Paylaş
BODRUM
Maça Kızı
70’lerin sonunda Ayla Emiroğlu’nun açtığı butik otel uzun yıllar bohem sanatçıların, yazarların, gazetecilerin buluşma noktası oldu.
Plajıyla, barıyla, odalarıyla, yerel yemekleriyle efsane gibiydi. O günden bu yana da kalitesini hiç bozmadı.
Ancak Ayla Hanım’ın oğlu Sahir Erozan’ın 18 yıl Washington’da işlettiği restoranını kapatarak şefi Aret Sahakyan’la birlikte Maça Kızı’na gelmesiyle ikonik otel başka bir boyuta geçti.
Dünya starlarını, sosyetesini, politik simalarını ağırlayan bir yere dönüştü. Plajı, öğlen açık büfesi, akşamüstü barı 15 yıldır popülerliğini yitirmedi.
Maça Kızı bu yaz kapılarını iskele plaj, bar, restoran alanlarını ve mutfağını baştan sona yenileyerek açtı. İnsan yemek yerken muhteşem manzaraya mı, olağanüstü lezzetlerin yer aldığı tabağına mı yoksa teknoloji ve tasarım harikası açık mutfağa mı bakacağını şaşırıyor.
Aret Sahakyan her zaman çok iyi bir şeftir ama yeni menü ve yemekler tam bir ustalık işi olmuş. Yaratıcılık ve lezzet bir arada. Kavrulmuş fındıklı karnabahar çorbası, sarımsak kremalı mavi yengeç etli rigatoni, kereviz veloute sos ve trüf dilimleri eşliğinde sunulan kuzu göbeği mantar, keçi peynirli tortelini, kuzu kol başta olmak üzere yemeklerin tümü son derece lezzetliydi.
Sadece yemekler değil, servis takımlarından sunuma her detay özenle seçilmiş. Tam bir ‘fine dining’ restoran örneği. Keyifli ve zarif bir gastronomik deneyim
yaşatıyorlar.
Orfoz
Sabah çıkarılmış denizkestanesi, denizhıyarı, tarak, yerli midye, beşamel sos ve parmesanlı istiridye, ızgara kalamar, ahtapot, mavi yengeç, deniz ürünlü güveç...
Uzun zamandır bu kadar taze ve lezzetli deniz ürününü bir arada yememiştim. Orfoz, Bodrum’un hatta Türkiye’nin en yaratıcı deniz ürünleri restoranları arasında. Orfoz’da da neredeyse denizden her çıkan şey hazırlanıp sunuluyor.
Orfoz’un serüveninin ilk açıldığı yıllardan bu yana şahidiyim. Artık sevdiğim işi yapacağım diyerek profesyonel yaşamına son verip eşi Güneş Hanım’la Saroz’a gelip yerleşen Selçuk Bozçağa 1986 yılında açmıştı Orfoz’u.
Denizin hemen yanı başındaki bu basit restoran kısa sürede bölgede efsane gibi oldu, müdavimleri oluştu. Sonra Bozburun’a taşıdılar.
Orfoz bu kez de mavi yolculuğa çıkanların, teknecilerin vazgeçilmezi oldu.
Şimdi Bodrum’da Çağlar ve Çağrı kardeşler babalarının izinden gidiyor. Onların da araştırmacı ruhu var.
Mesela her derde deva olduğu söylenen, ilaç sanayinde de kullanılan denizhıyarını ilk kez burada tattım.
Nötr bir tadı var ama damakta da iz bırakıyor. Toplanmasına bazı sahalarda dönem dönem izin veriliyormuş ve zaten büyük bir bölümü de Japonya’ya ihraç ediliyormuş.
Sadece Bodrum’da çıkan deniz ürünlerini kullanıyorlar ve onlar için deniz ürünleri toplayan bir ekip kurmuşlar.
Zeytinyağını kendileri üretiyorlar. Bodrum keçi peynirini bir yıl dinlendirip servis ediyorlar. Sıra dışı bir deniz ürünleri deneyimi yaşamak, denizin tadını ve tuzunu hissetmek istiyorsanız yolunuzu düşürün derim...
Bunlar da listenizde olmalı
Bodrum merkezdeki Ox Burger, Kısmet Lokantası, Bitez’de Caresse Otel’in içindeki La Plage, Bağarası Restoran, Gümüşlük’te Limon, öğle ve akşamları önereceğim yerler arasında.
