Soğuk algınlığı, nezle, grip (influenza), bademcik iltihabı (tonsillit), boğaz enfeksiyonu (farenjit)ses telleri bölgesi olan larenksin iltihabı (larenjit), sinüzit, orta kulak iltihabı (otitis media), bronşit ve zatürree (pnömoni) hastalıkları kapıya dayandı. İklimsel, sosyal ve fiziksel değişikler nedeniyle bu hastalıkların çıkışı, yayılması sonbahar ve kış aylarında daima artıyor.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Yardımcı’nın söylediğine göre, soğuk, hava kirliliğinin artması, kapalı ve kalabalık ortamlarda yaşam bu hastalıklara zemin hazırlıyor. Sözkonusu faktörlere, güneş ışınlarından daha az yararlanma, fiziksel stresin artması, burun ve ağız içini döşeyen mukoza denilen dokuların soğukla kuruması, koruyucu mekanizmaların iyi çalışamaması da eklenince mikroplara adeta davetiye çıkıyor.
HANGİ HASTALIK NASIL SEYREDİYOR
Soğuk algınlığı, nezle ve gribi virüsler yapar. Halsizlik, ateş boğazda yanma, burun tıkanıklığı veya akması, kas ağrıları gibi belirtiler olur. Bakteri denilen antibiyotiğin etkilediği mikroplarla olan tonsillit, farenjit larenjit gibi enfeksiyonlarda ise şiddetli ateş ve boğaz ağrısı, ses kısıklığı, gıcık tarzında öksürük ve kırgınlık yaşanır. Orta kulak iltihabında ise en belirgin özellik şiddetli kulak ağrısı. Akut sinüzitte baş ağrısı, burun tıkanıklığı, başın ön kısmı ve elmacık kemikleri üzerinde dolgunluk hissi görülür. Akut bronşit ve zatürreede öksürük, kirli renkte balgam, nefes darlığı, göğüs ağrıları tabloya eklenir.
ANTİBİYOTİK HER DERDE DEVA DEĞİL
Virüslerle oluşan enfeksiyonlar antibiyotiğe ihtiyaç göstermeden iyileşir. Dinlenmek, bol sıvı alımı, vitaminler, ağrı kesiciler ve halk arasında antigripal adı ile bilinen dekonjestan- antihistaminik ilaçlarla iyileşir. Yalnızca gripte (influenza) özel virüs ilaçları kullanılır. Basit enfeksiyonlarda belirtiler 2-3 günde hafifler ve geriler. Daha çok bakterilerle olan tonsillit, farenjit, sinüzit ve orta kulak iltihabı gibi enfeksiyonlarda ise antibiyotik gerekebilir. Bu nedenle doktora başvurmak lazım. Temel prensip olarak 2-3 günde gerilemeyen belirtiler sözkonusu ise bir sağlık kuruluşuna başvurulması öneriliyor.
ÇOCUK, YAŞLI, KRONİK HASTADA RİSK BÜYÜK
Bu enfeksiyonlar en sık çocuklarda görülür. Yaşlılar ve şeker, kalp ve damar, astım gibi kronik hastaları da risk grubunda. Vücudu dirençsiz kılan aşırı yorgunluk, stres, beslenme düzensizliği, soğuğa maruz kalma hastalık görülme sıklığı artıyor.
VÜCUT DİRENCİNİZİ ARTIRIN
Sonbaharda artan bu tip hastalıklardan korunmak için vücut direncini arttırmak gerekir. İyi beslenme, vitamin destekleri, düzenli uyku, spor ve mevsim şartlarına uygun giyinmek basit ve bilinen ama etkili yollar. Enfeksiyonu olan kişilerin solunum yolu temasının engellenmesi (maske kullanmak, evde istirahat ederek kalabalık ortamlardan uzak durmak, hapşırma sırasında ağız ve burunun kağıt mendille kapatılması) ve ellerin sık yıkanması önemli korunma yöntemleri.