Bu bir sakız sevdası

Pandemi nedeniyle herkesin eve kapandığı günlerde ‘ne yapabilirim?’ sorusuna yanıt arar. Ve yönünü tarım sektörüne çevirir.

Haberin Devamı

Hasan Ege Tütüncüoğlu, lavanta-endemik bitkileri araştırırken yolu yıllardır sakız ağacı için emek veren İbrahim Topal’la kesişir. Bu kesişmeyle birlikte de ‘ne yapabilirim?’in yanıtı sakız ağacı olur. İkili, yok olma noktasına gelen sağız ağacını bölgede yeniden bir ekonomik değere dönüştürmek için harekete geçer. İbrahim Topal’ın geliştirdiği üretim yöntemiyle 3 yılda 20 bin sakız ağacı fidanına ulaşılır. Bugün bir yandan fidanları toprakla buluşturmak için yoğun bir çaba içerisinde olana Hasan Ege Tütüncüoğlu ve İbrahim Topal, öte tarafta ise damla sakızını gıdanın dışında da kozmetik ve ilaç sanayinde kullanılması için mesai yapıyor. Kozmetik alanında bir marka hazırlığı içinde olan Tütüncüoğlu, Topal ile birlikte Çeşme’de 5 binin üzerinde sakız çiftçisi yaratmayı da hedefliyor.

Haberin Devamı

Bu bir sakız sevdası

HASAN Ege Tütüncüoğlu ve İbrahim Topal... Bugün sadece Yunanistan’ın Sakız Adası ile Çeşme’de yetişebilen sakız ağacına gönül vermiş iki üretici. Sakızdan elde edilen mamullerle birlikte 2 milyar euroluk ciroya sahip olan Yunanistan’ın pazardaki tek hakimiyetini sona erdirmeyi ve bölge ekonomisine önemli bir değer kazandırmayı kendilerine ilke edinmiş iki isim. Hasan Ege Tütüncüoğlu ve İbrahim Topal ile hem sakız ağacının yolculuğunu hem de yarınlara dair hedef ve planlarını konuştuk. 1800’lü yıllarda Çeşme’ye yerleşen bir ailenin üçüncü kuşak temsilcisi olduğunu anlatan Hasan Ege Tütüncüoğlu, sakız ağacıyla tanışma serüvenini şöyle anlattı:

O SORUNUN YANITINI BULDU
“Yıllarca reklam ve inşaat sektöründe çalıştım. Pandemi döneminde de herkes gibi biz de eve kapandık. Bu süreçte de ‘ihmal edilmiş ya da yapılmamış bir şey yapmalıyım’ diye kafa yormaya başladım. Burada odağımı son dönemde popüler olan ve her zaman önemini bildiğim tarım sektörüne çevirdim. Bulunduğum coğrafyada nasıl tarım yapılabilir üzerine kafa yordum. Burada da lavanta ve endemik bitkilerle ilgili araştırma yaparken yolum İbrahim Topal ile kesişti. İbrahim Topal, Çeşme’de yapılacak en iyi tarımın sakız ağacı olduğunu söyledi. Bu bilgiyle birlikte ben de cevabını aradığımı sorunun yanıtını bulmuş oldum.”

Haberin Devamı

Bu bir sakız sevdası

GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRDİLER
Çeşme’de sakız ağacı varlığının çok eskilere dayandığını, ama süreç içinde çeşitli nedenlerle bu ağacın nüfusunun yok olma noktasına geldiğini anlatan Hasan Ege Tütüncüoğlu, bunu tekrar bölgeye kazandırmak adına harekete geçtiklerini paylaştı. Tütüncüoğlu, “Bir sakız ağacı ortalama 20 yılda yetişip, sonra reçine yani sakız veriyor. Burada İbrahim Topal, farklı bir üretim tekniği geliştirmiş ve havayı köklendirme metoduyla başarı elde etmişti. Bunu ise hobi olarak yapıyordu. İbrahim Topal’ın geliştirdiği yöntem sonunda, sakız ağacı 5 yılda yetişip ürün verebilecek noktaya gelmişti. Bu veriyle birlikte bendeki reklamcı ve pazarlamacı kafası devreye girdi. Bunu üretip, değerli bir ürün haline getirebiliriz demeye başladım. Konuya çok hakim olan İbrahim Topal ile birlikte ilk yıl 5 bin fidan üretmeyi başardık. İkinci yılımızda bunu daha verimli hale getirdik. Ve üçüncü yılın sonunda sakız ağacı fidan sayımızı 20 bine çıkarmayı başardık” diyerek, üretimde geldikleri son durumu paylaştı.

