Paylaş
EMEL Asyalı... Tekstil alanındaki yılların deneyimini yerele aktararak farkındalık yaratan bir desinatör. Bilgisi, tecrübesi, çevresi ve değerleriyle kendi hikayesini yazan bir girişimci. Emel’s Weawing Art’ın kurucusu Emel Asyalı ile kariyer yolculuğundan, kendi markasını yaratmaya sürecine ve yarınlara dair planlarına kadar birçok konuyu konuştuk. 1974 doğumlu Emel Asyalı, İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü mezunu olarak ekran önündeki herkesin tanıdığı İclal Aydın, Çiğdem Tunç, Hande Kazanova gibi isimlerin yönetmenliğini yaptığını, rejisine girdiğini paylaşarak, hikayesinin devamını şöyle anlattı:
TELEVİZYONDAN TEKSTİLE
“Yönetmenlik yaptığım süreçte eşim de spor spikeriydi. Evlenince, ‘bu ülkede bir eve iki televizyoncu fazla gelir’ dedik. İlginç bir teklif sonrası, ben de tekstil sektörüne adım attım. Televizyonculuğu eşime bıraktım ama camiadaki arkadaşlarımı da yanıma alarak sektör değiştirdim. Sıfırdan başladığım ama çizimimin kuvvetli olduğu bir alanda, dünyanın birçok ülkesine ihracat yapan bir firmada işe başladım. Duayen isimlerden eğitimler, kurslar derken, tasarım bölümünü kurduk. Sonrasında da hem desinatörlük hem de bölüm yöneticiliği yaptım. Yurtiçi ve yurtdışı eğitimler, seminerler, fuarlar, projeler ve üretimle geçen 22 yıl. Tam da bu süreçte eşime gelen bir iş teklifinin ardından Fethiye’ye taşındık. 18 yıl boyunca emek verdiğim işime, yumuşak bir geçişle, 2 yıl da İstanbul’a gidip gelerek devam ettim. Haftada 2 gün İstanbul’da çalışarak, hem personel yetiştirdim hem de belli bir program dahilinde işi teslim ettim. Sonrasında hikaye başladı.”
FETHİYE’DE BAŞA DÖNDÜ
Fethiye’ye geldiğinde yerel dokumayı keşfeder. El tezgahında üretilen ve ‘dastar’ adı verilen kumaşı dokumayı ise köydeki bir ustadan öğrenir. Usta öğretici belgesini alan Emel Asyalı, “Bu süreçte de belediyeden gelen teklif üzerine işin içine iplik, dokuma, standart, kalite, dünya piyasalarındaki işleyiş gibi tecrübemi katarak, bir projeyi yönettim. Kendi işimde başa dönmüştüm aslında. Bilgisayarda çizip, 10 bin metre çıkardığım kumaş ve deseni, bu kez elimizle yapıp birkaç metre çıkartıyorduk. Farklılık boyutu da burada başladı zaten. Belediyedeki proje sona erince de ‘bu işi farklılaştıracağım’ dedim. Kafamdaki senaryoyu yazdım. Neyi, nasıl üretip, nasıl satacağımın cevaplarını yazdım” diyerek, özel ve farklı bir şey yapma hedefiyle harekete geçtiğini paylaştı.
