Paylaş
Hayati Ertuğrul, baba mesleğini sürdürme planıyla da 14 yıl astsubaylık yaptıktan sonra doğduğu topraklara geri döner. Ancak İzmir’deki akrabası tekstil kralı merhum Bülent Özkul’un teklifiyle 1986’da kariyerinde yeni bir rota çizer. Hiç bir deneyimi olmadan tekstil sektörüyle tanışan Hayati Ertuğrul, 1993’te ise Ertuğrul Tekstil’i kurar. Bugün Almanya’dan İtalya’ya kadar birçok Avrupa ülkesindeki büyük markalara kadın hazır giyim ile erkek gömleği üreten Hayati Ertuğrul’un gündeminde ise verimlilik esaslı çalışmalar var. Kendi markasıyla da ihracat yapan Ertuğrul, ikinci kuşakla da yeni sektörlerde büyümeyi hedefliyor.
HAYATİ Ertuğrul... Çiftçilik planları yaparken hiçbir fikrinin olmadığı tekstil sektörüne adım atıp, burada önemli bir marka yaratmayı başaran müteşebbis... “Bunda eşim Mukaddes Ertuğrul’un payı çok büyük” diyen Ertuğrul Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul, hem girişimcilik serüvenini hem de gelecekle ilgili planlarını paylaştı. 1953 Salihli Adala doğumlu Hayati Ertuğrul, çiftçi bir ailede büyür. Liseyi bitirene kadar da hayatının Adala’da geçtiğini anlatan Hayati Ertuğrul, hikayenin devamını şöyle aktardı:
PLANLARI ÇİFTÇİLİK ÜZERİNEYDİ
“Liseden sonra kariyerime asker olarak devam etme kararı aldım. Ve havacı oldum. Bu aşamada da o dönemki ismiyle Necati Eğitim Enstitüsü’nde Sosyal Bilgiler Öğretmenliği okudum. Ama hiçbir zaman öğretmenlik yapmadım. Tüm bunları yaparken de çocukluğumdan beri her fırsatta babama yardım ettim. Bağ, bahçe, tarla işlerinde çalıştım. Ve hep hangi mesleği yaparsam yapayım ya da ne okursam okuyayım hayalimde çiftçilik vardı. Hep bunun altyapısını kurdum. 1976’da evlendim. Eşim de matematik öğretmeniydi. 14 yıllık astsubaylık görevimin ardından askerlikten kendi rızamla ayrıldım. Hayalim olan çiftçilik için Adala’da çalışmalara başladım. Aynı dönemde de ucundan siyasete bulaştım. Belediye başkanlığı için aday adayı oldum, ama karşılaştığım engeller nedeniyle bu defteri oracıkta kapattım.”
‘BU İŞ BANA GÖRE DEĞİL’ DESE DE...
Çiftçilik için planlar yapan Hayati Ertuğrul, o dönem İzmir’de tekstil işi yapan bir akrabasından iş teklifi alır. Hayati Ertuğrul, “Akrabamız işlerin başında aileden birilerinin olmasını istiyordu. Benim askeriyeden edindiğim deneyimden faydalanmak istedi. Tabii, tekstil benim hiç bilmediğim bir alandı. Tereddüt ettim. Israr edince bir haftalık deneme için İzmir’e geldim. Birkaç günlük deneyimin ardından bu işin bana uygun olmadığını düşündüm, ama iyi bir ücret teklifi geldi. Memurlukta kazandığımın 3,5 katı kadar bir ücretti. Adala’ya dönüp eşime sordum. O tam destek verdi. Aldığım güçle 1986’da tekstil sayfası açıldı. Ben de bu alanda kendimi geliştirdim. Yeri geldi gece mesailere kaldım, koli taşıdım. 7 yıl ciddi bir tecrübem olduktan sonra bazı konularda sorunlar yaşanınca akrabamın yanından ayrıldım. Kardeşim de orada çalışıyordu. O da ayrıldı. Ve birlikte 1993’te Karabağlar’da evden bozma bir yeri atölyeye dönüştürdük” diyerek Ertuğrul Tekstil’in kuruluş sürecini paylaştı.
TAM BİR AİLE ŞİRKETİ
“BÜYÜK riske girerek 39 kişilik bir ekiple kendi atölyemizi açtık” diyen Hayati Ertuğrul, ilk zamanlar fason olarak sadece kadın bluzu ürettiklerini söyleyerek, “Bu süreçte eşim Mukaddes Ertuğrul’un büyük desteği oldu. Okuldan kalan tüm zamanını atölyede geçirdi. 1996’da da emekli olarak resmen bizimle çalışmaya başladı. Biz de zamanla işleri büyüttük. Mevcut atölye ihtiyaçlarımıza cevap vermemeye başladı. Sokakta boş bulduğumuz her yeri kiralamaya başladık. Bir süre sonra şirketin bulunduğu yer Ertuğrul Sokak oldu. Şirketi kardeşimle kurmuştuk. İkinci kuşak da işe dahil oldu. İleride sıkıntı olmaması adına kardeşimle anlaşarak yolları ayırma kararı verdik. O dönem büyümemiz de gerekiyordu. Kardeşim Karabağlar’da kalmayı seçti. Biz de 2002’de Sarnıç’ta büyük bir tesis kurduk. Şirketin ortaklık yapısı da değişti. Eşim Mukaddes ile oğullarım Muzaffer ve Umut da şirket ortağı oldu, tam bir aile işletmesine dönüştük” diyerek geldikleri noktayı anlattı.
