Paylaş
‘Gençlere sahip çıkmak gerekir’ diyerek özetini çıkarttığım haklı serzenişin hikayesini aktarıyorum: “Muhammet Abi, merhaba. Fotoğrafımızda gördüğünüz neşeli, heyecanlı, azimli ve çevresine zerre ziyanları olmayan biz gençler kaykay kullanmayı çok seviyoruz. Bu bizim sporumuz. Bu sporu yaparken de başta kendimizi, ailemizi ve karşı tarafı üzmemek adına araçların seyrettiği alanlarda kaykaylarımıza binmiyoruz. Bakınız. Biz Bursa’nın en modern ilçesi olan Nilüfer’de yaşıyoruz. Gördüğünüz kaykay alanı da 45 metrekarelik bir yer. Burası da Nilüfer’in en meşhur dinlenme, eğlenme ve eğlence merkezlerinden biri olan PodyumPark içerisindeki kaykay parkıdır. 45 metrekarelik bir alandan bahsediyoruz. Tavuk kümesinden biraz büyükçe! Vaziyet böyle olunca da bizlerin sakatlanma ve yaralanma ihtimali olabildiğince artıyor. Bursa’daki tek kaykay parkının da (Avrupa standartlarında değil. Ama kötünün iyisi) Sukay Park’ın içinde olması çok ilginç! Çünkü burası merkez olan 3 ilçenin de en uzak noktasında bulunuyor. Ayrıca Sukay Park’ın kış sezonundan dolayı saat 17.00’de kapanması biz kaykay sevdalıları için büyük bir sorundur.”
YEDİNCİ KELİME ÇIKMADI
“Geçen günlerde Bursa’da konuyla alakalı olarak bir açılış yapılmıştı. Açılışta görevli sıfatıyla bulunmuştum. Davete bir siyasi partinin hukuk işlerinden sorumlu genel başkan yardımıcısı geldiğinde sevindim ve açılışın sonlarına doğru onu bekledim. İsteklerimizi anlatmak istedim. Fakat daha altıncı kelime ağzımdan çıkmıştı ki kartını uzatarak beni bir canlı gibi görmeyerek yanındaki arkadaşlarıyla çekip gitti! Ben de verdiği kartı o an yırtıp attım! Bizler başta da belirttiğim gibi çevresine zerre ziyanı olmayan ve iyiden güzelden yana ne varsa herkesi seven-sayan gençleriz. Bizlere neden sahip çıkılmıyor?”
Alinur Aktaş, Mustafa Dündar, Oktay Yılmaz ve Turgay Erdem başkanların dikkatlerine. Bizleri seven ve sayan gençlere sahip çıkmak gerekmez mi?
DEVEYE SORMUŞLAR
Hürriyet Bursa gazetesi abonelerinden Pernur Şamaz’ı dikkati için kutluyorum. Diyor ki: “Üç gün önce, Uludağ Üniversitesi Metro İstasyonu çıkışındaki üzücü ve bir o kadar da düşündürücü olan pankart tuzağına yer vermiştiniz. O da bir şey mi? Çünkü o pankart oraya on gün önce asıldı. Yani henüz çok taze!
Şimdi bakınız lütfen. İlgili aksaklıklar da o pankarttan sonra 50 metrelik alan içinde. Gerçekten de maksimum 50 metrelik alan içinde. Ötesini siz düşünün artık, yüz binlerce dönüme sahip olan bir alan… Deveye sormuşlar “Neden boynun eğri?” Deve de: “Nerem doğru ki?” demiş. Saygılarımla.”
HÜRRİYET BORSA YAZIYOR SORUNLAR ÇÖZÜLÜYOR
DÜZELTİLMESE DAHA MI İYİYDİ NE
YOK ARTIK başlıklı rezalete, yayımımızdan sonra (Dörtçelik Çocuk Hastanesi önü) müdahale edilerek özellikle gece vakti çok büyük risk oluşturabilecek sorunun kapatıldığını gördüm. Ancak biz yayımlamasaydık da keşke hiç müdahale edilmeseydi! Onarılmış hali daha tehlikeli olmuş. En azından eski haliyle sadece gece vakti çok büyük risk oluşumu vardı. Şimdi bu risk gündüz de var artık. Üstelik fazlasıyla. Hem de özellikle görme engeli olan kardeşlerimize. Tebrik ediyorum! Bizler bir Almanı, bir Japonu… Övmeye ve örnek gösteremeye devam edelim. Çünkü bu en kolayı!
SORU BAŞKAYDI
Yıldırım Belediyesi ‘MİLLİ SERVET ÇARÇUR OLDU’ oldu başlıklı, Piremir Mahallesi Keyruvan Parkı ile alakalı yazıma istinaden yanıt göndermiş; “Şikâyetiniz incelenmiştir. Belediyemiz Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerince, habere konu olan Keyruvan Parkı’nda, park yenileme çalışması yapılmıştır. Su tasarruf planı kapsamında parka otomatik sulama sistemi entegre edilmiştir. Bu bağlamda parkta kazılan bölge ivedilikle eski haline geri getirilecektir. Bilgilerinize sunarız. Yıldırım Belediyesi Koordinasyon İşleri Müdürlüğü.”
Çalışmalarınızı sunan video kaydınız için de teşekkür ediyorum Yıldırım Belediyesi; ancak şikâyetin sahibi Hürriyet Bursa gazetesi abonesi okurumuz, Ekrem Bülbül: “Neden planlı iş yapmıyorsunuz?” diye sormuştu...
Paylaş