Bodrum’dan güzel haberler var

Her şeyden önce artık Bodrum’a 35 ülkeden haftanın 7 günü direkt uçuş varmış.
Geçen yıl pandemi koşulları olmasına karşın 780 özel jet ve 235 mega yat gelmiş.

2021 ve 2022’nin karşılaştırmalı raporlarına göre ise mayıs sonuna dek Milas Bodrum Havalimanı’ndan ve Bodrum limanlarından giriş yapan turistlerin sayısında oldukça büyük artış olmuş.
2021 yılında İngiltere, Polonya, Rusya, Fransa ve Almanya başta olmak üzere mayıs sonu itibarıyla yurtdışından gelen turist sayısı 22 bin 479’ken, bu yıl bu sayı 125 bin 131’e çıkmış.
Deniz yoluyla Bodrum limanlarına geçen yıl 327 ziyaretçi gelirken, bu yıl sayı 28 bin 136’ya yükselmiş.
Mayıs ayından bu yana birkaç kez Bodrum’a gitme şansım oldu.

Tesislerin büyük bir bölümü halen kendini yenileme telaşında, inşaatlar hızla devam ediyor.
Evet fiyatlarda da büyük artış var ama restoranların, otellerin ve pansiyonların kalitesi artıyor.
Ancak yine de henüz servis ve sunumda eksikler var.
Bodrum doğasını korumayı misyon edinir, uzun vadeli planlar yaparsa, tesisler de günü kurtarma anlayışını bırakırsa lüks turizmin cazibe merkezi olmaması için hiçbir neden yok...

Gölköy’e yeni bir restoran

Dört kuşaktır Bodrumlu bir aileye ait olan Gölköy’de denizin hemen yanı başındaki Babana Otel’in restoranı tümden yenilenerek La Playa del Lago / Gölün Plajı adıyla yeniden açılmış.
Gündüzleri plaj, akşamları restoran olan iskelesi, yemek salonu ve barı, tasarımı ve yalın dekorasyonuyla ortaya çok zarif, Bodrum’un ruhuna yakışan bir restoran çıkmış.
Restoranın sahipleri Özyurt Ailesi’nin öyküsü de çok hoş.
Doğma büyüme Bodrumlu olan, ‘Kör Kemal’ lakaplı dedesinin başlattığı bakkal dükkanını büyüterek markete dönüştüren Halil Özyurt 1990’ların başında kazandığı paralarla otel yatırımına karar vermiş.
Paloma Oteli’ni açmış, yıllar içinde otellerin sayısı artınca Paloma Group’u kurmuş. 1996 yılında da Gölköy’ün Turizm İşletme Belgesi olan ilk otellerinden Kudret Baban’a ait Babana’yı almışlar, adını da değiştirmemişler.
Şimdi işlerin sorumluluğunu üniversitede bilgisayar ve endüstri mühendisliği eğitimi almalarına karşın babalarının yolundan giden Kemal ve Kerem Özyurt almış.
İki kardeş bu yıl, yarım pansiyon otel konseptinden çıkarak ve Bodrum’un mutfak kültürüne ait yerel malzemeleri kullanarak Akdeniz-Ege, daha doğrusu bölge mutfağı ağırlıklı bir restoran kurgulamış.
Mutfağın başında, son olarak görev yaptığı Les Ottoman Park Şamdan’daki ekibiyle birlikte gelen Vural Parlak var. Restoranın işletme müdürlüğünü ise yine çok deneyimli bir isim Fatih Yücel üstlenmiş.
Yemeklerde ve kokteyllerde Bitez’deki kendi bahçelerinden gelen mandalinaları, sebzeleri, bölgeden çıkan deniz ürünlerini, yerel sebzeleri ve tesisin girişine kurdukları dikey bahçelerinde yetişen aromatik otları kullanıyorlar. Zeytinyağları da kendi üretimleri.
Lago’nun siyah sarımsaklı karides, kâğıtta deniz levreği ve satsumalı lagos gibi yemekleri, öğle menüsünde sundukları lahmacunları, pizzaları, hamburgerleri çok başarılı.
Kalamar tava ve tiramisu ise efsane...

