Paylaş
Ama bu süreçte zaten yoğun olan iş temposunun dozunun daha da artması üzerine İlayda Serter, istifa ederek İstanbul’dan İzmir’e döner. Bir yandan yüksek lisans tezini tamamlamak için uğraş verirken, öte taraftan da ailesinin atıl durumda duran çiftlik evini kendisine gelir olması için ev kiralama sitesine koyar. Yoğun bir taleple karşılaşan İlayda Serter, bunu bir marka adı altında yapmaya karar verir ve Zeytincik Çiftlik doğar. Bu sistemi daha da büyütmek isteyen İlayda Serter, rotasını Çeşme’ye çevirir. Son dönemde popülerleşen küçük ev (tiny house) akımına, Çeşme Ovacık’ta Zeytincik Tiny markasıyla katılır. Bugün yolculuğuna turizm alanında devam eden İlayda Serter’in hedefte ise tiny house modelini daha da büyütmek var.
İLAYDA Serter... Hayatları değiştiren koronavirüs pandemisi sürecinden bir iş fikriyle çıkan genç bir girişimci. Dönemin ihtiyaçlarını hızlı okuyabilen bir iş insanı. Zeytincik Çiftlik ve Zeytincik Tiny markalarının kurucusu İlayda Serter ile kariyer yolculuğundan girişiminin doğuş öyküsüne ve gelecek planlarına kadar birçok konuyu konuştuk. Sekiz kuşaktır İzmirli bir ailenin kızı olarak 1996’da dünyaya ‘merhaba’ diyen İlayda Serter, hikayesinin devamını şöyle anlattı:
“Girişimci bir anne ve babanın kızıyım. Küçüklüğümden itibaren ailem, birçok sivil toplum kuruluşuna üye. Ben ise sürekli bu kuruluşların düzenlediği kermes, yemek, kahvaltı gibi organizasyonlarına gidiyordum. Burada da sürekli bir satış durumu vardı. Ben de bu satış standında durup, sürekli bir şeyler satan bir tiptim. Valisinden kaymakamına katılımcılara zorla da olsa birtakım şeyler satmışlığım var. Aslında içimdeki bu ticari ve girişimcilik duygusu o dönemlerden geliyor olabilir. Lise sürecinde de çeşitli organizasyonların düzenlenmesinde görev aldım. Rotary ailesinin en küçük üyesi yani İnteract Kulübü’nün de bölge temsilcisiydim.”
İÇ MİMARLIKTAN MEDYAYA
Oldukça yoğun tempolu lise hayatı geçiren İlayda Serter, mobilya işi yapan ailesinin de etkisiyle iç mimarlık okumak ister. “Ailemin işyerine ne zaman gitsem mimarlar sürekli çizim yapıyordu. Bu beni meslek seçimimde etkiledi” diyen İlayda Serter, İtalya’da iç mimarlık okumak adına çizim dersleri aldır. Serter, “Lise son sınıftayım ve 6 ay sonra üniversite sınavına girecektim. Bir gece yine çizim yaparken aslında çok da keyif almadığımı fark ettim. Aslında ben o çizimi insanlara anlatmaktan daha çok mutlu olduğumu gördüm. İnsanlarla konuşurken, bir şeyleri organize ederken, insanlar arasında bağ kurmaktan keyif aldığımı fark ettim. Ve o gece iç mimarlık okumamaya karar verdim. Tabii ailem benim İtalya’ya gidip iç mimarlık okuyacağımı sanıyordu. İletişim fakültesinin bana daha uygun olduğunu gördüm. Lisede solisttim. Sekiz yaşımdan itibaren piyano ve müzik eğitimi aldım. Ama konservatuvar için de geç kalmıştım. Durumu ailemle paylaştığımda küçük bir şokun ardından kararıma destek çıktılar. Sınava çok az bir süre kala hazırlanmaya başladım. Tabii kimsenin benden bir beklentisi yoktu. Parayla bir üniversiteye giderim gözüyle bakılıyordu. Ama ben sınavda derece yaptım ve ilk 3 bine girdim” diyerek, 2015’te İstanbul Bilgi Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü’nü tam burslu kazandığını paylaştı.
HEDEFİNDEN İSTİFA ETTİ
İlayda Serter’in üniversite hayatı da lise gibi oldukça hareketli geçer. İkinci sınıfta dünyaca ünlü marka ajanslarından Saffron’un Türkiye ofisinde staj yapmaya başlayan İlayda Serter, o dönemi şöyle anlattı:
“3’üncü sınıfta ise Erasmus’la Madrid’e gittim. Burayı seçme nedenim staj yaptığım global markanın merkezi burasıydı. Erasmus sürecinde de bu ajansta staj yapmaya devam ettim. Türkiye’ye döndükten sonra da bu ajansta proje yöneticisi oldum. Daha sonra farklı bir yer de görmem gerektiğini düşündüm. Ve son sınıfta McCANN İstanbul’da çalışmaya başladım. 2019’da mezun olduğumda da burada kariyer yolculuğum devam etti. Tabii son sınıfta yüksek lisansa da başlamıştım. Oldukça yoğun tempolu bir dönemdi. Ve 2020’de tüm dünyayı etkisi altına alan pandemiyle birlikte de home ofis dönemine geçtik. 2021’in başında yine bir global reklam ajansı olan TBWA İstanbul’dan iş teklifi aldım, oraya geçtim. Burada tempo çok daha yüksekti. Yoğun bir mesai vardı. Evden çalışma süreciyle de çalışma süresi 16 saate çıkar olmuştu. En büyük hedefim TBWA CEO’su olmaktı. Ama yoğun çalışma şartları bu talebimden beni uzaklaştırdı. 5 aylık sürecin sonunda istifa edip, kendimi dinlemek adına İzmir’e döndüm.”
İKİ MARKA BİRDEN ÇIKTI
Kısa bir tatilin ardından İlayda Serter, yüksek lisans tezimi bitirmeye odaklanır. Bir yandan da İzmir Türkmenköy’de ailesinin 50 dönüm içerisinde yer alan ve kullanılmayan çiftlik evine odağını çevirir. İlayda Serter, “Zeytin ağaçlarının içinde 3 odalı bir ev vardı. Burayı elden geçirip, global bir ev kiralama sistemi olan Airbnb’e koydum. Bana bir gelir olsun düşüncesiyle bunu yaptım. 2021 Temmuz’da evi siteye koymamla birlikte bir anda rezervasyon yaptırmak isteyenlerin yoğun talebiyle karşılaştım. Tabii sadece kiralama yoktu, kına gecesi yapmak isteyenden veda gecesine kadar birçok taleple karşılaştık. Bir anda orada kiralık bir HUB yaratmış oldum. Bu işten çok keyif aldım. Tabii benim bir marka birikimim var ve iletişimciyim. Bu işten para kazanıyordum, hatta reklam ajansından kazandığımın üç katını kazanıyordum. Bu işi resmileştirmek ve bir marka hikayesi yaratmak istedim. Bulunduğu yer itibariyle ‘Zeytincik Çiftlik’ doğdu. Friluftsliv felsefesi doğayla barışık zaman geçirmek isteyenlerin bir durağı olmayı benimsedim. Güzel sonuçlar almaya başlayınca da bu yapıyı büyütmeye karar verdim. Ve en iyi bildiğim lokasyon olan Çeşme’ye rotayı çevirdim. Burada felsefemize uygun bir yer arayışına girdim. Çeşme Ovacık’ta yaklaşık 2 dönümlük bir araziyi kiraladım. 3 tane tiny house ile ikinci adımı atmış oldum. Burada da Zeytincik Tiny markasıyla hareket ediyorum” diyerek, markalarının doğuş hikayesini aktardı.
DOĞANIN İÇİNDE TATİL
İZMİR Türkmenköy bulunan Zeytincik Çiftlik’te bugün kiralık ev, organizasyon ve workshop mekanı konseptiyle ilerlediklerini dile getiren İlayda Serter, “Şu an ev, 3 aylığına Amerikalı bir aileye kiraya verildi. Orası ağustos sonrası yeni konuklar alabilecek. Çeşme Ovacık’ta yer alan Zeytincik Tiny ise Alaçatı Ot Festivali ile birlikte, yani bu mart sonunda hizmet vermeye başladı. Günlük ve haftalık kiralamalar söz konusu. Doğanın içinde tatil yapmak isteyenler için farklı bir seçenek sunuyoruz” diyor.
BİR DE ZEYTİNYAĞI VAR
ZEYTİNCİK Çiftlik, aynı zamanda bir zeytin ve zeytinyağı markasıyla da bütünleşmiş durumda. İlayda Serter, bununla ilgili şu bilgili paylaştı:
“Çiftlik evimizin olduğu yerde 300’e yakın zeytin ağacımız var. Buradaki zeytinlerden elde ettiğimiz bir yağımız var. Bunu da Zeytincik Çiftlik markasının adıyla tüketiciyle buluşturuyoruz. Çok butik bir ürün. Öncelikle satışta hedef kitlemiz friluftsliv felsefesini yaşayan müşterilerimiz. Ama gelecekte bu yapıyı da geliştirmek ve büyütmek gündeme gelebilir.”
KÜÇÜK EV
BÜYÜYECEK
ASLINDA 25 yaşında büyük cesaret gösteren İlayda Serter, global bir markadan istifa ederek kendi yolculuğuna çıkan bir isim. İlayda Serter, “25 yaşımda bu kararı almak istedim. İşimi çok seviyordum ama bir süre sonra bütün hayatım iş olmaya doğru gidiyordu. O nedenle radikal bir karar aldım. Şu an birçok kişinin de bu ayrımın arasına sıkışıp kaldığını düşünüyorum. Şimdi tüm odağımı kendi işime vermiş durumdayım. Özellikle tiny house konseptini büyütmek gibi bir planım var. Ama önce Zeytincik Tiny’den alacağımız geri dönüşlere bakacağım. Orta vadede kendi arazimi alıp buraya daha fazla tiny house yerleştirmek istiyorum. Hem çok keyifli hem de geliri yüksek bir iş. Bu sistemi Çeşme’de büyütmek istiyorum. Şu anda temizlik işlerinde dışarıdan destek alıyorum, onun dışında tüm süreci tek başıma yürütüyorum” diyor.
Paylaş