Paylaş
Bu satırlar yemek yazarı Aydan Üstkanat’ın “Un” kitabının önsözünden. Her daim elimin altında olan “Şekersiz” ile “Mevsiminde Yemek” kitaplarının ardından yine çok başarılı bir çalışmaya imza atmış Üstkanat.
Bu kez de onu tanıyanlar, sofrasına konuk olanlar tarafından efsane gibi anlatılan ekmek ve hamur işleri tariflerini paylaşıyor bizlerle. Tüm tahıllara saygı duruşu olan kitap neolitik çağdan günümüze unun tarihçesiyle başlıyor. Un çeşitleri, mayalama süreci, hamur yoğurma sırları anlatıldıktan sonra sıra tariflere geliyor. Unda kinoa, greçka, pirinç, nohut, soya, keçiboynuzu, badem, fasulye gibi besinlerin unlarıyla yapılan glütensiz hamur işleri tarifleri de yer alıyor.
Tabii ki başrolde tahıllısından ayvalısına, otlusundan bazlamasına, pitadan sütlüsüne, sebzelisinden, zeytinlisine, briyoşundan naana farklı kültürlerden ekmek çeşitleri var. Sonra sıra çöreklere, makarna çeşitlerine, keklere, poğaçalara, kurabiyelere, keklere, turtalara geliyor.
Aydan Üstkanat, reçetelerinde sadece katkı maddesiz doğal ürünlere yer veriyor. Sebze, peynir, zeytinyağı, tereyağı, et, baharatlı otlar, tahin, pekmez, bal, haşhaş, çörekotu, yumurta ve yoğurt temel malzemeleri...
Çok uzun süredir şekeri yaşamından çıkardığı için tariflerinde genellikle şeker yerine agave şurubu ya da bal kullanıyor. Ama şekeri tercih edecekler için şeker oranlarını da veriyor kimi tariflerde.
Üstkanat, okurken dahi insanı mutlu eden iki senelik bir çalışmanın ürünü muhteşem bir kitaba imza atmış. Kendisi aynı zamanda çok iyi bir fotoğraf sanatçısı ve grafiker olduğu için hem görseller hem de kitabın tasarımı çok başarılı. İnsanın içinden kitabı eline alır almaz hamur yoğurma isteği geliyor. Fırından yeni çıkmış ekmek kokusunu duyar gibi oluyorsunuz. Ben pazar günü paskalya çöreğiyle denemelere başlıyorum. Tüm Hıristiyanların paskalya bayramı kutlu olsun...
Tasarım şişeler ve zeytinyağlı yemekler
Türkiye’nin önde gelen şeflerinden Murat Bozok, Mimolett’i kapattıktan sonra yoluna eğitmen ve danışman olarak devam ediyor. Geçen hafta içinde Bozok, bir grup yemek yazarına danışmanlık verdiği mekanlardan Spago Restoran’da zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir menü sundu. Mimolett, Fransız mutfağı ağırlıklıydı. Ancak Murat Bozok son dönemde Akdeniz mutfağına, Anadolu malzemelerine daha çok ilgi duyuyor, yerel ve mevsiminde ürünler kullanıyor.
Bu kez de Yudum’un yeni zeytinyağı markası Egemden’in Organik Natürel Sızma, Erken Hasat Natürel Sızma ve Soğuk Sıkım Natürel Sızma çeşitleriyle Ege mutfağından lezzetli yemekler yapmıştı. Anasonlu kereviz, Girit ezmesi, pırasa ve kuşkonmazlı dil balığı, zeytin ezmeli levrek ve portakallı enginar bir kez daha Murat Bozok gibi bir şef ve zeytinyağı gibi bir lezzet için “iyi ki varlar” dedirtti.
Marka, yeni ürünleriyle birlikte yeni bir sosyal sorumluluk projesine de imza atmış. “Egem’in Bereketi Kadının Emeği” projesi kapsamında Ayvalıklı ev kadınlarına cam işleme kursu verilmiş, şimdi kadınlar markaya özel şişeler tasarlıyor.
