Paylaş
GİRİŞİMCİLİK serüveninin ilk adımlarını çocukluk yıllarında atar... Dayısının dolmuşunda çalışır, simitle fındık bahçelerinin yamacından topladığı çilekleri satar... Askerdeki disiplinli yapısı ve çalışkanlığı tavukçuluk işiyle uğraşan asker arkadaşının dikkatini çeker. Ve, ‘Askerde böyleyse şirketi uçurur’ mantığıyla iş teklif eder. Cuma günü terhis olan Hamdi Ekiz, cumartesi arkadaşının tavuk çiftliğinde iş başı yapar. 10 yıl burada profesyonel yöneticilik yapan Ekiz, kafeslerin önüne geçip böyle bir çiftliği olması için dua eder. Ekiz’in duası 1995’te ortaklı bir yapıyla kurduğu tavuk çiftliğiyle kabul olur. 1998’de ise kendi şirketini kuran Hamdi Ekiz, bugün 3 çiftlikte 1 milyon tavuk kapasitesiyle günde 900 bin yemeklik yumurta üretiyor. Son yıllarda teknolojiye yaptığı yatırımlarla dikkat çeken ve markalaşmaya ağırlık veren Ekiz, 2016’ya kadar yumurta kapasitesini 1 milyon 700 bine, hayvan varlığını ise 2 milyona çıkarmayı hedefliyor.
BABASINDAN GİZLİ PARA KAZANDI
O, işine aşık biri. Öyle ki, evi bile bugün Foça’daki çiftliğinde... Özellikle sektörde markalaşma hamleleriyle adından söz ettiren Ekiz Yumurta Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Ekiz’le girişimcilik öyküsünü, firmanın hedeflerini ve yumurtayla ilgili doğru bilinen yanlışları konuştuk. Hamdi Ekiz, ilk parasını çocukluk yıllarında kazanmış. Dayısının dolmuşunda muavinlik yapmış, fındık bahçelerinin yamacında yetişen çilekleri toplayıp, tabak tabak yoldan geçenlere satmış. ‘Simit bile sattım’ diyen Ekiz, tüm bu girişimlerini babasından gizli yaptığını anlatıyor:
“Ordu Fatsalıyım. Babam, o bölgenin hatırı sayılır isimlerindendi. Tabii öyle bir babanın oğlunun simit ya da çilek satması dedikodu nedeniydi. Onun için bu girişimlerim hep babamdan gizli oldu. Tabii öğrendiğinde de çilek satışından kazandığım paradan daha teklif etti, ama ben kabul etmedim.”
ASKERDEKİ PERFORMANSI DİKKAT ÇEKTİ
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü mezunu Hamdi Ekiz’in bu tercihinde de abi faktörü var. Abisinin de ziraat mühendisi ve o yıllarda Karadeniz Su Ürünleri’nin bölge müdürü olduğunu anlatan Ekiz, o süreci şöyle anlattı:
“Çok şaşaalı bir yaşantısı vardı. Ben de ona özendim. Onun yolundan gittim. Tavukçulukla tanışmam da askerde bu işi yapan bir arkadaşım sayesinde. Yedek subaydım ve laf gelmesin diye işi sıkı tutuyordum. Bu ciddiyetimi gören arkadaşım da ‘bu adam askerde böyle çalışıyorsa, özel sektörde neler yapmaz’ düşüncesiyle bana iş teklif etti. Ben de cuma günü terhis oldum, cumartesi de büyük bir hevesle iş başı yaptım. Ve tavukçuluğu orada öğrendim. Kafesin önüne geçip, ‘Allah’ım bana da böyle bir çiftlik ver’ diye dua ederdim.”
TAVUKLARI ÖZGÜRLEŞTİRDİ
1990’a kadar burada üretimden sorumlu olan Hamdi Ekiz, daha sonra bir süre yem ticaretiyle uğraştığını, bu aşamada da 1995’de Urla’da o dönem Ortadoğu’nun en büyük tavuk çiftliğini kurduklarını belirterek, şöyle devam etti:
“125 bin kapasiteli örnek bir tesisti. 1998’de ise ortaklıktan ayrılarak kendi işimi kurma kararı aldım. Önce kiralamayla bunu yaptım. 2006’da ise Foça’da bir tavuk çiftliğini aldım. İki yıl önce de yine Foça’daki ikinci çiftliği hayata geçirdik. 2012’de de Kemalpaşa’da hazır bir tesisi alarak çiftlik sayımızı 3’ledik. Üç çiftlikte 1 milyon canlı hayvan varlığımız var. Teknolojiye ciddi yatırım yaptık. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 2011’de ‘Çiftlik Hayvanlarının Refahına İlişkin Yönetmelik’ çıkarmıştı. ‘Tavuklar özgürleşecek’ mantığıyla kafes sistemlerine düzenleme getirildi. Biz bundan çok önce çiftliğimizde ‘Euro Kafes’ uyguladık. İlk etapta bunun için 18 milyon TL yatırım yaptık. Şimdi yeni kafes yatırımlarımız var. 2016’ya kadar hayvan varlığımızı 2 milyona, yemeklik yumurta üretimini de 900 binden 1 milyon 700 bine çıkaracağız. Bu iş tamamlandığında toplam yatırım tutarımız 50 milyon lirayı bulacak.”
