Bu fırının hamurunda kadın, sağlık, sanat var

Murat Yavuz Erimez, bir arkadaşının gerekli şartları taşımadığı için başvurusu geri çevirilince o işe talip olur. Yıllarca yurtdışında lojistik ve dış ticaret alanında deneyim kazanır. Bir süre sonra sağlık sorunları nedeniyle İstanbul’a geri döner. Zamanla hem yemek merakı hem de İstanbul’dan uzaklaşma isteği Erimez’i İzmir’e getirir. Erimez, 2015’te sanatı, sağlığı ve kadını merkezine alan Ege Fırın’ı kurar. İlk etapta zorlansa da amacına ulaşan Murat Yavuz Erimez, bugün 4 noktada tüketiciyle buluşuyor. Gündemde ise sanat galerisi ile kadınların sanat odağında üretim yapacakları bir atölye projesi bulunuyor.

MURAT Yavuz Erimez... Yıllarca kurumsal hayatta edindiği deneyim ve birikimlerini farkındalık için kullanan bir iş insanı. Zaman zaman karşısına çıkan sağlık sorunlarına rağmen mücadeleyi hiç bırakmayan Ege Fırın’ın kurucularından Murat Yavuz Erimez ile hem girişimcilik serüvenini hem de geleceğe dair planlarını konuştuk. 1965 Eskişehir doğumlu olan Erimez, anne tarafının tüccar, babasının ise memur kökenli olduğunu paylaşarak, şunları söyledi:

İLK PARA FUTBOLDAN
“Eskişehir’den önce İzmit, sonra İstanbul’a geldik. Benim hayatım ise Kabataş Erkek Lisesi’nde yatılı okuduğum dönemde değişti. Futbol hayatı başladı. Ve ilk parayı da burada kazandım. Ama sonra sakatlık ve bazı haşarılıklardan dolayı takımdan atıldım. Amatörde oynadım. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde makine mühendisliği okudum. Bu süreçte ders vererek harçlığımı çıkardım. Üniversite son sınıfta da bir şirket için makinelerin üzerinde bulunan içerikleri tercüme etmeye başladım. Okul bittikten sonra tercümanlık yaptığım şirkette işe girdim. Makine parçaları üreten bu şirketin bana uygun olmadığını gördüm ve ilk profesyonel iş deneyimim 18 gün sürdü.”

İFLASIN ARDINDAN PAZARA
İlk profesyonel iş deneyiminin ardından Murat Yavuz Erimez, matematik üzerine yüksek lisans yapmaya başlar. Bu süreçte de boş durmayan Erimez, olgunlaştırma enstitüsü mezunu annesiyle yeni bir oluşuma gider. Erimez, “Tekstille uğraşan annemle bir atölye kurduk. 2 yıl güzel üretimler yaptık. Ancak ürün verdiğimiz müşterilerimizden birinin ortadan kaybolmasıyla 1986’da iflas ettik. Borçları ödemek için 1 yıl boyunca pazarlarda mal sattım. Hem borçlar hem de yüksek lisans bitti. İş aramaya başladım. İki iş fırsatı karşım çıktı ve ayda 90 lira fazla vereni tercih ettim. İki yıl bir spor markasında çalıştım. Ama aklımda yurtdışı vardı. Bir yandan da işletme alanında doktora yapıyordum. Bu süreçte bir arkadaşım Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden birine iş başvurusu yapmıştı. Ama gerekli şartları taşımadığı için kabul edilmeyince o işe ben talip oldum. 7’nci görüşmenin sonunda işe alındım. 1991’de Rusya, 1993’te ise Ukrayna süreci başladı. Ve meslek hayatım değişti” diyerek lojistik ve dış ticaret alanında uzmanlaşmaya başladığını dile getirdi.

