Paylaş
İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Birsel Kavaklı, gribin korkulması ve korunulması gereken bir hastalık olduğunu hatırlatıyor. Grip; zatürree, kulak iltilapları, sinüzit gibi başka hastalıklara zemin hazırlıyor. “Elbette ki erken teşhis ve tedaviyle gribin ilerlemesi önlenirse yaşamı tehdit etmez. Ancak iyileşene kadar iş, okul veya sosyal aktivitelerden sizi alıkoyar” diyor. Gripten hasta olanların iyileşene kadar, işe gitmemeleri, evlerinde dinlenmeleri öneriliyor. Aslında bu hastaların iyileşmesi kadar, hastalığı çevreye bulaştırmamaları da önemli.
Gribi evde, dinlenerek atlatmak mümkün. Ama solunum sıkıntısı çekmeye başladıysanız, üç gün geçtiği halde ateşiniz düşmüyor, şuur bulanıklığı gibi belirtiler yaşıyorsanız zaman kaybetmeden hastaneye gidin.
SGK 65 YAŞ ÜZERİNİN AŞISINI KARŞILIYOR
Bazı gruplar grip açısından daha büyük risk altında. 65 yaşın üzerinde olanlar, kronik kalp, akciğer, metabolik, nörolojik hastalığı bulunanlar, hamileler ve 5 yaş altındaki çocuklar gribi daha ağır geçiriyor. Bu nedenle de risk grubunda sayılıyorlar. Risk grubundakilerin grip aşılarını yaptırmaları öneriliyor. Yeri gelmişken bir hatırlatma yapayım, SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) 65 yaş üzerindekilerin ve kronik hastalığı bulunanların aşılarını ücretsiz olarak karşılıyor.
KOLAY BULAŞIYOR
Grip kolay bulaşan bir solunum yolu hastalığı. En sık bulaşma yolu da tokalaşma, yakın konuşmalar, öpüşme gibi yakın temas. Grip ve benzeri hastalıklardan korunmanın, mevsimsel grip aşısıyla birlikte en etkili yolu, genel hijyen kurallarına uyulması. Ellerin sık ve gerektiği gibi sabunlanarak yıkanması en önemli korunma yollarından biri. Öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burnun kâğıt mendille kapatılması ve mendilin çöp kutusuna atılması hastalığın yayılmasını önler. Bu mümkün değilse kolun içiyle ağız ve burun kapatılmalı. Sık kullanılan yüzeyler günlük temizlik malzemeleriyle sık temizlenmeli, kapalı ortamlar sık sık havalandırılmalı.
Paylaş