Plazadan toprağa

HER biri iyi eğitim alır. Uzmanlık alanlarında da başarı dolu bir kariyere doğru yürürken, 2013’te profesyonel iş yaşamlarıyla ilgili radikal bir karar alırlar.

Haberin Devamı

Derya Hammaş, Muhlis Soysal, Merve Purde ve Alp Zerenoğlu, yüzlerini plazadan toprağa döner. Hem büyükşehir hem de plaza hayatından sıkılan Purde, Zerenoğlu, Hammaş ve Soysal, kendi hikayelerini yazmak için Madam Gıda’yı kurar. Dört genç girişimci, birçok insanın güneye yerleşme hayalini Ayvalık’ta zeytinyağı üreticiliğine soyunarak gerçekleştirir. Ve babaanneden kiralanan zeytinlikten elde edilen ürünle de 2014’te tüketicinin karşısına çıkan gençler, bugün Pina markasıyla üç büyük hipermarket zincirinde yerini almış durumda. Aynı zamanda 5 ülkeye de ihracat yapan genç girişimcilerin gündeminde ise yeni ürünler var.

 Plazadan toprağa

 

Haberin Devamı

BU hikayenin tam dört kahramanı var... Merve Purde, Derya Hammaş, Alp Zerenoğlu ve Muhlis Soysal... Büyük makinenin küçük dişlisi olmak yerine kendi hikayelerini yazma yoluna giden ve doğaya dokunarak başarıyı yakalayan dört genç girişimci... İtalya’da strateji ve tasarım üzerine master yapan Purde, turizm sektöründe çalışan Hammaş, uluslararası bir şirkette satış üzerine marka yöneticiliği yapan Soysal ve büyük bir avukatlık bürosunda davalara koşturan Zerenoğlu ile hem 20’li yaşların sonlarında profesyonel iş hayatını bırakarak kendi hayallerinin peşinden giderek kurdukları Madam Gıda’nın öyküsünü, hem de gelecek planlarını konuştuk. Arkadaşlığın ortaklığa dönüş sürecin Muhlis Soysal, şöyle anlattı:

 

İyi okul-kariyer algısına karşı

 

“İyi okullarda okuyup, iyi şirketlerde çalışacaksın gibi yıllardır bize dayatılan yapı var. Tabii bir süre sonra hayatın tam da böyle olmadığını gördük. İstanbul’da bu algıdan rahatsız olan bir grubumuz vardı ve her toplantıda bu konu tartışılıyordu. Ben, Derya ve Alp’in arkadaşlığımız ortaokul yıllarına dayanıyor. Merve’yle de İstanbul’da tanıştık. Derya Amerika’dan döndükten sonra sürekli kendi işimizi kurmamız adına beni sıkıştırıyordu. Yine Derya’nın beni sıkıştırdığı ve toplantılardan bunaldığım bir gün, işyerimin garajından Derya, Alp ve Merve’yi aradım, ‘Bu akşam tüm planlarınızı iptal edin toplanıyoruz’ dedim. Ve o akşam Derya’nın da tecrübesi olan zeytinyağını hedefimize koyduk. Toprağa dokunarak bir şeyler yapmak için karar aldık. Hemen zeytinyağı sektörünü her boyutuyla araştırdık. Bir yerde amacımız şehirle köy hayatını buluşturmak ve topluma faydalı bir işe imza atmaktı.”

 

Haberin Devamı

Kapıdan kovdular bacadan girdiler

 

Yol haritası çizildikten sonra profesyonel iş hayatını sonlandırarak ağırlığını buraya veren dört genç girişimci, 2013 Temmuz’da isimlerinden oluşan Madam Gıda’yı kurar. Merve Purde, o süreci şöyle anlattı:

“Çiftçi, üretici olmaya karar verdikten sonra ilk başta Muhlis’in babaannesinin 40 dönümlük zeytinliğini kiraladık. Derya’nın ailesinin de arazilerini kiraladık. Eylül gibi de hasatta başladık. 6-7 tonluk bir ürün elde ettik. 2014 Ocak’ta ise ürünümüz şişeye girdi ve Pina markasıyla online satışla yola çıktık. Hipermarket ayağında ise bir dirençle karşılaştık. Kapıdan kovdular, bacadan girmeye çalıştık. Bizde rüştümüzü ispat edip öyle karşılarına çıkalım dedik. Çeşitli tanıtım ve etkinliklerle bilinirliğimizi arttırdık. Ve bugün Carrefour, Macrocenter’ın rafındayız. Metro’yla da anlaşmamızı imzaladık. Yakında orada da olacağız. Geldiğimiz süreçte ise 150’ye yakın noktada tüketiciyle buluşuyoruz. Pina’nın yanı sıra restoran ve oteller için Egeus ve Pina Kitchen ile varız. Zeytin ve zeytinyağının yanına nar ekşisini ürün grubumuza ekledik.”

