Paylaş
HENÜZ 26’sında mali müşavirliği bırakarak, arkadaşından gelen teklifle hiç bilmediği gözlük sektörüne adım atar. Bursa’dan İzmir’e gelerek 1958’de dükkan açar. 1964’te açılan kursa katılarak Türkiye’deki ilk diplomalı fenni gözlükçü unvanlı merhum Zühtü Pala, 1983’te de çocukluğundan beri işin içinde olan oğlunun ismiyle Mert Optik’i kurar. Tekstil mühendisi olan Mert Pala da ithalatın serbest bırakılmasıyla birlikte kariyerine baba mesleğinde devam etme kararı alır. Babasıyla farklı düşünse de 90’lı yıllarda şubeleşme yoluna gider. Ve aldığı bayrağı bugün 43 noktaya çıkarmış durumda. Yerli sermaye ile kurulan en büyük iki gözlük şirketinden birinin patronu Mert Pala, yılsonuna kadar bu sayıyı 50’ye çıkarmayı planlıyor. Mert Pala’nın gündeminde ayrıca, 2016’da franchise vererek gücüne güç katmak da var.
İlk adım babadan geldi
Türkiye gözlük sektörünün unutulmaz isimlerinden merhum Zühtü Pala’nın kurduğu Mert Optik’in dümeninde şimdi ikinci kuşak temsilcisi Mert Pala var. İzmir’de kurulan ve bugün ulusal bir marka haline gelen Mert Optik’in kuruluş öyküsünü ve gelecek planlarını şirketin yönetim kurulu başkanı olan Mert Pala’dan dinledik. Mert Pala, İktisat Fakültesi mezun olan ve Bursa’da bir şirkette mali müşavirlik yapan babası merhum Zühtü Pala’nın gözlük sektörüne giriş sürecini, şöyle anlattı:
“Babamın bu işe girmesinin nedeni aslında arkadaşı. İstanbul’da gözlük işi yapan üniversiteden arkadaşı, yanında çalışan personelin işten ayrılmasıyla babama teklif yapar. Babamda o arkadaşa aynı şartları sunmak kaydıyla İzmir’de bu işi yapmayı teklif eder. Ve 1958’de İzmir’de gözlük işine girer. 1958’de Beyler Sokağı’nda mağaza açar. Benim dünyaya gelmemle birlikte de 1963’te Mert Optik ismiyle yola devam etme kararı alır. 1964’te açılan kursa katılarak Türkiye’deki ilk diplomalı fenni gözlükçüler arasında yerini alan babam, sektörde çalışkanlığı, yaratıcılığı, dürüstlüğü ve yenilikçi kişiliğiyle tanınırdı.”
Aslında tekstilci olacaktı
Çocukluğundan itibaren işin içinde olan Mert Pala, aslında tekstil mühendisi. 80’li yıllarda tekstil sektörünün reytinginin yüksek olması nedeniyle bu alanda iş yapma düşüncesiyle tekstil mühendisliği okumayı seçen Mert Pala, 1983’te ithalata getirilen serbestlikle fikrini değiştirir. Kariyerine baba mesleğinde devam etme kararı alan Mert Pala, şöyle devam etti:
“Benim bu alanda iş yapma kararımla birlikte babamda 1983’te Alsancak’ta Mert Optik’i açtı. Babam, ben ve kardeşim burada şirketleşme yoluna gittik. 20’li yaşlarda resmen işe atılmış oldum. Tabii okulu daha sonra bitirdim. Alsancak mağazasının ardından bize Karşıyaka’dan da talepler gelmeye başladı. Onun üzerine 90’lı yılların başlarında Karşıyaka’da da bir mağaza açtık. Tabii burada da babamın, ‘bir patronun bir mağazası olur, sabah açar, akşam da kapatır’ gibi bir düşüncesi vardı. Ben ise ‘bir mağazadan 100 kazanıyorsak, ikinciden 180 kazanırız’ diye olaya bakıyordum. Sonuçta, iki mağazayı yönetiyorsak daha fazlasını da yönetebiliriz mantığıyla şubeleşme kararı aldık ve farklı noktalara mağazalar açtık. Burada bilgisayar teknolojisinin de katkısıyla etkili bir sistem oluşturduk. 2001’de ise kardeşimle yollarımızı ayırdık. Ben Mert Optik ile yoluma devam ediyorum.”
43 YÖNETEN 430’DA YÖNETİR
Mert Optik’in İzmir’de başlayan mağazalaşma süreci, bugün İstanbul, Antalya, Bodrum, Aydın ve Manisa gibi şehirlerde devam ediyor. Tamamı kendilerine ait 43 mağazalarının bulunduğu bilgisini veren Mert Pala, yılsonuna kadar bu sayıyı 50’ye çıkaracaklarını söylüyor. Ve 6 olan şehir sayısını da Ankara ile 7’ye çıkarmayı planladıklarını aktaran Mert Pala, “Şimdi de gündemde franchise var. Tabii biz mevcut sistemdeki gibi yüksek ücretlerle bayilik vermeyeceğiz. Francihse vereceğimiz kişiden, servis kalitesi ve satış sonrası hizmette bize ayak uydurmasını isteyeceğiz. Özellikle yer almadığımız kentlerde firmalarla yol almak gibi bir düşüncemiz var. Yüklü alımlar yaptığımız için bu sistem onlara daha avantajlı gelecek. 2016’da bunu hayata geçirmeyi planlıyoruz. 2020’ye kadar 100 mağazaya ulaşma hedefimiz var” diyerek gelecek planları hakkında bilgi verdi.
