Paylaş
Global düşün yerel ye...
Bir zamanlar seyahate çıkanlara “Yediğin içtiğin senin olsun, bize gezdiğin, gördüğün yerleri anlat” denirdi. Bugün ise trend ‘Gurme seyahatler’. Yerel tatları, yeni restoranları keşfetmek, tanımak artık insanlara gördükleri yerler kadar heyecan veriyor.
Geçen hafta sonunu, ‘Food and Travel Gastro Weekend by San Pellegrino’ etkinliğinin davetlisi olarak Türkiye’nin eşsiz köşelerinden biri olan Selimiye’de geçirdik.
Yörenin taze peynirleri, pembe domatesleri, dağ kekikleri, balık halinden alınan barbunlar, Fethiye Ak Dağları’nda üretilen keçi peynirleri, Hollanda’dan Ringa balığı turşusu, siyah Selimiye midyesi, Antakya incir reçeli, Istranca ormanlarından toplanan siyah yaz trüfü, Afyon’da üretilen İtalyan peynirleri, Kore’nin bir köyünden siyah soya fasulyesi, Japonya’dan yosun cipsleri, bir mutfaktaydı.
Anadolu’nun ve dünyanın farklı köşelerinden gelen malzemeler ünlü şef Rudolf Van Nunen’in ellerine teslim edilmişti. Dünya gastronomisinde son yıllarda yükselen trend “Think global eat local” anlayışı. Zaten yurtdışından gelen ürünlerin de tümü Food&Travel Dergisi Yayın Yönetmeni Ebru Erke’nin seyahatleri sırasında yerel küçük üreticilerden aldığı malzemelerden oluşuyordu. İki gün şefin heyecanı, mutfaktaki coşkusu görülmeye değerdi. Neredeyse 20 yılı aşkın süredir Türkiye’de yaşayan Rudolf Van Nunen’in gastronomi kültürümüze katkısı çok büyüktür.
Ama ne yazık ki, turizmin üzerine çöken kara bulutlardan o da nasibini aldı. Geçen yıl Karaköy’de açtığı ‘Rudolf’u kapatmak zorunda kaldı. Yakında daha farklı projelerle karşımıza çıkacak.
Food&Travel Gastro Weekend’ler mevsimlerin ruhuna uygun yerlerde ve temalarda devam edecekmiş.
Derginin genel koordinatörü Mehmet Tel, kimi zaman gastronomi tutkunlarını dünyanın bir ucundaki ünlü bir Türk şefle tanıştıracaklarını, kimi zaman yabancı bir şefi davet edeceklerini söylüyor.
Karaköy Goya Boğaz’a taşındı
Ertuğrul Özkök, Güneri Cıvaoğlu, Mehmet Yaşin, Ahmet Örs, Ali Esat Göksel, Dilara Koçak, Arda Türkmen, Mike Norman, Sermet Severöz, Kenan Erçetingöz’le birlikte Gecce gurme kurulu olarak ‘Yaz mekanlarını’ seçmek üzere Reina Goya’da toplandık.
Bir yıl kadar önce Karaköy’de açılan Goya yaz sezonu için Boğaz’ın en özel mekanlardan Reina’ya taşınmış. Goya Lounge yaz boyunca özellikle upuzun barıyla ilgi çekecek gibi görünüyor.
Gözlemlediğim kadarıyla ekip de son derece profesyonel, işini çok iyi yapıyor.
Şef Ramazan Uçar, yazın ruhuna uygun denizden lezzetler, soğuk et ve balık çeşitleri, suşi gibi ortaya tabaklar hazırlamış. Ana yemek menüsünde de çoğunlukla hafif ızgara et ve balıklar var ama ben seçimimi ördek fırından yana yaptım. Çok iyi pişmiş, yumuşaklığını kaybetmemişti.
Yanında sunulan firik pilavı da çok lezzetliydi...
Fethiye’nin dağlarından Fransız peynirleri
Gezide ilk kez adını duyduğum ve tattığım Tangala keçi peynirleri beni en heyecanlandıran ürünlerden biri oldu. Ebru Erke ve Van Nunen, “Sana bir sürprizimiz var, bir kadın Fethiye’de dağın eteklerindeki çiftliğinde Fransız peynirleri üretiyor, yok böyle bir lezzet” diyorlardı.
Ama işin doğrusu, Gorgonzola, Camambert, Brie tarzı peynir çeşitlerini tadana dek biraz abarttıklarını düşünmüş, böyle bir lezzetle karşılaşacağımı ummamıştım.
Buket Ulukut, 2008’de Fethiye’nin Ak Dağları eteğinde iki keçi ve küçük bir sebze bahçesiyle Tangala projesini başlatmış. Bugün 60 keçisiyle yaşayan Buket Hanım, İsrail’de bir peynir ustasının yanında çalışıp öğrendiği tekniklerle Fransız ve yerel Tangala peynirlerini üretiyormuş.
Çok önemli bir proje olduğunu düşündüğüm çiftliği ziyaret etmek şart oldu, umarım gerçekleştirme fırsatı bulurum...
Melek Hotels Selimiye
Denizin hemen yanı başında küçük bir otel. Sabah uyanınca bir adım atıp suya atlamak, yer kapma derdi olmadan güneşlenmek, iskeleye kurulmuş bir masada gün batımını izlemek, aşçı taze bulup ne pişirdiyse onu yemek.
Gece boyunca güzel bir müzik eşliğinde arkadaşlarla sohbet etmek. Ve sonra sade döşenmiş, bembeyaz çarşafların olduğu bir odada uykuya dalmak...
Selimiye’de hafta sonu konakladığım Melek Hotels bu gibi beklentilerin tümünü karşılayan bir mekan.
Aslında üç yıl kadar önce etkinlik ajansı Atölye’nin sahibi Mehmet Ulusoy tarafından açılmış.
Bu yılın başında da Ulusoy’un Galatasaray Lisesi’nden büyükleri uzun yıllar turizm sektöründe çalışan Tuba Tekeli ve Selçuk Altıner çifti Güney’e kaçma hayallerini gerçekleştirerek otele ortak olmuş.
Otelin odalarını yenilenmiş. Denizin hemen kıyısına küçük bir kulübe süit yapılmış.
İstanbul’un gustosu yüksek otellerinden Sumahan’ın 13 yıl müdürlüğünü üstlenen Tuba Tekeli çok değerli bir turizmcidir.
Eminim, iki hafta önce yenilenmiş haliyle kapılarını açan Melek Hotels’e daha katacağı çok şey olacaktır...
Paylaş