Paylaş
Erdoğan birey olarak, sağlık bilgilerini saklı tutma hakkına elbette sahip. Peki vatandaşların, Başbakanlarının sağlığıyla ilgili daha fazla bilgiye sahip olma hakkı yok mu? Bence var. Hiç olmazsa kulaktan kulağa yayılan söylentileri kesecek kadar...
Doyurucu bir açıklama yapılmalı
PROF. DR. ÖZDEMİR AKTAN (TÜRK TABİPLERİ BİR. İKİNCİ BŞK.)
Her insan gibi başbakan da birey. Onun da sağlık bilgilerinin saklanması düşünebilir. Ama kamu görevlilerine böyle bakamayız. Başbakan başta olmak üzere, kamu yöneticileri bizim hakkımızda, bazıları da çok ciddi kararlar veriyor. Dolasıyla dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde yöneticilerin sağlıklarını bilmek o toplumun hakkı olarak görülüyor. Doktorlar hastaları kim olursa olsun, rızaları olmadan sağlıkları hakkında açıklama yapamaz. Ancak cumhurbaşkanı, başbakan ve bakan gibi kamu yöneticilerinin sağlık durumlarıyla ilgili ayrıntılı bilgi resmi bir açıklamayla verilmeli. Bu açıklama da doyurucu olmalı. Başbakan’ın ameliyat açıklaması bir sürü soru işaretini beraberinde getiriyor. Böyle olunca bir sürü spekülasyon, dedikodu çıkıyor.
Aday olurken, vitrine çıkmayı kabullenmeli
PROF. DR. METİN ÇAKMAKÇI (ETİK VE İTİBAR DERNEĞİ BAŞKANI)
Başbakan herhangi biri değil. Hem toplumsal varlığın önemli güvencelerinden; hem de merak edilen, kaygı duyulan, aileden biri (özellikle yüzde 50 oy aldıysa). Sağlıklı olması ya da en azından sorunun bilinmesi çok önemli. Burada yanıltıcı, yanlış yorumlanabilecek bilgi söz konusu bile olamaz. Bir toplum lideri bu göreve aday olurken vitrine çıkmayı baştan kabullenmiş olmalı. Nitekim, gelişmiş Batı ülkelerinde böyle. Komşu ülkelerle ilişkilerden banka faizlerine kadar her türlü kritik değişken, bir başbakanın hastalığından etkilenebilir. Kaldı ki net bir açıklama yapılmadığında her türlü söylentinin çıkacağını ve bunların gerçekten daha can sıkıcı olacağını kabul etmek gerekir. Tabii ki açıklanacak sağlık bilgisinin ayrıntı derecesi ölçülü olmalı. Mutlaka anlaşılır olmalı, anlamaya yetmeli ve olumsuz da olsa kesinlikle doğruyu yansıtmalı.
İstemiyorsa karısına bile söylenmez
PROF. DR. NİL SARI (CER. TIP FAK. DEONTOLOJİ VE TIP TARİHİ ABD BŞK.)
AB’nin bütün etik sözleşmelerinin değişmez maddelerinden biri, her bireyin ‘biricik’ olması. Başbakan’ın kendi fikri önce gelir. Yani Başbakan’a, “Milletiniz tarafından öğrenilmesini istiyor musun?” diye sorulur. Başbakan da “Kimsenin duymasını istemiyorum” derse sağlığıyla ilgili bilgilerin karısına bile söylenmemesi gerekir. Ben de bu hakkının korunması gerektiğini düşünüyorum. Başbakan daha detaylı bilgi verilmesini istemiyorsa, basının bu konunun üstüne gitmesi de hoş değil. Zaten zaman içinde her şey ortaya çıkıyor. Başbakan da bir birey. Bugün illa da bunu öğrenmek hastaya haksızlık. Eğer işler yürüyor, aksamıyorsa ve açıklanmasını istemiyorsa bu hakkını korumak gerekir.