ÜRETİM KÖTÜ BİR TECRÜBEYDİ
Mert Pala’nın geçmiş yıllarda kötü tecrübe olarak gördüğü bir de üretim serüveni var. Mert Pala, onu da şöyle anlattı:
“2008’de gözlük üretme kararı aldık ve başladık. Ama şöyle bir sıkıntı ortaya çıktı. Biz kendi mağazalarımızda satmayacağımız bir ürünü ürettik. Devletin ödeme listesinde olan bir gözlüktü bu. Sonuçta 2 yıl devam etti ve belirli bir zararı da göze alarak üretim işine son verdik. Bugün Türkiye’de 3-4 üretici var. En büyüklerinden biri Elazığ’da bulunuyor. Bizim standartımıza uygun bazı ürünleri onlardan alıyoruz.”
100 GÖZLÜKTEN 70’İ KAYIT DIŞI
Birçok sektörde olduğu gibi gözlükte de kayıt dışı gibi bir sorun var. Özellikle yazla birlikte sokak başlarında seyyar satıcıların elinde güneş gözlüğü görmek mümkün. Mert Pala, oldukça çarpıcı bir veri paylaşıyor. Bugün satılan her 100 güneş gözlüğünün 70’inin kayıt dışı, yani seyyardan satıldığına dikkat çeken Mert Pala, “Bu sokakta satılan gözlüğün camı olur da bir mağazada yapılan denetimde yakalanırsa cezası 30 bin liradan başlıyor. Ama sokaktakine bir şey diyen yok. Kaldı ki bir de bunun sağlık boyutu var. Hiç bir koruyucu filtre bulunmayan koyu renkli cam kullanıyorlar. Bu da insanı katarakt yapar” diyerek, durumun vahametini aktardı.
EN İYİSİ OLSUN
Baba merhum Zühtü Pala’nın, ‘İşinizi iyi yaptığınız zaman hiç bir zaman sıkıntı yaşamazsınız’ sözüyle yol alan Mert Pala, “Babamın mantığında, ‘ne getirirsek satarız değil, en iyiyi satalım’ vardı. Bizde bu prensiple, en iyi ürünleri getirip, en iyi şekilde tüketiciyle buluşturuyoruz. Burada da segmentinin en iyileri bizim bünyemizde yer alıyor. Yani uygun fiyatlının da en iyisi, pahalının da en iyisini satıyoruz” diyerek şirketin misyonunu paylaştı.
EŞLER İŞE KARIŞMAYACAK
Bugün üçüncü kuşakta işin içinde... Mert Pala, en büyük avantajı olarak gördüğü oğlu Doruk Pala’nın da bu sektörde kariyerine yön verdiğini belirterek, şunları paylaştı:
“Yeni trendleri o ve ekibi takip ediyor. Üçüncü kuşak temsilcisi bir de kızım var. O daha küçük. İlerde onun da bu işi yapma olasılığıyla birlikte bir aile anayasası oluşturduk. Burada da eşlerin işte çalışmaması ve işe karışmaması gibi bir maddemiz var.”
KIRILMA RİSKİNE YATIRIM
Gözlük işinde önemli bir konunun da teknoloji olduğuna dikkat çekiyor Mert Pala... Makine parkurundaki en eski makinenin 2 yaşında olduğunu söyleyen Mert Pala, “Yeni teknolojiyle hemen eski makineyi değiştiririz. Biz kırılabilir bir iş yapıyoruz. Dolayısıyla kırılmanın bir bedeli var. Biz bu sıkıntıyı yaşamamak adına teknolojiye yatırım yapıyoruz. Ayrıca insana bağlı hataları da ortadan kaldırıyoruz” diyor.
KISA KISA
* Yüzün üzerinde markanın yer aldığı Mert Optik’te, bir yılda ortalama 85 bin optik ve güneş gözlüğü satılıyor.
* Türkiye’de 5 bin gözlükçü varmış. Mert Pala, bunların 650’sinin ise Ege’de faaliyet gösterdiğini söylüyor.
* Mert Pala, ne kendilerinin ne de müşterilerin başının ağrıtacak bir ürünlerinin bulunmadığını belirtiyor ve ekliyor; “Bunun yanında bir de sigorta sistemiz var. Kullanıcı hatası nedeniyle kırılan ürün, satış bedelinin yüzde 30’u ödenerek yenileniyor.”
Paylaş