 

 

Haberin Devamı

MADAM GIDA ÖNCESİ

 

MUHLİS SOYSAL: Mübadeleyle İzmir’e gelen bir ailede büyüyen Soysal, liseyi İzmir’de, üniversiteyi ise Ankara’da okur. Soysal, “2009 ODTÜ Kimya Mühendisliği mezunuyum. Stajlarım dışında hiç kendi işimi yapmadım. Ve üniversite boyunca da perakende sektöründe pazarlama odaklı iş deneyimlerim oldu. Tüketiciye nasıl yaklaşılmalı gibi farklı tecrübeler edindim. Üniversiteyi bitirince de uluslararası bir şirkette profesyonel iş hayatım başladı. 4.5 yıl çalıştım. Satış üzerine marka yöneticiliği yaparken de kendi şirketimizi kurmak adına istifa ettim” diyerek Madam Gıda öncesini anlattı.

Plazadan toprağa
 

DERYA HAMMAŞ: Babasının İstanbul’da geçirdiği trafik kazası sonucu Ayvalık’a yerleşme kararı aldıklarını söyleyen Hammaş, şöyle devam etti: “Eğitim hayatımın önemli kısmı ise İzmir’de geçti. Dokuz Eylül Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü bitirdim. Ardından bir Amerika deneyimim oldu. Aslında ben iş dünyasının o kurumsal yapısına pek girmedim. Hobilerimden para kazandım. Yelken dersleri verdim. En son da Alaçatı’da turizm sektöründe bir iş tecrübem oldu. Bizim ailenin ihtiyaçlarına yetecek kadar zeytinliklerimiz vardı. Ve aklımızda birlikte bir şeyler yapma fikri vardı ama bunları bir türlü hayata geçiremedik.”

Haberin Devamı

 Plazadan toprağa

MERVE PURDE: 2010 Koç Üniversitesi Ekonomi mezunu olan Purde, babası İstanbul’da kuru gıda işi yaptığı için ticaretin içinde bir şekilde bulunduğunu söyleyerek, hikayenin devamını şöyle anlattı: “Üniversite boyunca birçok kurumsal şirkette çalıştım. Bale üzerine konservatuvar geçmişim olduğu için de sanat işleriyle haşır neşir oldum. Üniversitenin ardından da bir reklam ajansının pazarlama bölümünde profesyonel iş hayatına adım attım. Daha sonra ise İtalya’ya gittim. Strateji ve tasarım üzerine master yaptım. 2013’te Türkiye’ye döndüm. Ve döndüğümde de kendi işimi yapmalıyım diye arayışa geçtim. Sonrası malum.”

 Plazadan toprağa

ALP ZERENOĞLU: Babasının yıllarca bir inşaat firmasında profesyonel olarak çalıştıktan sonra kendi işini kurma kararı aldığını söyleyen Zerenoğlu, “İç dekorasyon üzerine bir şirket kurdu. Ben de orta 2’den itibaren her yaz burada deneyim kazandım. Tabii ilk başta masa başı bir iş beklerken tulumları giydirdiler ve bir ustanın yanına çırak oldum. Bu iş süreci üniversite dönemine kadar sürdü. Ankara Üniversitesi’nde Hukuk okudum. İdealleri olan bir avukat olarak mezun oldum. Dil öğrenmek için Avustralya’ya gittim. Orada da bir Türk restoranda bulaşıkçılık yaptım. Dönüşte büyük avukatlık bürolarında çalıştım ama hayaller ile gerçekler uyuşmadı. Ve Madam Gıda ile o defter kapandı” diyerek öyküsünü paylaştı.