Haberin Devamı

Bu bir sakız sevdası

ÇEŞME’NİN EN BÜYÜK MARKASI
Fidanları üretmenin tek başına yetmediğini dile getiren Hasan Ege Tütüncüoğlu, bu fidanların toprakla da buluşmasının şart olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ürettiğimiz fidanları 2 yıldır saksılarda tutuyoruz. Orman ve tarım ile milli emlak müdürlüklerinden tarımsal alan ya da özel ağaçlandırma için yer talebimiz var ama mevzuatlar biraz sert ve ağır. Çeşme turizmle anıldığı için de tarımsal faaliyetler biraz geri planda kalıyor. Çeşme’de de araziler çok pahalı. En değersiz arazinin metrekaresi bile bin liradan başlıyor. Bizim her yıl 100 dönüme ihtiyacımız var. Çünkü biz her yıl bu kadar alana yetecek kadar fidan üretebiliyoruz. O nedenle devlet arazilerinin tahsisi gerekiyor. Bu ekonomik ürünü bölgemize kazandırmamız için bu engelin de aşılmasını istiyoruz. Sakıza milli mesele olarak bakıyoruz. Bu araziler tahsis edildiği zaman beş senede sakızda söz sahibi olmaya başlarız. Devlet desteğiyle bu tarım yapılabilir, ülke ekonomisine önemli katkı sağlanır. İstediğimiz araziler de en değersiz araziler. Tarımın yapılamayacağı yerlerde sakız ağacı yetiştirebiliriz. Sakız ağacı, sarp ve sert yerleri sever. Su ve ilaçlama ihtiyacı da yok. Sakızın tarımsal işletme maliyeti de düşük. Gerekli destekler sağlandığı takdirde, Çeşme’nin en büyük markası ve gelir kaynağı Çeşme damla sakızı olabilir.”

 

Haberin Devamı

Bu bir sakız sevdası

BU PAZARDA
BİZ DE OLMALIYIZ
BUGÜN sakızın ticari bir ürün olarak sadece Sakız Adası’nda yetiştirildiği bilgisini veren İbrahim Topal, adada 250 ton yıllık bir üretimin olduğunu paylaşarak, şöyle devam etti:
“Burada da 6 bin çiftçinin kurduğu bir kooperatif tüm süreci yürütüyor. 1.5 milyon ağaç varlığı var. Dünya pazarında bir tekel konumundalar. 100 milyon euro civarında geliri var. Sadece Türkiye 20 ton sakız ithal ediyor. Onlar da katma değerli ürünlere yöneldi. Bugün adadan bir kilodan fazla sakız çıkaramıyorsunuz. Toptan satmıyorlar. 25-50 gramlık paketlerde satınca fiyat kiloda 10 bin liraya kadar çıkıyor. Sakızdan elde edilen ürünleri de işini içine kattığımızda 2 milyon euroluk bir pazardan söz ediyoruz. Tüm çabamız Çeşme’nin de bu pazarda hak ettiği payı alması.”