MARKADA ÜS
Türkiye’de yumurtacılığın İzmir’de başladığına dikkat çeken Hamdi Ekiz, bugün tahtını Afyonkarahisar ve Konya gibi kentlere kaptırdığını söylüyor. Ekiz, “Ama İzmir ve Ege’nin şöyle bir farkı var. Yemeklik yumurta konusunda markalı üretimin üssü bu bölgede. Biz de ilk günden beri markalaşmaya önem veriyoruz. Markanız güçlüyse sırtınızın yere gelmeyeceğini savunan bir iş insanıyım. Sonuçta hepsi yumurta deyip geçilmez. Bu işte en önemli artı tazelik. Yumurtanızı taze taze tüketiciye sunuyorsanız bir adım öndesinizdir. Bizim de gayemiz Ekiz markası ile bunu yapmak. Yem formülümüzü bile kendimiz özel hazırlıyoruz. İddiamız ise ‘köy yumurtası lezzeti ile sofralarda’ yerimizi almak. Bizim kocaman bir köyümüz var” diyor.
GÜCÜNÜ YUMURTADAN ALIYOR
“İşimiz gücümüz yumurta” diyen Hamdi Ekiz, gücünü yumurtadan aldığını belirtiyor. Bugün tüketiciye yumurta yetiştirmekte zorlandıklarını söyleyen Ekiz, yurt içi ve dışından ciddi talep geldiğini anlatarak, şu bilgileri paylaştı:
“Biz de bu talebe yanıt vermek için yatırımımızı öne çektik. Şu an Ege ve Akdeniz’de varız, ama üretimi arttırdığımızda Türkiye genelinde olmayı planlıyoruz. Üretimin yüzde 45’i ihracata gidiyor. Bugün sektörün ağırlığı Irak. Ama biz İsrail, Dubai ve Afrika ülkelerine ihracat yapıyoruz. İsrail’e Türkiye’den giden yumurtanın yüzde 70’i Ekiz’den. Bizim böyle bir yol izlememizde İsrail’in kaliteli ürüne olan talebi etkili. 2014’te 15 milyon dolarlık ihracatımız var. 2015 hedefimiz ise 17,5 milyon dolar gibi. Ve biz yıllardır sektörümüzde ihracat şampiyonuyuz.”
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
Hamdi Ekiz, bir tavuğun 20 haftada yumurta verdiğini belirterek, sektörde doğru bilinen yanlışları şöyle anlattı:
“Biz tavuğun yumurtlaması için uygun yaşam alanı hazırlıyoruz. Yemini bilgisayar kontrolünde veriyoruz. Erken yumurtlatma gibi bir şey söz konusu değil. Doğada ise bu 22 haftadan sonra başlıyor. Yine bir tavuktan günde 2-3 yumurta aldığımız gibi şehir efsanesi var. Bir yumurtanın oluşması için 25,5 saate ihtiyaç var. Onun için böyle bir şey söz konusu değil. 14-15 saatlik mesaileri var. Hayvanları zorlamamız söz konusu olamaz. Yine ‘üzerine pislik bulaşmış yumurta değerlidir ya da köy yumurtasıdır’ gibi algı var. Burada da bir risk var. Kirli yumurtanın tüketimi sıkıntılı. Ayrıca uyanıklar bunları pazarda 2-3 kat fazla fiyatla satıyor. Bunların çoğu da bizim gibi çiftliklerden pastörize şirketlerine gitmesi gereken yumurtalar. Ama pazara köy yumurtası olarak gidiyor. Burada denetimler yetersiz.”
KISA KISA
* Bugün Türkiye’nin günlük yemeklik yumurta üretimi 65-70 milyon arasında değişiyor.
* Civcivlerin bir günlükken çiftliğe geldiğini anlatan Hamdi Ekiz, 2-3 yıl içinde damızlık bölümünü de kurmak istediklerini söylüyor.
* Normal kafeste bir tavuğa 450 santimetrekarelik alan düşerken, ‘Euro Kafes’te ise bu alan 750 santimetrekare.
Paylaş