Kolera uzak değil

Kolera, bize uzak gibi gelse de h l korkutuyor. Maalesef henüz kökü kazınan hastalıklar arasında yer almıyor.

Dünya Sağlık Örgütü Irak’ta kolera vakalarına rastlandığını açıkladı, komşularına olası kolera salgınına hazırlıklı olmaları gerektiğini bildirdi. Habur Sınır Kapısı’ndan günde en az 1800 kamyon ve 2400 kişinin Türkiye’ye giriş-çıkış yaptığını hatırlatırsak sorunun olası sonuçlarını tahmin etmek zor olmayacak. Örgüt, seyahatlerin kolerayı yaygınlaştırmasından endişeli.

Ağustos ayından bu yana Irak’ın kuzeyindeki Süleymaniye’den 6 bin, Kerkük’ten 7 bin, Erbil’den ise 11 bin olmak üzere toplam 24 binden fazla akut kolera vakası bildirildi. Bu, Irak’ın kuzeyinde en az 450-500 bin kolera mikrobu almış, taşıyıcı insan bulunduğu anlamına geliyor.

Kolera, "vibrio kolera" adı verilen bakterinin yol açtığı bir hastalık. Enfekte insanların bağırsaklarında ishale, kusma ve bacaklarda kramplara neden olur. Enfekte kişilerin dışkıları ve kusmuklarıyla bakteri bulaşmış suyun içilmesi, yiyeceklerin yenmesi sonucu hastalık geçer.

Hastaların yüzde 75’inde belirti vermiyor. Hafif vakalarda sadece ishal görülüyor. Daha şiddetli vakalarda, aniden başlayan ve bol miktarda ishal, buna eşlik eden mide bulantısı ve kusma, bunların sonucu olarak da dehidratasyon (vücudun susuz kalması) gelişiyor.

NEDEN TEHLİKELİ?

Fakat ciddi vakalar hemen tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir. İshal ve kusma yapan hastalık vücut sıvılarının hızla azalmasına neden olur. Dehidratasyon ve şoku takiben bir saat içinde hasta ölebilir.

Neyse ki hastalığın basit ve etkili tedavisi mümkün. İlk belirtiden sonra hemen sıvı verilirse hastalık tamamen düzeltilebilir.

Kaynatın pişirin, soyun!

Bulaşmadan korunmak için, "Kaynatın, pişirin, soyun veya unutun gitsin" kuralını aklınızda tutun. Gittiğiniz ülkede kolera salgını varsa:

Yalnızca kaynatılmış veya klor veya iyotla dezenfekte edilmiş su için.

Kaynatılmış suyla hazırlanan çay ve kahve gibi içecekler, kutulanmış veya şişelenmiş, ağzı kapalı ve mümkünse pastörize edilmiş meşrubatı tercih edin. Suyun kirli olabileceği yerlerde, buzun da kirli olabileceğini göz önüne alarak, içeceklere koymayın.

İçecek kutusu veya şişelerinin dış kısmındaki su tehlikeli olabilir. Bu yüzden ıslak kutu ve şişeleri açmadan önce kurulayınız ve içerken ağza doğrudan temas edecek yüzeyi öncelikle silerek temizleyiniz.

Suyun kirli olabileceği yerlerde, dişlerinizi musluk suyuyla fırçalamayın.

Tam pişmiş ve h l sıcak gıdaları tüketin.

Meyveleri kendiniz soyun.

Pişmemiş veya az pişmiş balık ve kabuklu deniz ürünü yemekten kaçının.

Sokak satıcılarından içecek ve yiyecek almaktan kaçının.

Ellerinizi sık sık sabunlu su ile yıkayın.
Yazarın Tüm Yazıları