Haberin Devamı

  Plazadan toprağa

 

ORTAKLIĞIN ANAHTARI SAMİMİYET

 

Ortaklık kültüründe geçmişi pek parlak olmayan Ege topraklarında başarılı bir hikaye yazmak için emek veren dört genç girişimcinin bir şirket anayasası var. Ama işin sırını Alp Zerenoğlu, şöyle anlattı:

“Biz ilk günden beri her şeyi kendimizi yapıyoruz. Hasattan markalamaya kadar aklınıza gelen her şeyde bu dörtlünün emeği var. Ama bizi bir araya getiren bir vizyon var. Bu vizyon için çalışıyoruz. Hedef ortak, niyet aynı. Kilit noktamız ise samimiyet. Biz arkadaşız. Ortağınızla arkadaş olmanız önemli. Ve herkesin uzmanlık alanları doğrulsun da sorumlulukları belli. Merve pazarlama ve iletişime, Muhlis satışa, Derya üretime, ben de operasyon kısmındayım.”

 Plazadan toprağa

 

BEŞ ÜLKEYE MARKALI İHRACAT

 

Pina’nın lezzet hikayesi sadece Türkiye ile sınırlı kalmamış. Muhlis Soysal, “Çağın nimetlerinden faydalanarak yurt dışı kapısını açtık. Yurt dışında internetten zeytinyağı aratanların karşısına çıktık. Doğru ürün ve stratejiyle Amerika, Suudi Arabistan, Tayvan, Almanya ve Norveç’e kendi markamızla ihracat yaptık. 2015-2016 sezonu zeytinyağı ihracatı için zor bir yıldı. Ama bu yıl ihracata ağırlık vereceğiz. Hedeflerimiz arasında ürün çeşidini artırmak var. Bunun ilk adımını nar ekşisiyle attık. Bunun devamı gelecek. Ayrıca zeytinyağını kıyı bölgelerden Anadolu’ya taşımak, bunun ilk adımını da Ankara’da atmak istiyoruz” diyerek zeytinyağı tüketiminin artması için de çalıştıklarını söylüyor.

 Plazadan toprağa

 AYNI GÜN SIKIM YAPILIYOR

Zeytinlerin Ayvalık’ta kiraladıkları bahçelerden elle toplandığını anlatan Derya Hammaş, şu bilgileri paylaştı:

“Zeytinler toplandığı gün sıkılıyor. Soğuk sıkım, enzim ve kimyasal yok, tamamen doğal. Üretim ve paketlemeyi Özgün Zeytincilik’te yapıyoruz. Aynı sektörde olmamıza rağmen bize ilk günden beri her türlü desteği sağlıyorlar. Biz doğa ne veriyorsa ona razıyız. Doğayı yormadan ürünümüzü alıyoruz. Bu yıl da Pina erken hasat Ayvalık coğrafi işaretli 20 ton üretim hedefliyoruz. Nar ekşisini de Urfa’da aynı mantıkla üretiyoruz. Bu yıl 3 ton ürün elde ettik.”

 

KISA KISA

 

* Merve Purde, ilk hasattan itibaren arkadaşlarının da yardıma geldiğini ifade ederek, “Bu hafta sonu ise bunu profesyonel bir hale sokuyoruz. Artık butik bir ekoturizm yapıyoruz. Hasat, tadım, üretim her aşamayı gösteriyoruz” diyor.

* Madam Gıda’nın merkezi Ayvalık. İstanbul’da ise şubesi var. Derya Hammaş, yılın 6 ayını Ayvalık’ta kalan kısmını ise İstanbul’da geçirdiklerini söylüyor. Hammaş, satış ve pazarlama ayağının İstanbul’dan yürüdüğünü aktardı.

* Zaman zaman ortaklık teklifleri aldıklarını anlatan Merve Purde, “Biz işe büyük bir sermayeyle başlamadık. Ama artık belirli hedeflerimiz var. Bu hedeflere ulaşmak için bizim gibi düşünen yatırımcılara kapımızı açık” diyor.

* Alp Zerenoğlu, ilk günden şirketin hem patronu hem çalışanı olduklarını söyleyerek, şimdi bazı işlerimizi takip edecek bir çalışanlarının olduğunu paylaştı.

* Merve Purde, markanın etiket çizimleri ve renklerinin  ünlü çizgi romancı Suat Gönülay ve karikatürist Esin Özbek’in ortak dokunuşlarıyla hayat bulduğunu söylüyor.

* Muhlis Soyar, butik üretim yaptıkları için hasattan ambalajlamaya birçok alanda zorlandıklarını belirterek, “Bu doğru ürünü iyi bir fiyatla tüketiciye ulaştırmak istiyoruz ama bu koşularda rekabette zorlanıyoruz” diyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları