Paylaş
Dünyanın birçok ülkesi gibi Türkiye’de de katkısız yiyecekler, taze ve mevsiminde ürünlerle beslenme, doğal ve organik ürünler yükselişte.
Tabii bu arada sağlıklı yaşam için neredeyse her gün yeni bir ürün baş tacı edilirken, bir başkası günah keçisi ilan ediliyor.
Ve ortalık kimi zaman tartışmalarla toz duman oluyor.
Ama şu bir gerçek ki, hem sağlığımız hem de dünyadaki kaynakların sürdürülebilirliği için yerel, taze, mevsiminde ve katkısız gıdalarla beslenmekte yarar var.
Bugün her biri kendi alanında küçük ölçekli, doğal ve sağlıklı beslenme mottosuyla yola çıkan, denediğim ve güvendiğim birkaç yeni ürüne yer vermek istiyorum...
Bir markalaşma öyküsü
1 yıl önce kadar Mikla’da yemek yerken, fırından taze çıkmış ekşi maya ekmeklerinin yanında gelen zeytinyağını çok beğenip “Nasıl ulaşabilirim?” diye sorduğumda Mehmet Gürs, hem iletişim numaralarını vermiş hem de Dr. Tan yağlarını ve markalaşma öyküsünü anlatmıştı.
25 yılı aşkın bir süre Tariş’te çeşitli kademelerde görev yapan ziraat mühendisi Mustafa Tan, doktoralı bir zeytin uzmanı.
Ve aynı zamanda Edremit’in Kaz Dağları eteklerindeki Dereli köyünde yedi kuşaktır zeytincilikle uğraşan bir ailenin üyesi.
Ancak ailenin markalaşma süreci yağlarını kullanan Mehmet Gürs’ün, 4 yıl kadar önce “Abi sen Dr. Tan markasıyla üretim yapsana” demesiyle başlar.
“Yapabilir miyiz, nasıl olur” kaygılarıyla yola koyulan Tan, 1 yıldır tam anlamıyla üretici kimliğine bürünmüş. “Artık tüm çabam kaliteli ve standardı yüksek ürünler üretmek, yeni zeytinlikler kurmak” diyor. Bu yıl zeytinyağı üretiminde, kuraklık ve zeytin zararlıları gibi kaliteyi kısıtlayan nedenlerle sıkıntılı bir sezon geçirmişler ama yine de geçmiş deneyimleri sayesinde kalite çıtasını düşürmeden üretimlerini gerçekleştirmişler.
Şimdi internet üzerinden de satışa başlamışlar.
Dr. Tan’ın zeytinyağları kadar yeşil ve siyah zeytinleri de çok kaliteli ve lezzetli.
Sabunlarını da denemenizi öneririm...
Yaveş Gari...
Türkiye’nin ilk peynir festivalini 2015 yılında Slow Food Yaveş Gari Bodrum Yerel Grubu başlatmıştı.
Bodrum Slow Cheese’in bu hafta sonu ikincisi gerçekleştiriliyor. Perşembe günü başlayan Bodrum Slow Cheese, pazar günü sona eriyor.
Türkiye’nin 7 bölgesinden 18 yerel üretici; 108 geleneksel peynir, 7 çeşit tereyağı, 5 yerel yoğurt ve 1 kaymak çeşidiyle katılıyor.
Bodrum’a komşu Ege adası Kos’tan ve Ermenistan’dan da yerel peynir ve tatlı çeşitleri var.
Slow Cheese etkinliğinin en önemli yanlarından biri, Slow Food’un Nuh’un Ambarı listesine girmiş peynirlerle ilgili sorunların yerli ve yabancı uzmanlar tarafından tartışılacak olması.
Gerçek gıdaya ulaşımın zorlaştığı günümüzde peynir yapımı gibi geleneklerin kuşaktan kuşağa aktarılması önemli.
Bugün düzenlenecek panelde “Yerel peynirlerimizi nasıl yaşatırız?” konusu masaya yatırılıyor.
II. Slow Cheese Bodrum Festivali, 5 Mart Pazar günü Milas-Kıyıkışlacık (İasos antik kenti) gezisiyle sona eriyor.
info@slowcheesebodrum.com e-mail adresi üzerinden başvuru yapılan gezide katılımcılar keçi çobanlarının dağlardaki sofrasına konuk olacaklar.
