Paylaş
Onların korunma konusunda biraz daha özenli olmasında büyük yarar var. Peki nasıl?
Güneş çarpmasın
Vücudun ısı kontrol sistemi var. 41 dereceye kadar kendini koruyabiliyor. Isı kontrol sistemi bozulduğundaysa hayati tehdit oluşturacak sıcak çarpması ortaya çıkıyor. İki tipi var. İlki klasik sıcak çarpmaları, ikincisi spor yaparken oluşan sorunlar... Klasik sıcak çarpması çocuklarda, hasta veya yaşlı bireylerde daha sık görülüyor. Bu hastalar ileri derecede su kaybına maruz kalıyor. Bu da kendini sık terleme olarak gösteriyor. Egzersize bağlı sıcak çarpması genç ve sağlıklı kişilerde de görülebiliyor. Egzersizin ardından birkaç saat içinde gelişiyor. Titreme, baş ağrısı, bulantı, sersemlik, kol ve göğüsteki tüylerin diken diken olması, ellerin ve ayakların uyuşması, garip davranışlar, bayılma, havale ve koma gibi belirtilerle seyrediyor. Sıcak çarpmasında ilk etkilenen organ beyin. Dayanılmaz baş ağrısı, huzursuzluk ve bitkinlik yaşanıyor. Nabız, soluk hızlanıyor, kaslara kramp giriyor. Yüz kızarıyor. Terleme yok. Düzensiz ateş ve yavaş yavaş bilinç kaybı hastalığın ağırlaşmaya başladığını gösteriyor. Korunmak için günde en az 8-10 bardak su için, alkol ve kafein tüketimini kısıtlayın, sıcak havada ağır iş yapmaktan mümkün olduğunca kaçının, alerji ve idrar söktürücü ilaçları sıcak çarpmasına yatkınlığı arttıracağı için mutlaka doktora sorarak, kontrollü bir şekilde kullanın.
İshalleri ciddiye alın Sıcak ve nemli hava, özellikle hijyenik olmayan ortamlarda hazırlanan ve uygun koşullarda saklanmayan besinlerin bozulmasına neden oluyor. Bozuk olarak tüketilen yiyeceklerse gıda zehirlenmesine... Yaz aylarında en sık bozulan yiyecekler, tavuk, balık, yumurta, süt, sütlü tatlılar ve mayonez. Yeterince yıkanmadan tüketilen meyve ve salatalar da gıda zehirlenmelerine neden olabiliyor. Zehirlenme genellikle şiddetli ve kramp şeklinde karın ağrısı, ishal, kusma ve ateşle seyrediyor. Gıda zehirlenmesi olan kişinin öncelikle kaybettiği sıvıyı ve mineralleri yerine koyması gerekiyor. İshal olduysanız bol bol su ve ayran için. Korunmak için de açık su içmeyin. Çiğ sebze ve meyveleri tüketmeden önce mutlaka bol suyla yıkayın. Bozulabilecek besinleri buzdolabında ve saklama kaplarında koruyun. Yemek öncesi ve yemek sonrası ellerinizi yıkayın. Buzdolabı dışında bekletilen süt ve süt ürünlerini tüketmeyin.
Bronzlaşayım derken yanmayın Son yıllarda ‘sağlıklı bronzlaşma yoktur’ konusunda hemen herkes uzlaştı. Dolayısıyla 11.30-16.00 arasında güneşe çıkmayın. En az 30 faktörlü koruyucu sürün. Terleme, havuz ve deniz banyolarından sonra tekrarlayın. Güneş sadece geçici cilt yanıklarına yol açmıyor. Deri kanseri riskini de kat kat arttırıyor. Dikkatsiz davranmış ve fazla yanmışsanız, geleneksel yöntem yoğurt sürerek tedavi etmeye kalkışmak yerine bir uzmana görünün.
Klimayı iyi yönetin ki hasta etmesin Klimalara bakım yapılmadığında içinde biriken mikroplar ‘yaz pnömanileri’ denilen akciğer iltihaplarına ya da zatürreeye neden olabiliyor. Klimanızın temizliğini ihmal etmeyin. Klimalı ortamların illa buz gibi olması gerekmiyor. Dışarısıyla en fazla beş derece fark olmalı. Klima oturduğunuz yere üflemesin. Soğuk hava çıkış hızı (üfleme) en düşük şiddet olsun. Klima bel, omuz, boyunda dayanılması zor kas ağrılarına yol açabilir. Araba klimaları daha yakından üflediği için riski daha da fazla. Aynı dikkati arabada da gösterin.
Yazın da alerji olursunuz Yaygın kanının aksine alerji sadece bahar hastalığı değil. Ağaçlar ocak-mayıs, çayır otları mayıs-temmuz, yabani otlar temmuz-ekim arası polen veriyor. Polenlere karşı olan alerji, alerjik rinit, alerjik konjonktivit, alerjik astım ve akut ürtiker şeklinde ortaya çıkabiliyor. Uzmanlar polen alerjisi olanlara deniz tatillerini tercih etmelerini öneriyor. Ayrıca yüzme havuzlarının temizliğinde kullanılan kimyasallar duyarlı astımlılarda solunum zorluklarına yol açabiliyor. Alerji sorununuz varsa, polenlerin atmosferde yoğun olarak bulundukları zamanlarda (sabahın erken saatleri, sıcak, kuru ve fırtınalı havalar) mümkünse dışarıya çıkmayın.
Yaz depresyonuna dikkat Genel olarak kış depresyonu olarak tanımlanan mevsimsel duygulanım bozukluğu, yaz depresyonu olarak da görülebiliyor. Yaz depresyonunda kış depresyonu gibi 24 saatlik günlük değişimi, genetik faktörler, stresle bağlantılı faktörler ya da bütün bunların kombinasyonu etken olabiliyor. Kadınlarda erkeklere oranla mevsimsel duygulanım bozukluklarına dört kat daha fazla rastlanıyor. Depresyon, ümitsizlik hali, ilgi ve istek kaybı, anksiyete (endişe, kaygı), uykusuzluk, aşırı hassasiyet, çabuk kızmak, sinirlilik, heyecan, huzursuzluk, iştah kaybı, seksüel dürtülerde azalma, intihara yönelik duygu ve düşünceler de yaz depresyonunun habercisi. Baş edemiyorsanız uzmandan destek alın derim.
Paylaş