İşin ‘sır’ı iyi büyüde

MAJİ Atelier... Aslında iki kız kardeşin hayallerinin porselen ve ketene yansıması. İsminden aldığı anlamla da sofralarda büyülü efektler yaratmayı kendine amaç edinen bir marka. Maji Atelier’in kurucuları Rana Durak ve Eda Durak Yüksel ile hem markanın doğuş öyküsünü hem de geleceğe dair planlarını konuştuk. Manisa Akhisarlı demirci bir baba ile ev kadını bir annenin çocukları olan Rana ve Eda, sanatla dolu bir ortamda büyür. Rana Durak, o süreci şöyle anlattı.

EL BECERESİ ÇOCUKLUKTAN
“Çamurla tanışıklığımız çocukluk yıllarından geliyor. Aileden gelen bir el becerimiz de vardı. Annemin dergilerini kesip, resimlerden desenler çıkarıyorduk. Babamla da ahşap oymacılığı yapıyorduk. Böyle bir ortamda büyüdük. Ben böyle bir ortamda büyümeme rağmen çok farklı bir alanda kariyerime yön verdim. İktisat okudum ve 1990’da çalışma hayatına atıldım. Bu çalışma hayatımın da büyük kısmını bankacılık oluşturdu. Hayatının hep hayal ve sanat tarafında yer almayı seven kardeşim Eda ise güzel sanatlar tiyatro/dramatik yazarlık bölümünü bitirdi. Reklam, senaryo ve çocuk kitabı yazarlığı yapan Eda, kalemi elinden hiç bırakmadı. Takı tasarımı üzerine bir dönem markası da oldu.”

ELİNİ ÇAMURDAN ÇIKARAMADI
Rana Durak, yoğun ve stresli iş hayatının olumsuz etkilerini el becerilerini de geliştiren kurslara katılarak atar. Ahşap oymadan nakışa, boyamadan seramiğe kadar birçok şeyi deneyimleyen ve hobi olarak yapan Rana Durak, 2015’te emekli olur. Rana Durak, “Emeklilik sonrası bir süre çalışmadım. Bir süre sonra emlak işi yaptım, aile işlerine yardımcı oldum. Pandeminin başlarında bir porselen atölyesine gittim. Bu geçmişten gelen tanışıklık bir aşk doğurdu bende. Elimi çamurdan çıkaramaz oldum. Şimdi bizle çalışan Onur Bilgi ustamdan özel ders almaya başladım. Porselen bir tutku oldu. Kız kardeşim Eda da yaptıklarımı görünce, ‘bunu nasıl geliştirir, farklılaştırız’ üzerine beyin fırtınası yaptık. Ve aslında hep hayalini kurduğumuz yaşama bir adım atmış olduk” diyerek kız kardeşi Eda’yla güçlerini ve yeteneklerini birleştirerek 2020’nin sonlarında Maji Atelier’i kurduklarını paylaştı.

HAYALLERİ CİSİMLEŞİYOR
Rana Durak kendisini zanaatkar, kız kardeşi Eda’yı ise sanatkar olarak gördüğünü söyleyerek, hayallerini cisimleştirdiklerini paylaştı. Rana Durak, “Kasım 2020’de şirketimizi kurduk. Hayalleri cisimleştirmek çok da kolay olmuyor. 2020 Kasım’da şirket kurduktan sonra, modelleme yaptık. Uzun bir hazırlık sürecimiz oldu. Bu yolculuk minik bir fincan formu hayaliyle başladı, sonra el işlemesi ketenler ve eşsiz objelerle sürdü. Bugün porselenler ve ketenler olarak iki ürün grubumuz var. Burada da bir yemek masasında olabilecek her şeyi yapalım istedik. Fincan, tabak, vazo, kase, masa örtüsü, peçete, runner gibi birçok aksesuvarı ürün grubumuza ekledik” diyerek, Maji Atelier’in geldiği noktayı aktardı.

KOLEKTİF RUHLA
HAREKET EDİYORLAR
İLK yola çıktıklarında ‘öyle bir iş yapalım ki bundan birçok insan ekmek yesin’ dediklerini ifade eden Rana Durak, “Biz evinde oturan kadına da dokunalım istedik. Burada da keten peçete ve masa örtülerimiz devreye girdi. Burada modern çizgilerle yüz yıllık tel kırma tekniğini bir araya getirdik. Bunlar da anneannemizin sandığından çıkmış ama gelenekselin dışında ketenler. Yenilikçi antika. İşte buradaki el işçiliğinde ev kadınlarının emeğinden faydalanıyoruz. Bu yapıyı daha büyütmek istiyoruz. Ayrıca, sanatçı arkadaşlarımızla da kolektif çalışmalar yaparak her gün yeni bir şey ortaya çıkarmanın keyfini yaşıyoruz. Tüketiciyle buluşmada önemli bir vitrin olan ürün fotoğraflarımız da fotoğrafçı Tolga Yurdaer’in imzasını taşıyor” diyerek, kolektif bir ruhla hareket ettiklerini paylaştı.