‘BU İŞİN OLURU VAR’ DEDİ
Emel Asyalı, önce el tezgahı alır. Yaşadığı Yeşilüzümlü köyü ve civar köylerden ihtiyaçlarına cevap verecek bir ekip kuran Emel Asyalı, Emel’s Weawing Art’ın doğuş sürecinin şöyle aktardı:
“Bir dönem evde üreten kadınlara tanınan haklardan yararlanarak dokuma yaptık, desen çizdik, elde boyadık ve dikip, satmaya başladık. Sonra baktım ki bu işin ‘olur’u var, o zaman risk almaya başladım. Hem de herkesin kepenk indirdiği pandemi döneminde. Sonunda kendi firmamı kurdum. Önce ‘Emel’in Dokuma Sanatı’ydı adımız. Sonra iş firma kurmaya ve markalaşmaya gelince ‘Emel’s Weawing Art’ oldu. Yurtdışı hayallerimiz için bunu yaptık. Fethiye’de yaşadığımız için yabancı müşterilerimiz çok oluyor. Bu nedenle de zaten hazır olan ismimizi İngilizceye çevirdik. İlk etapta 25 bini tazminatım ve 25 bin lirası da borç toplam 50 bin lirayla işimizin temelini attık. Ben bildiğim bir işte girişimde bulundum. Bunun yanında da bazı avantajlarımı kullanıyorum. Üretim safhasından ürünün askıya çıkana kadarki sürenin dışında, fotoğraf çekiminden, metin yazımına, web sitesinden, tanıtımına kadar birçok başlığa hakimim. Tabii özellikle eşimin, hatta çocuklarımın da önemli katkısı var. Tüm bu süreçler sonrası bugün dokuma kumaşlar üzerine kendi tasarımlarımızı işleyerek tunikten fulara, masa örtüsünden elbiseye birçok el yapımı ürün üretiyoruz.”
HEMCİNSLERİNE
KAZANDIRIYOR
BUGÜN özel siparişler dışında asıl satış ağlarının çalıştıkları butikler, oteller, firmalar olduğunu ifade Emel Asyalı, şu bilgileri paylaştı: “Bunlarla birlikte firmalar için hediyelik ürünler hazırlıyoruz. Aslında www.ewahandmade.com sitemiz ve Instagram üzerinden satışımız var ama sepete ekle tarzı değil. Müşteri beğendiği ürün için bizimle irtibata geçiyor. İsteğini dinliyor, gerekirse alternatifler sunarak özel bir hizmet veriyoruz. Dokumaları kendim yapabiliyorum, ama genellikle ekibime yaptırıyorum. Çünkü hem kadınlarımıza kazandırıyorum, hem de ben zamandan kazanıyorum. Tasarım, çizim, boyama ve dikiş daha çok zamanımı alıyor. Çünkü hepsini elde yapıyorum. Ürünlerimizde ana kaynağımız ip. Onu da ağırlıklı olarak Denizli’den temin ediyoruz. İstanbul, Gaziantep gibi opsiyonlarımızda var.”
HEDEFTE YURTDIŞI VAR
KENDİ isimlerini taşıyan butik veya showroom hedeflerinin bulunduğunu dile getiren Emel Asyalı, “Umarım kısa sürede gerçekleştirebiliriz. Çünkü kendi markamızı, kendi mağazamızda müşteriye sunmayı çok arzu ediyorum. Ama yurtdışını da çok önemsiyoruz. Çünkü, ‘hammadde’ dediğiniz ürün, yurtdışında hem alım gücü hem de bakış açısı nedeniyle daha çok tercih ediliyor. Yurtdışı fuarlarda da bunu net olarak gördüm. Görüşmelere başladık. Önümüzdeki günlerde ürün transferine start vereceğiz” diyerek, yurtdışının en önemli hedeflerden biri olduğunu paylaştı.
KISA KISA
* Girişimin birinci yılında kişiye özel ürünlerin dışında, farklı bir yelpaze de oluşturmanın ihtiyacı doğduğunu anlatan Emel Asyalı, “Bu daha hızlı üretim demekti. Dolayısıyla bir otomatik tezgah ihtiyacı doğdu. Bunun için KOSGEB’e bir proje yazdım, kabul edildi. Hibe aldık” diyor.
* “En önemli özelliğimiz, üzerine desen çizilmiş el dokumalarımızın ikincisini olmaması” diyen Emel Asyalı, şöyle söylüyor; “Kişiye özel. Her kadının gardırobunda mutlaka bir Emel’s Weawing Art markası olmalı. Çünkü biz özel hissettiririz.”
* Kadının gücünün yabana atılamayacağını ifade eden Emel Asyalı, “Hele ki birbirine destek olursa. İstanbul’dan Fethiye’ye, oradan da kesmedi Yeşilüzümlü köyüne taşındım. Farklı deneyimler yaşadım. Bilgim, tecrübem, çevrem ve değerlerimle, kendi hikayemi yazıyorum” diyerek, bunu yaparken çevresindeki kadınlara da destek olmaya çalıştığını aktardı.
Paylaş