Evin Galeri
Evin Sanat Galerisi 21. Yıl Sergileri birbiri ardına devam ediyor. Sanat öğrencisi olduğu dönemlerde galerinin sıkı bir ziyaretçisi olan ve o günlerden tanıdığım Emin Turan’ın 7’nci kişisel sergisi geçtiğimiz hafta açıldı.
İlk sergilerinde, daha sosyal medya hayatlarımıza girmemişken, elektronik iletişim sistemlerini konu alan işleriyle dikkatleri üzerine çeken Turan, son iki sergisinde bir dönem yaşadığı ve dolaştığı Latin Amerika kültürünü yansıtan resimlere imza atıyor.
Yeni sergisi LA FABULA ise döneminin tanığı olarak bu dünyadan bir dizi insanlık hikayesi anlatıyor.
Emin Turan, resmini yerçekimi geometrisi ismini verdiği bir doku üzerine kuruyor. Sanatçı resimlerinde Latin Amerika’nın mistik tarihini başarıyla yorumluyor.
Kuşkonmaz
Kuşkonmaz ilk çağlardan beri Batı mutfaklarının en gözde sebzelerinden biri. Ancak ülkemizde tarımı yapılmaz, sadece İç Anadolu’da tilkişen denilen yabani cinsi, yemeklerde kullanılırdı. Kuşkonmaz son birkaç yıldır Eskişehir’in Sarıcakaya Vadisi’nde yetiştiriliyor.
“Kralların Sebzesi, Sebzelerin Kralı” denilen kuşkonmaz yüzyıllar sonra kökeni olan Anadolu topraklarına geri döndü diyebiliriz. Arman Badur ve Murat Şenbuz’un kurduğu Nomad Tarım’ın ürettiği kuşkonmazlar yurtdışından ithal edilenlerden çok daha taze ve lezzetli. Şimdi de tam mevsimi. Tavanın içine koyduğunuz zeytinyağında birkaç dakika sote etmeniz yetiyor.
Izgarasını da yapabilirsiniz. Sonra da ister üzerine yumurta kırıp kaşar peyniri rendeleyin, ister et ya da balığın yanında servis yapın, ister salatanın içine koyun. Tek önerim çok az pişirmeniz.
Neden sıvı detoks?
Sıvı detoks ne işe yarar, kimler yapabilir, sağlıklı mıdır?
Bu konuda farklı düşünceler var. Bazı uzmanlara göre sıvı detoks, vücuttaki ödemi, şişkinliği ve toksinleri atmaya yarıyor.
Çok sık uçak yolculuğu yapanlara, stres altında çalışanlara, kendini bitkin ve yorgun hissedenlere, mevsim değişikliklerinden etkilenenlere öneriliyor.
Ama bu çok kolay bir şey değil.
Ben bugüne dek sadece bir kez -5-6 yıl kadar önce- 4 günlük bir detoks yaptım. Kafeinsiz kalıp korkunç bir baş ağrısı çekince, açlıktan kıvranınca bir daha tekrarlamaktan vazgeçtim.
Şimdi çiğ beslenme, haşlama ve sebze suları bir arada kendi vücut dengelerime göre uydurduğum karma bir detoks yapıyorum ara ara. Et, peynir ve karbonhidratlı besinler yemeden birkaç gün geçiriyorum. Ya da en azından günde iki öğünü sadece sebze suları ve sebze yemekleriyle geçiştiriyorum.
Son olarak Umay Villa’nın her öğüne denk gelecek 6 tane 400 ml’lik içecek içeren “Tam sıvı detoksu” serisini denedim. Tabii kendi yöntemimle.
Kaju, tatlı patates, hurma, kereviz sapı, badem sütü, keten tohumu, chia tohumu, goji berry gibi malzemeler kullanılmış. Lezzetleri de gayet iyi.
Yarı sıvı detoks paketleri de varmış. Umay Villa, “Sıvı detoks yapılırken kan şekerinin düşmemesi, yorgunluk ve bitkinlik hissedilmemesi gerekir. Bunun için de karışımları uzmanlarla birlikte çok dikkatli hazırladık” diyor.
Paylaş