BLUZLA BAŞLAMIŞTI ŞİMDİ İSE...
İLK başta sadece kadın bluzu ürettiklerini aktaran Hayati Ertuğrul, “Bugün ürün portföyümüz çok genişledi. Kadın bluzunun yanı sıra pantolon, yelek, elbise ve gömleği de ekledik. Ayrıca erkek gömleği de üretiyoruz. İlk başta iç piyasa odaklı çalışıyorduk, ama daha sonra yüzümüzü dışarı döndük. Bugün üretimin tamamını birçok büyük markaya ihraç ediyoruz. Almanya, İngiltere, Danimarka, İtalya, Hollanda ve İsviçre gibi Avrupa Birliği ülkeleri ana ihracat ülkelerimiz. Bu yılı da 2015’e göre ihracatımızı yüzde 12 artışla kapatmayı hedefliyoruz” diyor.
MAĞAZACILIKTA
BAŞARISIZ OLDUK
TEKSTİLDE başarıyı yakalasa da perakende ayağında bir başarısızlık öyküsü var Hayati Ertuğrul’un... İzmir ve Salihli’de Ertuğrul Giyim ismiyle mağazalar açtıklarını söyleyen Hayati Ertuğrul, şöyle devam etti: “8-9 noktaya ulaşmıştık. Ancak, biz o işi amatörce yapıyorduk. Ve zamanla karlı olmadığını fark ettik. Aldığımız kararla o macerayı sonlandırdık. Şu an sadece fabrika bünyesinde küçük bir outlet var. Tabii, her şeyi satamıyoruz, çünkü ürün verdiğimiz markalarla ciddi sözleşmelerimiz var.”
GELECEK TASARIMDA
“YILLARDIR birçok Avrupalı büyük firma için üretim yapıyoruz” diyen Hayati Ertuğrul, “Bu süreçte firma ne derse biz onu yaptık. Söz söyleme hakkınız çok az. Biz de artık masadaki gücümüzü artırmak adına tasarıma ağırlık vermeye başladık. Koleksiyon hazırlıyoruz. Şu an küçük bir adım, ama gelecek burada. İş yaptığımız firmalar her geldiğinde koleksiyonda yenilik var mı, yok mu ona bakıyor. Biz de tasarıma ağırlık vermeye başladık. Bunu yapmasak gelecekte daha büyük sıkıntı yaşarız. Zaman ve kalitede sıkıntı yok, ama Çin’den farklı olmak için gelecek tasarımda” görüşünü paylaştı.
YUMURTALAR AYRI SEPETE
ZOR bir sektörde çalıştıklarını ifade eden Hayati Ertuğrul, verimliliği artırmak, kaliteyi yükseltmek ve maliyeti düşürmek adına ciddi bir çalışma içinde olduklarını söylüyor. Tekstil sektörünün krizden çok etkilendiğini aktaran Hayati Ertuğrul, “Bunun için bu çalışmaları yapmak zorundayız. Ayrıca riski hafifletmek adına da sepetteki yumurtaları ayrı sepetlere koymak adına adımlarımız var. Büyük oğlum Muzaffer bizimle birlikte. Ama küçük oğlum Umut tekstili pek sevmedi. Onunla gıdaya yöneldik. Önce bir restoran zincirinin bayiliğini aldı. 1,5 yıl sürdü bu. Geçen yıl ise İzmir Arena’yı devraldı. İleride farklı sektörlerde doğabilecek alanlarda da yatırımlarımız olabilir” diyerek izledikleri yol haritasını anlattı.
MAKİNE TAMAM AMA
ÇALIŞANSIZ OLMAZ
2008’e kadar Ertuğrul Tekstil bünyesinde 400’e yakın çalışanın bulunduğunu ifade eden Hayati Ertuğrul, “O yıl dünyada yaşanan global ekonomik kriz bizleri de etkiledi. O dönem stratejimizi değiştirdik. Küçülerek büyüme kararı aldık. Kendi bünyemizin dışında bizim kalitemizde üretim yapan kurumlara fason üretim yaptırmaya başladık. Şu an 200 çalışanımız var. İşimizi kaliteli yapıyoruz, zamanında müşteriye gönderiyoruz, böylece de fiyatı yakalıyoruz. Tüm bunu yaparken de çalışanlarımızla bir aile mantığıyla yol alıyoruz. İstediğiniz kadar görkemli makineleriniz olsun, onları çalıştıran insandır. İnsanlara verdiğiniz değer o yüzden çok önemli” diyor.
KISA KISA
* Hayati Ertuğrul, bugün 40-50 bin adet aylık üretim yaptıklarını, talebe göre bir o kadar da dışarıda fason üretim yaptırdıklarını ifade etti.
* Hayati Ertuğrul, Danimarka’ya kendi markalarıyla da erkek gömleği ihraç ettiklerini söyledi.
* Birçok sektörde olduğu gibi tekstilde de en büyük sorunun kayıt dışı olduğunu savunan Hayati Ertuğrul, merdiven altı üretim için denetimlerin artırılmasını istiyor.
* Bir yandan kendi işi için emek veren Hayati Ertuğrul, öte tarafta ise STK ayağında da oldukça aktif. İzmir Salihliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanlığı, İzmir Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkan Yardımcılığı, Batı Anadolu Sanayi ve İşadamları Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği bunlardan sadece birkaçı.
Paylaş