Yatırımcının yeni gözdesi kampcılık sektörü oldu
TAM 2 yıldır hayatımızı altüst eden koronavirüs, birçok şeyi de değiştirdi. Çalışma şeklinden eğitime, alışverişten tatil alışkanlığına, kültür-sanat ve eğlence hayatından yeme-içme kültürüne kadar birçok alan bu değişimden nasibini aldı. Hatta selamlaşmalarımız bile... Bu değişimin yoğun olarak hissedildiği bir sektör de kampçılık oldu. Düne kadar daha uygun bir tatil seçeneği olan kampçılıkta, pandemiyle birlikte insanların yönünü doğaya çevirmesiyle büyük bir dönüşüm başladı. Özellikle imarı olmayan alanların kamp merkezine dönüştüğü sektörde, tiny house, bungalov, glamping gibi lüks konaklama tercihleri ön plana çıkar oldu. Birçok yatırımcının bu alana yönelmesiyle birlikte de kamp merkezlerini sayısı her geçen gün artmaya başladı.
EKONOMİK BİR SEÇENEKTİ
Biz de yaklaşık 5 yıldır turizm sektörüne hizmet veren OY Consultant Turizm Danışmanlık’ın kurucusu Ozancan Yıldırım ile kampçılık sektöründe yaşanan gelişme ve dönüşümü tüm yönüyle konuştuk. Türkiye’de yeşil turizmin önünü açmak adına emek sarf ettiğini paylaşan Ozancan Yıldırım, özellikle pandemiyle birlikte kampçılık sektöründe yaşanan artışa dikkat çekiyor. Kampçılığın eskiden uygun, ucuz fiyatlı bir seçenek olduğuna değinen Ozancan Yıldırım, sektörde yaşananlarla ilgili şu bilgileri aktardı:
PANDEMİNİN PAYI BÜYÜK
“Şimdilerde ise geceliği 2 bin liradan fazla kamp merkezi ya da alanları oluşmaya başladı. Çünkü artık insanlar tatil için yönünü doğaya dönmüş durumda. Özellikle tiny house, bungalov, glamping gibi konaklama tercihleri ön plana çıktı. Son dönemde yaşanan dönüşümde elbette pandeminin de büyük bir payı var. Fakat bir diğer mantık ilgisi de ekolojik turizm yasası. Bu yapıyla birlikte de tarla vasfında ve üzerinde imar olmayan, beton dökülemeyecek yerler son dönemde kamp merkezlerine dönüşüyor. Tabii burada bir yapılaşma söz konusu değil. Her an sökülüp taşınacak bir yapı var. Bu merkezler, yasal izinler ve ruhsat alınarak hayata geçiyor.”
HOBİ İŞ MODELİ OLDU
Bu yeni oluşumun yatırımcıların da dikkatini çektiğini ifade eden Ozancan Yıldırım, burada imarsız arsanın fiyat avantajının da payının büyük olduğunu aktardı. İzmir özelinde 50’ye yakın kurumsal kamp merkezi olduğu bilgisini aktaran Yıldırım, “Kendi bahçesinde ya da ruhsatsızlarla birlikte bu sayı daha da artıyor. Ben 50 sayısının da çok yakında 150’yi geçeceğini düşünüyorum. Bu kamp merkezleri restorandan bisiklet kullanım alanına ve tarım için bahçesine kadar birçok şeyi içinde barındırıyor. Bu dün biraz hobi gibiydi ama şimdi bir iş modeline dönüştü. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kampçılık faaliyetlerini ruhsatlama isteği de aslında bu yatırıma olan inançtan doğdu. İnsanlar bu alanda yatırım yapmak istedikçe hukuki zemini de oturdu ve ruhsatlanmalar başladı” diyor.
İGLO DA VAR
BUNGALOVDA
KAMPÇILIK sektöründe yaşanan hareketliliği kendilerine gelen projelerde de hissettiklerini söyleyen Ozancan Yıldırım, şu bilgileri paylaştı:
“Hayata geçirilen yatırımlar konusunda da Fethiye, Sapanca, Çeşme gibi yerlere bakabiliriz. Marka ismi belirtmeden bazılarının üçgen bungalov, kiminin de iglo tarz dediğimiz Eskimo evine benzeyen bir tesis olduğunu görebiliriz. Bazılarında ise konteyner bulunuyor. Bugün kaliteli bir bungalovun ortalama maliyeti 50 bin ile 200 bin TL arası değişiyor. 10 tane bungalov koymak istediğinizde yatırım boyutu ortaya çıkıyor. Aslında her ne kadar toprak üstü bir doğa yatırımı olsa da inşaattan farksız yatırım maliyeti var. Çünkü bungalovun içine de ihtiyaçlara yönelik yatırım yapmanız gerekiyor. Bazen barbekü, havuz ve bahçe alanları oluşturuyorsunuz. Bazen de ortak alanlara müzik, ateş havuzu, boya atölyeleri gibi bölümler yapıyorsunuz. Dolayısıyla kurumsal olmanın yolu, yatırım tutarını artırmaktan geçiyor.”
BEKLENTİ DAHA
YEŞİL BİR TURİZM
KAMPÇILIK sektörüne yönelik çalışma prensipleri hakkında da değerlendirme yapan Ozancan Yıldırım, “Firmalara A’dan Z’ye danışmanlık hizmeti sunuyoruz. 18 kişilik kadromuzla önce belediyeden ruhsatlanmalarını, proje çizimlerini ve dosya takiplerini sağlıyoruz. Akabinde doğru satın alma becerileriyle tesisin kurulması ve faydalarını yatırımcıyla birlikte gözetiyoruz, danışmanlık sağlıyoruz. Son olarak da bünyemizde bulunan reklam şirketiyle tesisin dijital pazarlamada kendini tanıtmasında ve müşteri bulmasında aktif rol oynuyoruz. Türkiye’de kamp merkezleri, bungalov oteller ve tiny house’lar artacak. Bununla ilgili şu anda agresif bir büyüme var, yeni teşviklerin gelmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz” diyerek, gelecekte daha yeşil bir turizm beklentisini aktardı.