Bu arada Bodrum’da olduğum günlerde henüz açılmayan Savra Bodrum’un içinde
1 Haziran’da açılan ENT de listeye alınmalı.
Limon’a gitmişken Cuma’nın açık hava heykel galerisini de dolaşmayı, hatta bir şeyler almayı ihmal etmeyin. Sanat eğitimi almamış, 11 yaşından beri heykel yapan Cuma’nın yaratık dediği yapıtlarının her biri hayal dünyasından fırlamış gibi...
Çeşme-Alaçatı
Horasan
Horasan’ın salaşlığıyla ünlü eski yerine gitmemiştim ama yeni mekanları çok hoş olmuş.
Deniz ürünlü erişte ve ahtapot başta olmak üzere yemekler lezzetli, ürünler gerçekten taze ama ne içecek ne de yemek menülerinin olmaması, garsonların bile fiyatları bilmemesi her şeyin sürpriz olması pek hoş değil. Menü yeni yerlerine çok yakışacak, günlük değişen fiyatları da kara tahtaya yazabilirler!
Kapari Bahçe
Ege mutfağını yorumlayan Kapari Bahçe her daim o kadar kalabalık olurdu, önünden geçer giderdik. Mayıs ayı sakinliğinden yararlandık bu kez. Zeytin ağaçları arasında masaların yer aldığı Kapari Bahçe Ege mutfağı yorumları sunuyor, yemekler güzel.
Ama burada bu kez öne çıkan ve en beğendiğim şey servis elemanlarının bilgisi ve iletişim becerileri oldu.
Kolburano’s
Üç yıl kadar önce Alaçatı Reisdere’de Damla-Emre Kolburan çiftinin tarihi bir taş evde açtığı lokantanın en ünlü yemeği, hamurunu bir gece önceden mayaladıkları, taş fırında pişirdikleri pizzaları. Şarküteri ürünleri, peynirleri kaliteli. Fırın sosis, patates ve taze kremalı mantarlı makarnaları da en az pizza çeşitleri kadar iyiydi.
Açık mutfakta Kolburan’ların pizzayı aşkla hazırlamaları, servis elemanlarının içten servisleri, içki ve yemek menüleri de mekânın artıları arasında.
Ferdi Baba
Neredeyse 40 yıl önce açılan Ferdi Baba mezeleri, deniz ürünleri, sebze ve ot yemekleriyle kalitesini koruyor. Kalabalık olmasına rağmen servis aksamıyor. Gidip tezgâhtan yemekleri de seçiyorsunuz. Menü de var ama ancak sorarsanız söylüyorlar!
Ferdi Baba’da bu kez tattığım dondurmalı katmerin tadı hâlâ damağımda...
Lezzet durakları
Cumartesi günüyse Alaçatı pazarı, Kumrucu Erol, Kumrucu Hüseyin ve Çeşme’deki Doruk Döner de ziyaret edilmeli...
Premier Solto Hotel
Alaçatı’nın en büyük ayrıcalığı taş evleri, dar sokaklarıdır ama denize girmek ayrı bir maceradır. Mutlaka kalkıp plajlara gitmek zorundasınızdır ya da havuzla yetinmek...
Alaçatı’ya en yakın deniz kıyısı otellerinden olan Premier Solto Hotel by Corendon’un kendine ait kumsalı var. Sörf merkezlerine yürüyüş mesafesindeler. Odalarının da tümü deniz görecek şekilde tasarlanmış.
Bu yıl otelin genel müdürlüğünü 40 yıllık turizmci Asım Şahinoğlu üstlenmiş.
Solto’ya çok şey katacağından eminim. Bu yaz mutfağın danışmanlığını da şef Kemal Eyüp Can yapıyor.
Köşe Konak
İki yıl kadar önce açılan Köşe Konak yalın ama son derece fonksiyonel ve zevkli döşenmiş bir butik otel. Tam bir aile işletmesi.
Başta anne Aytül Gün olmak üzere tüm aile üyeleri işin içinde. Çok da iyi bir ekip kurmuşlar.
Havuz etrafında oturmak, müzik dinlemek bir başka keyif, kahvaltıları da çok iyi.
Zaten gün boyu kurabiyelerle, poğaçalarla, meyvelerle besliyorlar konuklarını bir ev sıcaklığında...
Paylaş