Buradaki tek iyi taraf, en azından araçlar sizi ıslatamıyor. Diyeceğim o ki her yağan yağmurla akıllarımıza daha da düşen yetkililere isyan ediyoruz! Aklıma gelmişken ultra fahiş fiyatlı konutlara ev sahipliği yapan cadde üzerinde birçok noktada kaldırıma benzeyen bir şeyler var onlar da kesinlikle kaldırım değiller!”

HAYIRLI OLSUN OLMASINA DA...

HÜRRİYET Bursa gazetesi abonelerimizden OTDÜ 99 yüksek endüstri ve yüksek makine mühendisi Serkan Özgiray’ın e-postasını özetimle aktarıyorum: “Osmangazi ilçesi Yeniceabat Mahallesi’nde (As Merkez AVM arkası) bulunan ve Türk Telekom’a ait olan menhol kapağı asfalt sevisinden 15 santim civarı aşağıdadır. Aşağıda olma sebebi de isteksizce yapılan asfalt atma sonucu oluşmuştur. Yani Türk Telekom masumdur. Bu durum o kapağın üzerinden geçen araçlarıyla geçen araç sahiplerini delirtmeye yetmekte ve artmaktadır. Beraberinde fotoğrafımda da görüleceği gibi menhol kapağının bir ucu çatlaklı şekilde kırılmış. Ciddi bir risk oluşumuna gebe durum var ortada. Ayrıca ilgili kapağın sol ön kısmında kalan ve darmaduman olan kaldırım hali ne olacak? Üç yıl falan oldu sanırım. Üzerinde “Hayırlı olsun” yazılı devasa demir tabelayı diktiler ve gittiler. Burada hayırlı olacak olan ne onu anlatsın biri bana da ben de öğreneyim!”
Yani öğrenmenin yaşı yok mu demek istiyorsunuz Serkan Özgiray?

HÜRRİYET BURSA YAZIYOR, SORUNLAR ÇÖZÜLÜYOR

ÖYLE BİR SORUN ARTIK YOK

OKURLARIMIZDAN olan Derya Aydemir: “Osmangazi ilçesi Kiremitçi Caddesi Tayakadın Mahallesi No. 32 ile 38’in önündeki duruma, yayımınızdan sonra müdahale edildi. Çok teşekkür ediyorum sizlere...” diyor.
Evet. “Yorum Yok” başlığımla yayımlamış olduğumuz haberimizdi bu Derya Aydemir. Süreci öncesi ve sonrası olarak da takip ettiniz. Ben de size teşekkür ediyorum. Bu esnada Hürriyet Bursa gazetesini takip eden yetkililere de teşekkür ederim. Bizi takip etmeye devam edin derim!