Bu işin hamurunda aşk ve girişim var

PİZZERİA Luna Romana... Aslında hem pizzaya hem de birbirlerine tutkuyla bağlı iki genç girişimcinin ortak hayali. 21’nde esnaf olan Aycan ile bilmediği bir coğrafyada mekan açan Costantino’nun mücadelelerinin yansıması. Pizzeria Luna Roman’ın kurucuları Aycan Gezer ile Costantino Dotari, kariyer yolculuklarından markanın doğuş öyküsüne ve yarınlara dair planlara kadar birçok konuyu anlattı. İzmir doğumlu 29 yaşındaki Aycan Gezer, İtalyan mutfağına merakı ile pizzacı olma hevesinin sekizli yaşlarda başladığını söyleyerek, hikayesinin devamını şöyle aktardı:

MERAK KÜÇÜK YAŞTA BAŞLADI
“Bu merak, annemin İtalyan eşiyle başladı. Ben de evde bir şeyler yaptım. Bu süreçte de ‘İzmir’de bir pizzacı açacağım’ demişliğim çok oldu. İtalyan mutfağına ve pizzaya olan sevdamla birlikte de turizm meslek lisesine gittim. Gelecekte bir pizzacı açacağımı düşündüğüm için de hem servis hem de mutfak bölümünde çalıştım. Ama bu işi profesyonelce yapmak adına aklımda İtalya’da bir pizza okulundan eğitim almak vardı. Lise sonrası bu hedefimi gerçekleştirmek için ilk adımı attım ama gitmek istediğim pizza okulları İtalyanca eğitim veriyordu. İngilizce bölüm açmıyorlardı. Ben de bu nedenle önce İtalyanca öğrenmek adına İtalya’nın yolunu tuttum.”

YOLLARI OKULDA KESİŞTİ
İtalyanca sorununu çözen Aycan Gezer, pizza şefi olmak için bu kez de okul arayışlarına girer. Ve Roma’da A Tavola Con La Chef’te eğitim almaya başlayarak hayaline bir adım daha yaklaşır. Bu okula hayalleri için gelen bir diğer isim de İtalyan Costantino Dotari’dir. 1987 doğumlu Dotari de mutfağa karşı hep bir ilgisi olduğunu söyledi, “Askerlik sonrası bir süre daha burada çalıştım. Daha sonra da özel sektörde güvenlik alanında kariyer yolculuğum sürdü. Ama bir süre sonra tutkum olan mutfak konusunu profesyonel hale getirmeye karar verdim ve ben de profesyonel pizza şefi olmak için A Tavola Con La Chef’e gittim” diyerek, Roma pizzasının tüm inceliklerini hem teorik hem de pratik olarak öğrendikleri bu okulda da Aycan’la tanıştığını paylaştı.

BURADA BU İŞ TUTMAZ DEDİLER
Pizzacılığa gönül veren Aycan Gezer ile Costantino Dotari, birbirlerine aşık olur. Okul bitikten sonra Aycan Gezer, hayalinin İzmir’de bir pizzacı açmak olduğunu Costantino Dotari ile paylaşır. Gezer, o süreci şöyle anlattı:
“Çocukluğumdan beri en büyük hayalim kendi pizzacımı açmaktı. Costantino’nun da hedefi bu işi yapmaktı. Fikrimi Costantino’yla paylaştım. O da ‘Tamam seninle İzmir’e gelebilirim’ dedi. Ve ikimizin ortak hayali için İzmir Urla’da kolları sıvadık. 2014’te PLR Gıda’yı kurduk. Ve 50 metrekarelik bir yerde 5 masayla Pizzeria Luna Romana doğdu. Böylece ikinci okulumuz başlamış oldu. Türkiye şartlarında Roma pizzasını nasıl yaparız üzerine çalıştık ve o süreçte çevremize çok pizza yedirdik. Tabii lokasyon olarak Urla’yı seçtiğimiz için bu işin tutmayacağını söyleyen de oldu. Çünkü Urla o zaman şimdiki kadar popüler değildi. Ama çok çalışıp başarılı olduk ve isim yaptık. 2017’de de daha büyük bir yere geçtik. 2019 sonunda da ikinci şubemizi İzmir Karşıyaka’da açtık. Sürekli kendimizi geliştirerek bugünlere geldik.”

LEZZETTE DE
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
PİZZADA hamur konusunun çok önemli bir konu olduğunu anlatan Costantino Dotari, “Bu alanda sürekli çalışmalar yapıyoruz. Tabii pandemi döneminde mekanlar açıldı, kapandı, bizlerde bundan etkilendik. Bu süreçte düşünme fırsatımız oldu. Bugün birçok alanda olduğu gibi bizim sektörde de ustaya bağımlılık önemli bir sorun. Çünkü lezzette sürdürülebilirlik çok önemli. Pandemi döneminde bu alana kafa yorduk. Ve felsefesi bize uyan farklı mekanlara pizza hamuru ve tabanı verebilir miyiz üzerine çalışmalar yaptık. Günün sonunda da güzel bir sonuç çıktı. Şu an İzmir ve İstanbul’da 10-15 markaya pizza hamuru ve tabanı veriyoruz. Her bir marka için özel çalışıyoruz. Hedefimiz bu alanda da markalaşmak” diyor.

İKİNCİ ŞUBE
KARŞIYAKA’YA
İLK günden itibaren franchise konusuna karşı olduklarını anlatan Aycan Gezer, şöyle devam etti:
“Bir kalite oluşturduk. Bu kaliteyi de korumak çok zor. Ben burada yardımcım rokayı nasıl yıkadı acaba diye düşünürken, hiç düşünemiyorum ki benden kilometreler ilerisinde neler olacak. Bana ‘al ben bu çocuğu doğurdum, sen büyüt’ demek gibi geliyor. Bu nedenle franchise konusunda mesafeliyiz. Bunun yerine pizza hamuru ve tabanı konusunda farklı markalara dokunma yoluna gittik. Tabii İzmir’den çok müşterimiz var. Bazen sıra oluşabiliyor. Bu taleple birlikte de ‘İzmir’de ne zaman olacaksınız’ sorusuyla çok karşılaşıyorduk. 2019 sonunda bu talebe cevap verdik ve ikinci şubemizi İzmir Karşıyaka’da açtık. Tabii açıldıktan bir süre sonra pandemi başlayınca işler istediğimiz gibi gitmedi ama şu an iki şubeyle restoran ayağında yolculuğumuza devam ediyoruz. Şimdilik yeni şube planımız yok.”

KISA KISA

* Aycan Gezer, “İlk zamanlar ikimiz de mutfaktaydık. Ama zamanla işlerin büyümesiyle birlikte ben daha çok müşteriden personele kadar olan ön tarafı kontrol eder oldum. Costantino’nun Türkçe bilmemesinin de etkisiyle o daha çok mutfakta” diyerek, aralarındaki görev paylaşımını aktardı.

* “Ben 21 yaşımda esnaf oldum. Costantino da bilmediği bir yere geldi” diyen Aycan Gezer, “Çok zorlu bir yolculuk sonrası bugüneler geldik. İki kişiyle yola çıkmıştık, bugün ise sayımız 15’e ulaştı. Pizza hamuru ve tabanı alanındaki hedeflerimizle birlikte de ekibimizi büyütmek istiyoruz” diyor.

* Costantino Dotari, bir İtalyan olarak pizzanın fast food olarak algılanmasının kendini çok rahatsız ettiğini söyleyerek, doğru ürünlerle bu algının kırılabileceğine dikkat çekiyor.