Paylaş
MSD ilaç firmasının ürettiği “raltegravir” etken maddeli ilacı genellikle dirençli HIV (+)’lilerde kullandıklarını belirten Prof. Dr. Korten, “Bu hastalar tedavilerini bırakmamalı, düzenli kullanmalı. Tedavideki aksamalar hastalığın kontrolünü zayıflatır. Raltegravir’i başka bir ilaçla değiştiremiyoruz. Çünkü alternatefi yok. Piyasada bulunmaması sadece tedavinin aksamasına değil, hastalığın kontrolden çıkmasına da yol açabilir. Virüse karşı direnç gelişebilir” dedi.
İlaçlardaki geri ödeme sorunu gibi nedenlerle Türkiye’deki HIV (+)’lilerin tedavi seçenekleri pekçok ülkeye göre çok daha az olduğunu söyleyen Prof. Dr. Korten, “2-3 haftadır hastalar ilacı bulamayıp, ne yapabilecekleri konusunda bize danışıyor. Sözkonusu ilacın olmaması hastanın sonuçlarını kötü etkiliyor. Çünkü HIV virüsünün çoğalmasını önleyen ilaçlardan. İlacı alamayan hastada direnç gelişip başkasına bulaştırırsa o da tedaviye daha dirençli olur. HIV(+)’lilerin tedavileri aksamamalı” dedi.
SADECE BİZİM DEĞİL, TOPLUMSAL BİR SORUN
3.5 yıl önce HIV (+) tanısı konan 33 yaşındaki hasta 13 aydır, günde iki kez raltegravir içiyor. Temmuz sonundan beri ilaca ulaşmakta sıkıntı yaşandığını belirten hasta, “İlaç yazdırmaya gittiğimizde sorunu farkettik. Önce eczaneler, sonra depolarda tükendi. Ciddi düzeyde endişeliyiz. İlacı biten arkadaşlarımız var. Diğer hastalara ilaç bulmak için İMECE yapıyoruz. Elimizdeki ilaçlardan kim kaç tane verebiliyorsa ilacı bitenlere ulaştırıyoruz. Ama bu böyle sürmez. Aslında bu sadece bizim değil aynı zamanda toplumsal bir sorun. İlaca ulaşmamız hastalığın yayılmasını da engeller. İlaç özellikle HIV dışında başka bazı kronik sorunları bulunan hastalar için kritik öneme sahip” diyor.
VİRÜS YOKSA, BULAŞ DA YOK
HIV/AIDS ile yaşayan hasta ve yakınlarının kurduğu Pozitif Yaşam Derneği’nden adını vermek istemeyen bir yönetici WHO ve UNAIDS’e (Birleşmiş Milletler AIDS Ortak Programı) göre HIV yayılımını durdurmanın en önemli yollarından birisinin tedaviye erişim olduğunu hatırlattı. Tıp biliminin 1996’da geliştirilen ve kullanıma sokulan ilaçlarla HIV’i kronik bir virüs taşıyıcılığı durumuna indirerek çok önemli bir adım attığını belirten yetkili, “Bu tehlikeli virüsün kronik bir taşıyıcılık durumuna dönüşmesi milyonlarca insanın hayatını kurtardı ve düzenli tedavi bulaştırıcılığı azalttığı için virüsün yayılımı büyük ölçüde engellenmiş oldu. Düzenli tedavi alan HIV (+)’liler yaşam kaliteleri ve sürelerinden hiçbir şey kaybetmeden hayatlarına devam edebiliyor. Taşıdıkları virüs miktarı minimum düzeye indiği için bulaştırma olasılıkları da ciddi oranda azalıyor. Bu yüzden ilaca erişim ve süreklilik HIV tedavisinin ve yayılımın önlenmesinin en önemli adımı” dedi.
MSD: EN KISA ZAMANDA VERİYORUZ
İlgili ilaç firması MSD’den bir yetkili sorunun ruhsat dosyasındaki güncellemeden kaynaklandığını söyledi. Sorunun halledilmesi için Sağlık Bakanlığı ile görüşmelerin sürdüğünü, en kısa zamanda da çözüleceğini belirten yetkili, “İlaç elimizde var. Sorun giderilir giderilmez piyasada olacaktır” dedi.
AIDS yayılımını tedavi durduruyor
HIV genetik bilgiyi değiştirebilen virüs ailesini ifade eden retro virüsler grubunda yer alıyor. Yani eğer ilaç kullanmaya başlayan hastalar tedaviye uyum gösteremez, tedavi süresi içinde yeniden enfekte olur ya da başka bir sebeble tedavileri başarısız olursa virüsün yeniden etkinlik kazanır. O an kullandıkları ilaç artık yarar sağlamaz. Bu yüzden HIV taşıyıcılığının kronik ve kişinin sağlığını tehdit etmeyen bir seviyede kalması için mevcut tüm ilaç seçeneklerinin ücretsiz ve kolayca erişebilecek koşullar gözetilerek dolaşımda olması hem HIV pozitifler hem de halk sağlığı açısından önemli. Tedavi HIV yayılımını durdurmanın en önemli yolu.
Paylaş