Paylaş
İsviçre'de referandumla kabul edilen yabancılara kota getirilmesini öngören yasadan ilham alan Fransa ‘Cumhuriyetçi Direniş- Résistance Républicaine’ ve ‘Laik Tepki-Riposte Laïque’ hareketi ülkeye gelecek yabancılara sınırlama getirecek bir referandum için 9 Mart’ta kitlesel olarak sokağa inme çağrısı yaptı.
GÖÇE VE İSLAMLAŞTIRMAYA HAYIR
Gösteri için hazırlanan afişlerde ‘Göçmenler için referandum’ çağrısı yapılırken ‘ Büyük göçe hayır, islamlaştırmaya hayır’ denilerek ‘9 Martta herkes Paris’e, saat 14.00 Denfert Rochereau Meydanı'nda’ ifadeleri kullanılıyor.
Fransa’ya gelecek yabancılara kota uygulaması için yapılacak bir gösterinin afişine ‘İslamlaştırmaya hayır’ yazılması aslında İslam karşıtlığının ne kadar çoğaldığının bir işareti oluyor. Gösteri için hazırlanan bildirilerde bunun nedenleri anlatılırken özetle şu görüşlere yer veriliyor:
"İslamlaştırmanın ne denli arttığını görmek için Paris, Marsilya, Lille, Strasbourg, Saint-Denis gibi birçok kentin bazı semtlerini gezmeniz yeterli olacaktır. Bu bölgelerdeki camilerde şeriat ve İslami yasalar öğretilirken bunların Cumhuriyet değerleri ve yasalarından daha üstün olduğu öğretiliyor. Türban takan kadınlar her geçen gün daha da artıyor. İki Fransızdan biri bilmeden ‘helal’ et yiyor. Oruç tutulan Ramazan’da bir ay süreyle şirketlerimizde ve okullarda çalışma koşulları ve yaşam altüst oluyor. Cumhuriyet değerleri İslam tarafından günlük olarak ihlal ediliyor. Filozof Michel Onfray böyle giderse 50 yıl içinde Fransa’nın İslam’ın kontrolüne gireceğini söylüyor."
KİMLİK, DİL, TARİH, KÜLTÜR TEHDİDİ
"Ülkemiz ekonomik krizle boğuşurken ve işsiz sayısı milyonları aşarken her yıl sayıları 10 binleri bulan kaçak yabancılar dışında 250 bin göçmeni kabul edemeyiz. Yabancılar Fransa’ya yılda 70 milyar euroya mal oluyor. Hükümetlerimiz kanunları, okul programlarını, kültürel referanslarımızı dışarıdan gelenlere göre uyarlamaya çalışıyor. Bütün bunlar kimliğimizin, tarihi, kültürel ve dil zenginliğimizin kaybolması tehdidini beraberinde getirirken yanlış uygulanan sulandırılmış bir eşitçilik için yapılıyor. Çünkü göçmenlerle ithal ettiğimiz, yasalarımızla uyumsuz olan kültür ve uygulamalar medeniyetimizi ve ifade özgürlüğü, cinsiyet eşitliği, din ve siyaset ayrımı, kendi seçtiği kişiyi sevme hakkı, vicdan özgürlüğü, ırkçılık reddi gibi kazanımlarını tehdit ediyor."
Fransızların önemli bir bölümü İslam’ı terörizmle birlikte andığı ve bunu kendi kültürleri için bir tehdit olarak algıladıkları için son yıllarda İslam düşmanlığı hızla artış gösteriyor. Bu ırkçı ve İslam karşıtı söylemler bizleri, demokrat insanları ne kadar kızdırırsa kızdırsın bunlar sadece Fransa’da değil Avrupa’nın hemen hemen her ülkesinde artık ‘Kitlesel göçe karşı başkaldırı’ sesleri olarak yükseliyor.
Paylaş