Paylaş
30 yılı aşkın süre halkla ilişkiler sektöründe çalıştıktan sonra, yaşamını yavaşlatmaya karar verip dört yıl önce Datça’ya yerleşen Hakyemez yazmaya devam eder. Çocuk öyküleri dizisi “Feriköy Öyküleri” serisinin ilk kitabı “Kar Tanesi Pastası”, bu kez dünyanın en ünlü restoranları arasında olan, 3 Michelin yıldızlı Fat Duck’ta çalışan Suna Hakyemez’e 30’uncu doğum günü armağanı olur.
◊ Şeflik serüvenin nasıl başladı?
- Her şey babamın yaptığı vişne likörünün yanına çikolatalı tart yapmamla başladı. Ailem bayıldı tartıma ve teşvik ettiler devam etmem için. Mesleğimi ve okulumu seçmem gereken zaman geldiğinde Türkiye’de “Gastronomi ve Mutfak Sanatları” eğitimi veren ilk üniversite Yeditepe’ydi oraya gitmeye karar verdim.
◊ Annenin yemeklerinin mutfağa yönelmene katkısı oldu mu?
- Annemle hep konuşuruz, beraber düşünürüz, sorgularız. İş deneyimlerini bana aktarmasının kariyerimde çok önemli bir rolü oldu ama yemeklerinin aşçı olmama katkısı olduğunu pek söyleyemem. Hatta benim aşçı olmamın onun yemeklerine katkısı var galiba!
◊ Yıllar önce yaptığın pastanın kitaba dönüşmesi nasıl bir duygu?
- Yıllar önce mereng ve pastacı kremasıyla yaptığım bembeyaz pastanın anneme ilham vermesi masala dönüşmesi ve “Kar Tanesi Pastası”nın bugün kitaplaştığını görmek tarif edilemez bir duygu. Gurur verici... Bu masalı okuyan çocukların da bu masaldan ilham alacağına inanıyorum, dilerim her biri kendi pastalarını yapabilecekleri günlere ulaşabilirler.
◊ Okul bitince nerelerde çalıştın?
- Üniversiteden mezun olup bir an önce profesyonel hayata başlamak için can atıyordum. Tatillerimde menülerini ilginç bulduğum değişik restoranlarda çalıştım. En iyi şeflerle çalışmak istiyordum ama nasıl başaracağımı bilemiyordum. Hem heyecanlı hem de endişeliydim. Ama mezun olduktan iki hafta sonra Zuma İstanbul’da işe başlamış buldum kendimi.
İki yıl çalıştıktan sonra Londra’da aynı şirket bünyesinde yer alan Roka’nın Charlotte Street, Canary Wharf, Mayfair ve Aldwych şubelerinde çalıştım. Modern Japon mutfağının dünyada öncülerinden bir grupta sekiz yıl çalışmak, mutfağında çok farklı ürünler ve teknikler öğrenmek bir şef olarak olağanüstü bir deneyimdi.
◊ Neden Fat Duck?
- İlk gençliğimde çalışmanın hayalini kurduğum tek bir restoran vardı. Üç yıl önce müşterisi olarak altı saatlik unutulmaz bir yemek de deneyimlediğim İngiltere’nin Bray kasabasındaki üç Michelin yıldızlı The Fat Duck.
Heston Blumenthal’in çoklu algı felsefesi üzerine yarattığı bu olağanüstü mutfağı deneyimlemek için can atıyordum. Son bir buçuk senedir “Chef de partie/ İstasyon şefi” pozisyonunda çalışıyorum. Bilim ile yemek tarihinin mutfakta nasıl bütünleştiğine şahit oluyorum...
SiRHA’NIN YAN ETKiNLiKLERi
Bu yıl 29 Kasım–1 Aralık tarihleri arasında Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezi’nde 6’ncısı gerçekleştirilecek olan, yurtiçi ve dışından birçok markanın katıldığı Sirha İstanbul kapsamında düzenlenen etkinlikler ve panellerin de sektöre katkısı büyük.
“Mutfakta Yaratıcılık Festivali” konseptiyle dünyanın önemli gastronomi merkezlerinde düzenlenen Omnivore’un İstanbul ayağında yerli ve yabancı şefler yerel ürünleri kullanarak özgün yemekler hazırlayacak.
Sırma Güven moderatörlüğünde gerçekleştirilecek, işletme ve şeflerin tanınırlıklarının artırılmasına yönelik yazılı, görsel ve sosyal medya çalışmalarının marka bilinirliğine olan katkısının masaya yatırılacağı “Güç Kimde” panelinde Karaca ve Hürriyet işbirliğiyle hayata geçen İncili Gastronomi Rehberi’nin sektöre katkısını anlatacağım.
Temiz Tabak Hareketi’nin hikayesi, Coğrafi İşaretli Ürünler’in kullanılmasının sektöre katkısı, at kullan plastiklerin çevreye zararları, doğru bilinen gıda güvenliği yanlışları fuar sırasında ele alınacak konular arasında...
FIÇILAR SANAT YAPITINA DÖNÜŞTÜ
Kavaklıdere, Sevda-Cenap And Müzik Vakfı ile müzikten resme birçok alanda sanata, sanatçıya destek verir. Meşe fıçıların tuval yerine kullanılarak sanat yapıtına dönüştürüldüğü Tortu projesi de bunlardan biri.
Aralarında Aslı Kutluay, Fevzi Karakoç, Gafur Uzuner, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Mahir Güven, Yalçın Gökçebağ ve M. Zahit Büyükişliyen gibi farklı disiplinden 25 sanatçının yer aldığı proje ilk kez Kavaklıdere’nin Shangri-La Bosphorus otelde, 21 Kasım’da sektör profesyonellerine yönelik düzenlenen Kavaklıdere Grand Tasting IV etkinliğinde sergilendi. Bugünden itibaren de Ankara’da Armoni Sanat Galerisi - Platfom A’da sergilenecek.
FERİKÖY ORGANİK PAZARI
Türkiye'nin ilk organik pazarı olan ve Şişli Belediyesi ve Buğday Derneği ortaklığıyla kurulan Feriköy Pazar’ı 13 yılı geride bıraktı. 2006 yılında 48 tezgahta 25 üreticiyle başlayan pazar, bugün 307 tezgâhta 76 üreticiye ulaşmış.
Türkiye’nin her bölgesinden gelen 110 marka ve 274 çeşit ürün tüketicilerle buluşuyor.
Naylon poşet kullanmama gibi birçok ilke imza atan Feriköy Organik Pazar’da haftalık olarak kayıt altına alınan satış verileri tarih, satıcı, üretici, ürün, çeşit, miktar, fiyat bazında internet veri tabanına aktarılıyormuş.
Dileğimiz bu gibi organik ya da doğal tarım ürünleri satan pazarların belediyelerin desteğiyle çoğalması.
Paylaş