Paylaş
Resme olan ilgisiyle lisede grafik okur. Staj döneminde yaptığı işlerle de içindeki yeteneği keşfeder. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nde okuduğu yıllarda da çeşitli ajanslarda sanat yönetmenliği yapar. Uğur Berkay Şenerken, üniversitenin ardından da kariyerine grafik tasarım alanında devam eder. Uğur Berkay Şenerken, süreç içinde kendi ajansını da kurar, ahşap üzerine ürünler de üretir. Şenerken, İstanbul’daki iş stresinden kurtulmak için soluğu İzmir Şirince’de yaşayan ailesinin yanında alır. Bugün bir yandan kahve, şarap ve yemek konseptiyle hizmet veren aile işletmesini geleceğe taşımak için emek veren Uğur Berkay Şenerken, diğer tarafta ise ‘başka’ anlamına gelen Maada markasıyla resimlerini sanat severlerin beğenisine sunuyor. Şenerken’in gündeminde ise resimle endüstriyel tasarımı buluşturacağı masadan aydınlatmaya çeşitli ürünler var.
UĞUR Berkay Şenerken... Sanatın farklı alanlarında etkin olan bir isim. Çizimin yanında endüstriyel tasarım, fotoğraf ile ahşap eserler üreten ve bunları da aile işletmesine aktaran bir girişimci. Üzüm Cafe’nin ikinci kuşak temsilcisi ve Maada Art Works’un kurucusu Uğur Berkay Şenerken ile sanatla dolu girişimcilik serüveninden gelecek planlarına kadar birçok konuyu konuştuk. 1987 İstanbul doğumlu olan Uğur Berkay Şener, annesinin mimar, babasının ise ticaretle uğraştığını belirterek, şöyle devam etti:
YETENEĞİNİ KEŞFETTİ
“Küçüklüğümden beri elimin altında hep bir bilgisayar oldu. Böyle olunca da fotoshop benzeri uygulamalara karşı bir merakım doğdu. Bunun yanında resme karşı da bir ilgim oluştu. Bu birikimle lisede grafik tasarım okudum. Kariyerimdeki kırılma ise böyle başladı. Lise 3’te zorunlu stajımı İstanbul’da ünlü bir ajansta yapma fırsatı buldum. Bilgi birikimimle birlikte burada işler yapmaya başladım ve bunlar hem sanat yönetmenleri hem de patronum tarafından çok beğenildi. İçimdeki yeteneği keşfettim ve grafik tasarıma odaklandım.”
GRAFİKTEN AHŞABA
Grafik tasarım alanında kendini geliştiren Uğur Berkay Şenerken, üniversite tercihini fotoğraf bölümünden yana kullanır. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nde okuduğu yıllarda da çeşitli ajanslarda sanat yönetmenliği yapan Şenerken, “Grafik tasarım alanında birçok firmanın kurumsal kimliğine dokundum. Önemli işlere imza attım. Bir dönem kendi ajansımı da kurdum. Daha sonra bunların yanına ahşabı ekledim. Ve Maada markası doğdu. Ahşap mobilya, aydınlatma, yiyecek ve ev aksesuarları üzerine bir atölyede üretimler yaptım. Tabii, bu koşuşturma içerisinde 2004’de adım attığım üniversiteden, 2015’te mezun olabildim” diyerek kariyer yolculuğunu paylaştı.
SAKİN YAŞAMI SEÇTİ
İstanbul’daki iş hayatının yoğun, stresli ve temposunun çok yüksek olduğunu dile getiren Uğur Berkay Şenerken, daha sakin ve doğal bir ortamda yaşam isteğiyle İzmir Şirince’de bulunan ailesinin yanına taşınma kararı alır. Şenerken, o dönemi şöyle aktardı:
“Ailem 1990’da tatile geldikleri Şirince’yi çok beğenince, emeklilik döneminde yaşama hedefiyle bir arsa almıştı. Daha sonra bu hedef emeklik girişimine dönüştü. Bölgenin doğal yapısına uygun olarak yapılan evde, gastronomiye de olan merakla 2004’te Üzüm Cafe doğdu. Annem ve babamın işlettiği mekana, 2017’de İstanbul’daki kariyerimi bırakarak ben de katıldım. Aslında neredeyse doğduğumdan beri var olan Şirince’de sanatıma daha fazla zaman ayırma şansım doğdu. Tabii, bir yandan da hem grafik tasarımı hem de sanat alanındaki bilgi birikimimi Üzüm Cafe’ye aktarmaya başladım. Bugün hem aile işini yarınlara taşımak hem de sanat alanında farkındalık yaratmak için çalışıyorum.”
PAYLAŞTIKÇA ZENGİNLEŞİYOR
SANATÇI kişiliğinin girişimle buluşma döneminin İstanbul’da hayata geçirdiği ahşap atölyesiyle olduğunu söyleyen Uğur Berkay Şenerken, “Maada markasıyla ahşap ürettim. Bu bir yıl sürdü. Sonra bu girişime ara verdim. Maada sözcüğü eski Türkçe’de ‘başka’ anlamına geliyor. Eserlerimin de başka bir boyutu olduğunu düşünerek bu isim altında yaratımlarımı topluyorum. Maada sadece bir ürün ya da bir eser için çatı değil, pek çok farklı alanlardaki üretimlerimi hatta düşünsel arka planımı da yansıtan bir girişim. Maada, beni ve yaşama bakışımı anlatan toplumsal bir girişim de aynı zamanda. Topluma bakışımı, çözüm odaklı sanat ruhunu Maada aracılığıyla herkesle paylaşıyorum. Sanatın paylaştıkça zenginleşeceğine inandığım için değerlerimi ve düşüncelerimi filtresiz aktarıyorum. Şimdi bu markayı Maada Art Works olarak güncelledik. Ve gelecekte resimle endüstriyel tasarımı buluşturacağım ürünler üretmek istiyorum. Burada danışmanlık da olacak” diyor.
KAĞITLA SINIRLI
KALMAYACAK
UĞUR Berkay Şenerken’nin hayatının önemli bir parçası da resim... “Yeteneğimin yansıdığı eserler ilk olarak resim alanında öne çıktı” diyen Şenerken, şu bilgileri aktardı:
“Resimlerimin yaratıcılık boyutu, olanı olduğu gibi çizmek yerine, gördüğümü zihnimdeki filtrelerimden geçirip kendi özgün, naif modelimi resmime aktarıyorum. Olabildiğince fırça kullanmıyorum, benim eserlerimdeki en yakın arkadaşım kalemlerim. Fırçaya çok ihtiyacım olursa zemin alanlarını renklendirmek için kullanıyorum. Kalemlerim çeşitli, dolayısıyla karışık teknik kullanarak yaratımlarımı gerçekleştiriyorum. Bunu sadece kağıtla da sınırlı tutmuyorum. Bir elektrik trafosunu da tuval olarak kullandım. Gelecekte bunu yapılarla da sürdürmeyi planlıyorum.”
KISA KISA
* Uğur Berkay Şenerken, Üzüm Cafe’nin Şirince için özel bir mekan olduğunu belirterek, “Benim için de burası bir AR-GE ve laboratuvar görevi üstleniyor. Şimdi annem ve babam yavaş yavaş işleri bana devrediyor. Şu an köyde bağcılık bitme noktasına geldi. Bu noktada önemli bir görev üstlendik. Bağlarımızdaki Şirince üzümünden kendi markamızla şarap da ürettirerek bir katma değer yaratıyoruz” diyor.
Paylaş