Haberin Devamı


KOZMETİKTE MARKA
SAKIZIN ağırlıklı kurabiye, dondurma ve sakız gibi gıda ürünlerinde kullanıldığına dikkat çeken Hasan Ege Tütüncüoğlu, kullanım alanın bununla sınırlı olmadığını söyleyerek, “Kozmetik ve ilaç sanayinde de sakız kullanılıyor. Bu işe eşlerimiz de sahip çıkıyor. Onların da desteğiyle kozmetik alanında ürün çalışmalarımız var. Masticoo markasıyla sakızla inaovatif yenilebilir kozmetik ürünler ürettik. Marka tescilimiz tamam, üretim izinleri için de çalışmalar sürüyor. Burada katma değerli bir ürün ortaya koyacağız. 2023’te piyasada yerimizi alacağız. Kremden dış macuna çeşitli ürünlerden oluşan markamız önce Türkiye ardından da yurtdışına açılacak. Süreç içinde farklı ürünler de olacak. Sakız ağacından ürettiğimiz yan ürünler de var. Bu damla sakızının yağını da çıkartıyoruz. Damla sakızı yağı, özelikle farmakolojide yoğun olarak kullanılıyor. Sakız suyunun ise mide ve bağırsak sindirimleri için yararlı olduğuna dair bilimsel makaleler var. Damla sakızı, sakız yağı ve sakız suyu, onlarca sağlık problemine karşı üretiliyor” diyerek, yürüttükleri çalışmalarla ilgili bilgi verdi.

HEDEF 5 BİN ÇİFTÇİ
ŞU an Çeşme’de sakız ile ilgilenen kişi sayısının çok az olduğunu dile getiren Hasan Ege Tütüncüoğlu, aile işletmelerini harekete geçirerek projenin hızla büyüyeceğini düşünüyor. 5 binin üzerinde sakız çiftçisi yaratma hedeflerinin olduğunu ifade eden Tütüncüoğlu, “Arazisini bize açacak ve 5 yıl sonra şimdiki tarım kazancından kat be kat yüksek gelir elde edecek aileleri arıyoruz. Bu süreçte Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ın desteği de büyük. Belediye 117 sakız ağacının bulunduğu alanı ‘arboretum’ olarak düzenledi. Sakız müzesi olarak düzenlenecek bu alanda bilimsel araştırmalar da yapılacak. Aynı zamanda turizm amaçlı olarak da insanlar gelip burasını gezebilecek. Ayrıca belediyenin, sakız ağacı fidanlarının toprakla buluşması noktasında da çalışmalar var” diyor.

KISA KISA

* Sakız Adası’nın Avrupa Birliği’nden aldığı özel belgelerden dolayı da dünyadaki tek tedarikçi durumunda olduğuna dikkat çeken İbrahim Topal, “Bu ürün Çeşme’de de yetişiyor. Biz ürünlerimizi uluslararası sertifikalı laboratuvarlarda teste gönderdik ve yüzde 99 aynı ürün olduğu anlaşıldı. Çeşme Tarım Müdürlüğü da Çeşme damla sakızı için coğrafi işarete başvuruda bulundu” diyerek, bu işaret sonrasında da Avrupa’ya bu işi biz de yapıyoruz diyeceklerini aktardı.

* Bu sezon Çeşme’deki sakız ağaçlarından ticari anlamda 50 kilo ürün hasat ettiklerini dile getiren Hasan Ege Tütüncüoğlu, “Bölgemizin iki önemli markası İmren ve Rumeli pastanelerinde bu sakızlar kullanılarak ürünler yapılıyor. Sakız Adası’1yla hiçbir farkımız yok” diyor.

* Sakızın bir önemli kullanım alanın da ilaç sektörü olduğunu ifade eden Hasan Ege Tütüncüoğlu, Bişkek’teki uluslararası bir sempozyumda sakızımızın cilde, yağının bağırsak, mide problemlerine faydasını anlatan bildiri sunulduğunu aktardı. Tütüncüoğlu, “Damla sakızı konusunda Maltepe Üniversitesi’yle çalışıyoruz. TÜBİTAK’a başvurusu yapılan ‘yara iyileştiren yara bandı’ projesinde kremlerimiz kullanıldı. Sakızdan yapılan bir ürün de ameliyat ipi. Sanatta resimlerin renklerinin korunmasında da sakız çok etken bir madde” diyerek, birçok alanda kullanıldığını paylaştı.

Yazarın Tüm Yazıları