YÖNETMELİK GİZLİLİK HAKKI VERİYOR
Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 20, 21 ve 23’üncü maddesine göre hasta, sağlık durumu hakkında kendisine veya ailesine veya yakınlarına bilgi verilmemesini isteyebilir. Sağlık hizmetinin verilmesi sebebiyle edinilen bilgiler, kanunla müsaade edilen haller dışında, hiçbir şekilde açıklanamaz. Kişinin rızasına dayansa bile, kişilik haklarından bütünüyle vazgeçilmesi, bu hakların başkalarına devri veya aşırı şekilde sınırlanması neticesini doğuran hallerde bilginin açıklanması, bunları açıklayanın hukuki sorumluluğunu kaldırmaz. Ayrıca araştırma ve eğitim amacıyla yapılan faaliyetlerde de hastanın kimlik bilgileri, rızası olmaksızın açıklanamaz.
Üniversiteden hekim getirmesi daha önemli
LEYLA EZGİ (HASTA VE HASTA YAKINI HAKLARI DERNEĞİ)
Başbakan bir devlet yöneticisi olsa bile, bir insan ve insani hakları var. Dolasıyla mahremiyet hakkını kullanıp, bilgi vermek istemeyebilir. Hastalığıyla ilgili mahremiyetlere saygı duyulmasını isteyebilir. Bundan daha doğal ne olabilir ki? Devlet yönetiminde olması bu hakkının ihlali anlamına gelmez. Devletin devamlılığı vardır. Onun yerine bakacak başka insanlar da vardır. Bence asıl önemli olan üniversitede çalışmayan bir hekimi getirtip, ameliyat olması. Bu olanaklara sıradan bir vatandaşın da sahip olması lazım.
Kamu yararı ağır basıyorsa yazılabilir
AVUKAT ÜMİT ERDEM
Görevleri ya da uğraş alanları nedeniyle, kamunun dikkatini çekenlerin özel hayatları kamuoyuna açıldıkları oranda daralır. Örneğin sanatkâr, politikacı, devlet adamlarının özel yaşamları, dokunulmaz ve gizli alanları diğerlerine göre çok sınırlıdır. Başkalarının yasanın korunması altında bulunması itibariyle gizliliğine dokunulamayacak özel yaşamlarına oranla, bunların özel yaşamlarının önemli bir bölümü, toplumun tecessüs (gizli tarafını öğrenme) ve öğrenme isteklerinden uzak tutulamaz. Bu isteğin başlıca gerçekleşme araçlarından biri de basın. Ancak sağlık durumlarına dair bilgileri her zaman meşru ve hukuka uygun kabul etmek de kesinlikle mümkün değil. Kişinin gizlilik yönündeki haklarına nazaran, üstün nitelikte bir kamu yararının bulunması gerekir.
UZUN LAFIN KISASI
YANLIŞ: Obezite sistemik bir sorundur ancak hamileliğe etkisi yoktur.
DOĞRU: Obezite bebeğin sağlıklı gelişim şansını azaltır ve düşük riskini yükseltir.
İlker Aksum (Oyuncu)
MUTLAKA YAPARIM: Pimpirikliyimdir. En ufak bir şey hissettiğimde doktora gidiyorum. Beslenme ve uykuma olabildiğince özen gösteririm.
ASLA YAPMAM: Alkolle aram yok. Genel olarak sağlığıma zarar vereceğini bildiğim şeylerden uzak dururum.
MUTLAKA YAPACAĞIM: Masaj yaptırmak istiyorum. Bir SPA ziyareti olabilir mesela.
ŞİFA KÜTÜPHANESİ
Bilimsel bitki çayı rehberi
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erdem Yeşilada, Doğadan Gelen Sağlık: Bitki Çayları adlı kitabında bitkilerle ilgili bilimsel verilerden sapmadan, etkin yararlanmanın rehberliğini yapıyor. Kitap Era yayıncılıktan çıktı.
TAMAMLAYICI TIP
Şimdi nar zamanı
Nar yemenin, suyunu içmenin tam zamanı. 100 miligram taze nar suyu yetişkin bir insanın günlük C vitamini ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’sini karşılıyor. Nar suyu ayrıca B vitamini ve potasyum zengini. Antioksidanlar içeriğiyle de bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Paylaş