Dar zamanlarda şef dokunuşlu yemekler

Zor zamanlar geçirdiğimiz, maddi, manevi büyük kayıplar verdiğimiz pandemi sürecinde yeni yeni fikirler, uygulamalar da çıktı. Bunlardan biri de 50 yılı aşan deneyimiyle İstanbul’da ‘catering’ dendiğinde ilk akla gelen markalardan Sardunya tarafından geliştirildi.

Koordinatörlüğünü Şef Çiğdem Alagök’ün üstlendiği Beslem Et Ürünleri markasıyla pişmiş ve yarı pişmiş ürünler evlere soğuk zincirle ulaştırılıyor.
Çiğdem Şef, artık bugüne dek aldığı eğitimleri, yurtiçinde ve dışında çalıştığı yerlerde kazandığı deneyimleri iyi yemek isteyen ama yapmaya vakti olmayanlar için kullanıyor.
Isıtılabilir poşetler içinde pişmiş veya yarı pişmiş donuk gelen yemekler 15 dakikada hazırlanıp servis edilebiliyor. Ama mesela bir dana küreğin ardında marinasyonundan pişmesine en az 20 saatlik bir emek var.

Döner, cızbız köfte, bolonez soslu lazanya, soslu kaburga, paprikalı dana sosis gibi talimatlarını bire bir uyguladığım çeşitler başta güzel yemekleriyle ünlü annem olmak üzere tüm aile üyeleri tarafından çok beğenildi. Kısacası dar zamanlarda şef dokunuşlu harika sofralar hazırlamak mümkün...

Hazır tabaklar yaygınlaşıyor

Gıda sektörünün 50 yıllık geçmişiyle önde gelen markalarından Tat Gıda’nın da hazır yemek portföyüne eklediği yeni ürünleri market raflarında yerini almış.
Bir süre önce ‘hazır tabakların’ hem sıcak hem de soğuk çeşitlerini denedim.
Isıtılmaya uygun kâselerde sunulan etli kuru fasulye, nohutlu şehriyeli pirinç
pilavı, sebzeli bulgur pilavı başarılıydı.
Soğuk yenebilen sebzeli salataları da öyle...

Nuri İyem Resim Ödülü

Evin Sanat Galerisi’nin 16 yıldır düzenlediği Nuri İyem Resim Ödülü yarışmasına bu yıl 42 farklı şehirden 293 kişi 449 resimle katıldı.
Seçici kurulunda Fırat Arapoğlu, Gamze Büyükkuşoğlu, Cansen Ercan, Memet Güreli, Temür Köran, Prof. Dr. Erhan Karaesmen ve Feyyaz Yaman’ın yer aldığı Nuri İyem Resim Ödülü’nün bu yılki sahibi İbrahim Özsözgün.



4 yıl önce aramızdan zamansız ayrılan Evin İyem adına verilen özel ödüle ise Elif Akçay layık bulundu. 16 Haziran’da gerçekleşen törende Rahmi Aksungur’un özel olarak yaptığı heykel ve para ödülleri de kazanan isimlere takdim edildi.
Ödülü alan ve sergilenmeye değer bulunan yapıtlar, Evin Sanat Galerisi’nde 7 Temmuz’a dek görülebilir.

UNICEF-Karaca iş birliği

12 yıl önce başlayan Karaca ve UNICEF Türkiye Milli Komitesi iş birliği her geçen yıl güçlenerek devam ediyor. Gerçek incilerden üretilen kahve fincanları, çay setlerinin satışından elde edilen gelir çocukların eğitimi için kullanılıyor.



“Geleceğin İncileri İçin El Ele” mottosuyla çocukların eğitimde fırsat eşitliğine katkı yapmak amacıyla başlatılan projeye bugüne dek Ara Güler, Rahmi Koç, İdil Biret, Haldun Dormen, Devrim Erbil, Sezen Aksu, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Cüneyt Arkın, Selçuk Yöntem, Demet Akbağ, Sertab Erener gibi kendi alanlarının en iyileri arasında olan isimler tasarımlarıyla destek oldular.