Tel: 0553 058 88 77
Şeflerden güzel haberler
2016’nın son günlerinde Kapadokya’da mesleğini son 10 yıldır Uzakdoğu’da sürdüren şef Fatih Tutak’la tanışmıştım.
Uzakdoğu serüvenine, mesleğine tutkuyla bağlı olmasına ve yaptığı yemeklerin lezzetine hayran olmuştum.
Şef Fatih Tutak’ın Bangkok’ta şefliğini üstlendiği The House of Sathorn, Asia’s 50 Best Restaurants (Asya’nın En İyi 50 Restoranı) listesine 36’ncı sıradan girdi. Kutluyor, başarılarının artarak devam etmesini diliyorum...
Healthy Bakery
Anne elinden çıkmış gibi lezzetli zencefilli kurabiyeler, kekler, peynirli ve otlu kekler, poğaçalar; şeker, un ve yağ kullanmadan yapılan hurma ve cevizli çörekler, frambuaz ya da çikolata soslu cheesecake’ler... Healthy Bakery’nin kurucusu Didem Korkmaz, glüten alerjisi olanları da unutmamış. Vişneli çörek ve brownie elmalı granola bar, glüten içermeyen ürünlerden bazıları.Doğal, katkısız, sağlıklı ve lezzetli ürünler yapan yeni nesil fırın ve pastanenin ürünlerine www.healthybakery.com.tr sitesinden ulaşılıyor.Siparişler Healthy Bakery’nin mutfağından teslim alınıyor.
Çiğ lezzetler: Rawsome
“Yedikleriniz ilacınız, ilacınız yedikleriniz olsun.”
Hipokrat’ın bu felsefesiyle yola koyulan Rawsome ekibi, doğal, kalorisi düşük, glütensiz, şeker ilavesiz tüm ürünlerini sadece kuruyemiş ve meyvelerle yapıyor.
Doğal, kalorisi düşük, glütensiz ve şeker ilavesiz atıştırmalıkların hepsini pişirmeden, ısıl işlem uygulamadan üretiyorlar.
Beş farklı çeşidiyle gerçekten de ara öğünler için çok sağlıklı bir alternatif.
Her biri de birbirinden lezzetli. Rengarenk ambalajları ise bir o kadar zarif ve eğlenceli.
Kırklareli mutfağı
Four Seasons Hotel Sultanahmet, bu kez de Kırklareli Yemekleri Haftası’yla ülkemizin yöresel mutfaklarını ön plana çıkarmaya devam ediyor.Aile büyüklerinden miras tatları gelecek kuşaklara aktarmak için çalışan Jülide Başkur, 12 Mart’a kadar Kırklareli’ne özgü yemekleri Seasons Restoran’da sunacak.Sütlü kesme çorbası, haşlanmış tavuk ve yufka ile yapılan damat paçası, asma yaprağı, taze soğan ve pırasa ile hazırlanan loznik, közlenmiş patlıcan ile domates ve çarliston biberli talçata, turşu suyu ile pişirilmiş kuru fasulye Tapkana Çuşka ve Boşnak mantısı, Papaz yahni, ciğer sarma, peynir tatlısı ve hardaliye menüde yer alan çeşitler arasında. Kırklareli mutfağının özgün tatlarını 12 Mart’a dek tatma şansınız var.Rezervasyon: 0212 402 31 50
Yeni bir azim öyküsü: Doğuş Şahin
Bu azimli genç şefin de adını yakın gelecekte çok duyacağız.
Doğuş Şahin, Yeditepe Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları mezunu.
Okul bitince Kopenhag’daki Noma Restoran’da staj yapmaya başlamış. Ardından New York’a yerleşmiş.
Daniel Humm’un 3 Michelin yıldızlı, dünyanın en iyi 50 restoranı listesinin üçüncü sırasındaki The NoMad adlı restoranında 8 ay çalışmış. 1 Mart’tan itibaren de Daniel Humm’un 3 Michelin yıldızlı ünlü restoranı Eleven Madison Park’ta çalışmaya başladı.
Yolu açık olsun...
Paylaş