Paylaş
Zamanla baba mesleğine odaklanır. Nurettin Özfidan, bir yandan da ağabeyiyle birlikte şehirlerarası otobüs çalıştırır. Özfidan, ağabeyiyle anlaşamayınca da kendi işini kurma kararı alır. Düğün takılarını sermaye yaparak Aydın Nazilli’de oralet üretimine başlar. Köy kahvehanelerini gezerek oraleti pazarlayan Nurettin Özfidan, zamanla ürün portföyüne küp şeker ve lokumu da ekler. Zaman içerisinde işe ikinci kuşak da dahil olur. Babasından el alan Sermin Kırıcı da şirketi ihracatla tanıştırır. Bugün lokum ve meyve aromalı içecek tozu üretimiyle yoluna devam eden Ahu Gıda’nın gündeminde ise yeni pazarlar var.
AHU Gıda... Kurulduğu 1975’ten bu yana kuşaklararası uyumla bugünlere gelmeyi başarmış bir şirket. Kurucu Nurettin Özfidan’ın birçok zorluğa rağmen ayakta tuttuğu ve ikinci kuşak Sermin Kırıcı’nın ise yurtdışıyla buluşturduğu bir girişimin ürünü. Nurettin Özfidan ve Sermin Kırıcı ile Ahu Gıda’nın kuruluş hikayesinden gelecek planlarına kadar birçok konuyu konuştuk. Girişimin fitilini ateşleyen ve 1951 Aydın Nazilli doğumlu Nurettin Özfidan, yaz tatilinde 2,5 lira haftalıkla bir konfeksiyon atölyesinde çıraklık yaparak ilk parasını kazandığını söyleyerek, şöyle devam etti:
OTOBÜS PARA KAZANDIRMADI
“Babam manifaturacıydı. Benim de esnaflığı, ticareti öğrenmem adına küçük yaşta çırak olarak çeşitli işlerde çalışmam için yönlendirdi. Daha sonra ise baba mesleğiyle kariyerime yön verdim. Burada da ağabeyimle birlikte çalışıyorduk. 1973’te ise babam çok onaylamasa da 3 otobüs satın alarak İzmir, Ankara ve İstanbul hattında çalıştırmaya başladık. 2,5 yıla yakın şoförlük yaptım. Tabii, bize çok uygun bir meslek olmadığı ortaya çıktı. Para kazanamadık. En son Kıbrıs Harekatı ile sıkıntılar had safhaya çıktı ve otobüsçülük maceramız son buldu.”
6 AYDA BATTI DEMESİNLER
Otobüsçülük macerasının ardından Nurettin Özfidan, baba mesleği manifaturacılığa ağırlık verme kararı alır. Ancak ağabeyiyle anlaşamayınca yeni arayışlara girdiğini söyleyen Nurettin Özfidan, “Çocukluk arkadaşımın babası şekerciydi. O da babasıyla anlaşamıyordu. ‘Hadi birlikte iş yapalım’ dedik ve 7 Ekim 1975’te Nazilli’de tablet oralet üretimine soyunduk. 130 metrekareye yakın bir atölyede üretime başladık. Benim sermayem yoktu. Düğün takılarını sermaye yaparak yola koyuldum. Çocukluk arkadaşımla ortaklığımız 6 ay sürdü. Ben daha sonra yola tek başıma devam ettim. Tabii, işi bilmediğim için de çok zorlandım. Gurur meselesi yaptım. ‘6 ayda battı’ demesinler diye çok uğraş verdim. Çok ürün çöp oldu” diyerek sıkıntılı günlerin ardından işi oturttuğunu dile getirdi.
KÖY KÖY DOLAŞARAK TANITTIM
1980’li yıllarda oralet çeşidini arttırdıklarını dile getiren Nurettin Özfidan, zaman içinde de yenilikleri hayata geçirdiğini söyleyerek, hikayenin devamını şöyle aktardı: “1988’de bir ilke imza atıp, toz salep üretimine başladım. O dönem kimse bunu bilmiyordu. Bu nedenle pazarlamak çok da kolay olmadı. Köy kahvelerini dolaşarak salebi tanıttım ve ürün tuttu. Salepten kazandığımız parayla elma çayı gibi yeni ürünleri portföyümüze ekledik. Kahvehanelerin yanı sıra turizm bölgelerine de ürün verir hale geldik. Küp şeker, helva ve lokumu da ürün gamımıza ekledik. Tabii, Nazilli’deki tesislerimiz yetersiz gelince de Aydın Organize Sanayi Bölgesi’ne taşındık. Bugün burada amiral gemimiz lokum. Bunun yanında meyve aromalı içecek tozu grubumuz var.”
HAYALİ DOKTORLUKTU
İKİNCİ kuşaktan 1978 Nazilli doğumlu Sermin Kırıcı, çocukluğundan beri işin içinde olsa da matematik öğretmeni ya da tıp doktoru olma planları yaptığını söyleyerek, “Bu planımda şirketin önemli bir noktaya gelmesinde pay sahibi olan ve 2010’da vefat eden ağabeyim Serdar Ahmet Özfidan’ın etkisi büyük. ‘Gel işletme oku, birlikte çalışalım’ demesiyle kariyer planlarım bir anda değişti. Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni kazandım. Her yıl farklı alanlarda staj yaptım, aile şirketlerini yakından inceledim. Mezun olduktan sonra da hemen fabrikaya gelmedim. Babam Marmaris’te ürünlerimizin satış ve pazarlamasını yapmam adına bir dükkan açtı. İki yıl burada deneyim kazandıktan sonra 2000’li yıllarda Ahu Gıda’ya katıldım” diyerek babasının başlattığı hikayeye modern ve yenilikçi dokunuşlar ekleyerek şirketi büyütmek adına çalıştığını paylaştı.
İKİNCİ KUŞAK
İHRACATLA
TANIŞTIRDI
AYNI zamanda Aydın Sanayi Odası Meclis Başkan Yardımcısı da olan Sermin Kırıcı, en büyük değişimi ihracat alanında yaşadıklarını söyleyerek, şöyle devam etti: “Eşim Alper Kırıcı’nın da katkısıyla iç piyasanın yanında gündemimize ihracatı aldık. 2003’te de ilk ihracatımızı Dubai’ye yaptık. Zamanla buna yeni ülkeleri ekledik. Kanada, Amerika, Rusya, Almanya, Sudi Arabistan, İngiltere gibi çeşitli ülkelere ihracat yapıyoruz. Ağırlıklı lokum gidiyor. Şu an üretimin yüzde 20’si ihraç ediliyor. Hedefimiz yeni pazarlarla birlikte bunu yüzde 50’lere çıkarmak. Hedeflerimiz arasında içecek tozunu tekrar büyütmek de var.”
KISA KISA
* Günlük 4,5 ton üretim kapasitesine ulaştıklarını söyleyen Sermin Kırıcı, iç piyasada Bonetti, Ahu ve Frutea markalarıyla ilerlediklerini paylaştı.
Paylaş