YEMEK MERAKI ETKİLİ OLDU
1999’de mide kanaması geçirince Türkiye’ye dönen Murat Yavuz Erimez, 6 ay sonra tekrar yurtdışına rotasını çevirdiğini söyleyerek, “2002’de kesin dönüş yaptım. Satın alma müdürlüğünden lojistik direktörlüğüne kadar çeşitli görevlerde bulundum. 40’a yakın ülkeye gidip-geldim. Gıda lojistiğiyle ilgili 2008’de İzmir’den bir iş teklifi aldım. 1,5 yıl İzmir’de kaldım ama kriz nedeniyle proje iptal oldu. Bu süreçte mide kanamalarımın da sayısı artınca İstanbul’a geri döndüm. Yurtdışında kazandıklarımla aldığım evimi sattım. Denizcilik ve uluslararası taşımacılık alanında faaliyet gösteren Moda Denizcilik’e 2010’da ortak oldum. Dış ticaret şirketi kurdum. Tüm bunlar olurken nereden çıktığını bilmediğim bir yemek merakım vardı. Bunu projelendirmeye karar verdim. Karşıma ilk peynir çıktı ama onu yapmadım. İşlerimin çoğunu Rumlarla yapıyordum ve Selanik’te gittiğim pastane vardı. Geleneksel tatları beni çok etkilemişti. Yine Paris’te gittiğim bir restoranda bulunan sanat eserleri de bende yer etti ve yeni bir yatırım için kolları sıvadım” diyerek, sağlık ve sanatın kadın emeğiyle harmanlanmasıyla 2015’te İzmir’de Ege Fırın’ın doğduğunu paylaştı.

HİÇBİR ŞEY KOLAY OLMADI
MURAT Yavuz Erimez, 2015’te ortaklı bir yapıyla Ege Fırın’ı kurduklarını ama ilk etapta işlerin istediği gibi gitmediğini aktararak, o süreci şöyle aktardı: “Hem pasta hem de unlu mamullerde bilindik tatların yanına unutulan Ege tatlarının da tekrar kazandırılmasını amaç edindik. Ama İzmir’de bir dirençle karşılaştık. O süreçte de ortakla ayrıldık. Yine sağlık sorunu ortaya çıktı, bu kez felç oldum. Bir süre bocaladıktan sonra tekrar ayağa kalktım. Üniversiteden arkadaşım ile kız kardeşimi de sisteme dahil ettim. Bugün ürünlerimizde hiçbir şekilde katkı maddeleri, endüstriyel yağlar ve tatlandırıcılar, esanslar kullanmıyoruz. Hammaddelerimizi yine Ege’ye ait yerel ürünlerden seçiyoruz. Örneğin, cheesecakelerimizi doğal tatlı lordan imal ediyor, böreklerimizde ve poğaçalarımızda Bergama tulumu kullanıyoruz. 140’a yakın reçetelenmiş ürünümüz var. Her gün rafa 70-80 ürün çıkıyor.”

KADINA POZİTİF AYRIMCILIK
“İLK çağlardan beri bu topraklar sanat kavramıyla birlikte anılıyor” diyen Mustafa Yavuz Erimez, şöyle devam etti:
“Bu yola çıkarken sanatı da işimize dahil ettik. Sanatı desteklemek için satış noktalarımızda bir bölümü sergi alanı olarak ayırdık. Bu alanı amatör sanatçılarımıza eserlerini sergilemeleri için ücretsiz olarak tahsis ediyoruz ve isteklerine bağlı olarak eserlerini satış yapabilmelerine de olanak veriyoruz. Sanat bölümündeki bu olanağı sadece kadın sanatçılarımıza sağlıyoruz. Ege Fırın kurumsal olarak ‘Kadın İçin Pozitif Ayrımcılığı’ destekliyor. Bunu da ülkemizin gelişmesi için gerekli görüyoruz. Gerek yönetim gerekse de çalışanlarda kadın sayısı hep en az +1 fazla. Bu doğrultuda, ‘Kadın Sanat Atölyesi’ gibi bir hedefimiz var. İzmir’de amatör kadın sanatçılarımızın çalışabileceği bir sanat atölyesi kurmak istiyoruz. Bir diğer hedefimiz ise şu an 15 yaşında olan kızımın adını taşıyacak bir sanat galerisi açmak. Gelirimizin yarısını bu alana aktarmayı planlıyoruz.”

KISA KISA

* İstanbul’dan kaçışın adresi olarak İzmir’i seçtiğini söyleyen Murat Yavuz Erimez, İstanbul’da kurulan Moda Denizcilik’in merkezini de İzmir’e taşıdıklarını ifade etti.
* Ürünlerinde katkı maddesi olmadığı için raf ömürlerinin kısa olduğunu ifade eden Murat Yavuz Erimez, “Şu an 3’ü İzmir, 1’i Aydın’da 4 şubemiz var. Yıl sonunda 6’ya ulaşırız ama hedefimiz burada 10’u aşmamak. Çok büyümek gibi hırslarımız yok” diyor.