HEDEF GLOBAL MARKA
TÜKETİCİYLE buluşma kanallarının çağın vazgeçilmezi olmaya başlayan e-ticaret olduğunu ifade eden Rana Durak, “Kendi internet sitemizden satış yapıyoruz. Bunun yanı sıra İstanbul ve İzmir’de bizim ürünlerimizi satan mağazalar da var. Yine İzmir Alsancak’taki atölyemizden de satışlarımız oluyor. Şimdi yurtdışı ile ilgili de görüşmelerimiz sürüyor. Hedeflerimiz arasında ihracat da var. Ayrıca, farklı e-ticaret siteleriyle de görüşmelerimiz sürüyor. Bu hem iç piyasa hem de yurtdışı için olacak yeni bir kanal. Bunların yanı sıra üretimimizi de artırıyoruz. Bunun için KOSGEB desteği aldık. Amacımız; benzersiz, eşsiz el yapımı porselenler ve ketenler yaratmak, dünya markası olmak” diyerek, gelecekle ilgili hedeflerini paylaştı.

İLHAM KAYNAĞI MİTOLOJİ
İLHAM kaynaklarının doğa ve mitoloji olduğunu söyleyen Eda Durak Yüksel, bunu şöyle aktardı: “Sanatın ilhamı özünde hep aynı. Doğa ve mitoloji. Biz bir de güçlü, çağdaş kadın hikayelerine bayılıyoruz. Kadın sanatçılarımızı takip ediyor, onlardan ilham alıyoruz. Dostlarımızla bir arada bol sohbetli, kahkahalı sofralara bayılıyoruz. İstiyoruz ki o sofralarda kadın hikayeleri konuşulsun, sanat paylaşılsın, hep üretim, yaratım olsun. Bir günümüz üretmeden, yaratmadan geçmesin. Soframız herkese ilham olsun. Bizim hamurumuz Ege’de yoğruldu, doğa ve mitoloji tohumları içimize Ege’de ekildi. Bir yanımız Efes, bir yanımız Sart harabeleri, bir yanımız Asklepieon. Efes Celsus Kütüphanesi’nin erdemlerini temsil eden heykelleri Sophia, Arete, Ennoia, Episteme ilk ilham kaynağımız. İki porselenimiz isimlerini onlardan aldı.”

SU KULLANIMINI
MİNİMUMA İNDİRDİK
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN Maji Atelier için çok önemli olduğunu ifade eden Eda Durak Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çok güzel bir doğada yaşayan, şanslı insanlarız. Dünyanın kaynakları hızla tükeniyor. Üretim sürecinde yaptığımız küçük değişikliklerin bile önemli katkısı olacağını düşündük. Su kullanımını minimuma indirecek uygulamaları devreye aldık. Paketlemede plastik hammaddeli ürünler yerine kraft tercih ettik. Sürdürülebilirlik konusu hep aklımızın bir köşesinde, hem işimizde hem de günlük yaşamımızda daha fazla ne yapabiliriz diye düşünmeye ve uygulamalarımızı güncellemeye devam ediyoruz.”

KISA KISA

* Maji’nin sihir anlamına geldiğini paylaşan Rana Durak, “Sihir de ehil insanların elinden çıkan karışımlar, iksirler demek. Anlamı iyi büyü kısacası. Biz bunu porselen ve el işçiliğiyle çok uyumlu buluyoruz. Biz de porselende kimya, ketenlerde kullandığımız boyalarla, karışımlarla bir nevi büyü yapıyoruz. Sofralarda da büyülü efektler yaratmayı amaçlıyoruz. Maji’nin temel sözcüğü ise sır. Sır bilginin doğal halinde saklanması, saflığın ilk halinde korunması... Saflık ‘sırrın giriş kapısıdır. İşte Maji’ye de bu kapıdan giriliyor” diyor.

* “Kız kardeşler olarak çok farklıyız ve birbirimizi tamamlıyoruz” diyen Rana Durak, “Birimizin görsel yönü, yaratıcı yanı diğerinin el becerileri, çalışkanlığı ve iş zekasıyla birleşiyor. Her şey Eda’nın hayalleriyle başlıyor. Ben ise o hayalleri kurgulayıp ürüne dönüşmesine ve satışına bakıyorum” diyerek, aralarındaki görev dağılımını anlattı.

* Ürünlerinin tecilli ve bir benzerinin olmadığını söyleyen Rana Durak, “Bin 230 derecede fırınlıyoruz. Porselenlerimizin üretim süreci 7 ile 9 gün. Üç kez fırına giriyor. 24 ayar altın ve gümüş kullandığımız koleksiyonlarımız da var” diyor.