Paylaş
Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastanesi bir dönemin en ünlü doğumeviydi. Zaman içinde hizmetlerini çeşitlendiren hastane, hâlâ kadın sağlığı, riskli doğumlar, yenidoğan yoğunbakımı, çocuk cerrahisi ve tüp bebek merkeziyle hem hizmet hem de doktor yetiştirme iddiasını sürdürüyor.
Hastanenin kuruluş öyküsü tam 150 yıl öncesine dayanıyor. Ticaret nazırlığı, Meclis-i Vala ve Şurayı Devlet Reisliği de yapan Sadrazam Yusuf Kamil (1808-1876) ile eşi, Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali’nin kızı Zeynep Hanım (1825-1884) kendi adlarını taşıyacak ve yaşatacak bir hastane yaptırmak istedi. Karacaahmet Nuh Kuyusu’ndaki hastanenin inşaatını mimarlar Bercascomi ve Duca’ya emanet ettiler. Hastane iki yıllık inşaattan sonra 1862’de hizmete girdi. Hanedan veya saray mensupları dışında birileri tarafından yaptırılan ilk hastane olma özelliğini de taşıyan hastane uzun yıllar başka isimlerle anıldı. Hayırsever çiftin adını alması için zaman geçmesi gerekecekti.
ÇANAKKALE YARALILARI
Neoklasik taş işçiliği olarak yapılan hastane binasında 40 yatak vardı ve ilk doktorları gayrımüslimdi. Hastane 1896’da Zeynep Hanım’ın kardeşi Halim Paşa’nın oğlu Sait Halim Paşa tarafından saray doktoru olan Dr. Cemil Topuzlu Paşa’nın kullanımına verildi. Ülkedeki ilk antisepsi kurallarını uygulayan kişi olan Cemil Topuzlu burayı onardı, tıbbi donanımlarını yeniletti. Kalorifer sistemi kurdu, Avusturyalı dokuz hemşire getirdi. Ameliyattan önce hastaların yıkanması için ikinci katında hamam yaptırdı. Burada çağdaş cerrahinin bütün ameliyatlarının yanında sezaryenler gerçekleştirdi. Burayı özel hastaneye çevirdi diyebiliriz, zira hastalardan ücret almaya başladı. Topuzlu 1915’de yurtdışına gönderilene kadar hastanede kaldı. 1’inci Dünya Savaşı’nda askeri hastane olarak kullanıldı. Haydarpaşa Askeri Hastanesi’ne yatırılamayan Çanakkale Cephesi yaralıları buraya gönderildi. 1’inci Dünya Savaşı’nın son yıllarında hemşiresi yoktu, Kafkas cephesinden dönen askeri tıbbiye öğrencileri hasta bakımını üstlendi. Daha sonra hastalarla Alman Kızılhaçı’nın gönderdiği hemşireler ilgilendi.
1935’DE DOĞUMEVİ OLDU
Hastane bir dönem ruh, beyin ve sinir hastalıkları hastanesi olarak da hizmet verdi. Mazhar Osman bir süre burada başhekimlik yaptı. Neyzen Tevfik o dönem hastanenin en ünlü hastalarındandı. Türkiye’de beyin cerrahisi de 1922’de Zeynep Kamil Hastanesi’nde başladı. Hastane 1933’de İstanbul Belediyesi’ne devredildi. Doğumevine dönüştürüldüğünde takvim 1935’i gösteriyordu. Doğumevinde 17 yıl başhekimlik yapan Dr. Eyüp Sabri Aksoy, burayı yeniden düzenledi. Hastane 50 yatağıyla İstanbul’un yükünü taşımaya başladı.
Hastanenin milatlarından biri de bir dönemin efsanevi doktoru Fahri Atabey’in başhekim atanışı. Adnan Menderes’in arkadaşı olan Dr. Atabey 1952’de başhekim atandıktan sonra tarihi binanın yanına yeni binalar inşa ettirdi. Bekâr ve çocuksuz olan Dr. Atabey çoğunlukla hastanede kalıyordu. Yaptırdığı 150 yataklı kadın doğum ve 200 yataklı çocuk kliniği 1958’de açıldı. Etraftaki geniş arazi de kamulaştırıldı ve yeni binalar eklendi. Hemşirelik Koleji yapıldı. Fahri Atabey İstanbul Belediye Başkanı olsa da elini hastaneden hiç çekmedi. Kurduğu Zeynep Kamil Anne ve Çocuk Sağlığını Koruma Derneği ve daha içinden doğan vakıf sayesinde hastanenin bugünkü şeklini almasını sağladı. Tarihi bina dışındaki tüm binalar onun zamanında inşa edildi. Bütün mal, mülk, kazancını hastaneye harcayan başhekim, tanıdıklarını da hastaneye bağış yapılması için teşvik etti. Tüm binalar hizmete girince dönemin İstanbul’unun en iyi ve en modern hastanelerinden biri oldu. Kadın hastalıklarında ilk laporoskopik ameliyatlar burada yapıldı. Ultrasonografinin anne karnındaki bebeğin takibinde kullanılması da ilk Zeynep Kamil Hastanesi’nde oldu. Hastanenin yönetimi ve işletimi 1982’de yapılan bir anlaşmayla İstanbul Belediyesi tarafından Sağlık Bakanlığı’ na devredildi.
YENİDEN ELDEN GEÇİYOR
Başhekim Doç. Dr. Ayşenur Celayir’in verdiği bilgiye göre, hastanenin yenilenmesi için projeler hazır. Dr. Celayir, “Hizmet yönünden çok iddialıyız. Sadece sağlık hizmeti sunumunda değil, uzmanlık eğitimi konusunda da...” diyor. 567 yataklı hastanede, 120 uzman, 105 asistan doktor ve 350 hemşireyle hizmet veriliyor. Günde ortalama 20 ameliyat yapılıyor. Özel hastanelerin birer birer açılmasıyla günde 100 olan doğum sayısı günümüzde 40’a kadar düştü. Bunların büyük çoğunluğu riskli doğumlar. İstanbul’da yılda yaklaşık 220 bin doğum gerçekleşiyor, bunların yaklaşık 14 bini Zeynep Kamil’de oluyor.
Selülitle mücadelede işe yarar öneriler
* Günde en az iki litre su içmeye gayret edin.
* Tuz ve tuzlu gıdaları kısıtlayın, günlük 0.5 gramdan daha fazla tuz almayın ve diyet tuzu tercih edin.
* Sabah kahvaltıdan önce ve gece yatarken iki bardak su için.
* Alkollü içecekler, kola, nescafe, kahve, oralet ve bozadan mümkün olduğunca uzak durun.
* Şekerli gıdalar ve tatlılarla vedalaşın.
* Patates, pirinç, elma ve havuç, su tutucu gıdalardır. Bunlardan tüketmemeye gayret edin.
* Doymuş yağ ve karbonhidrat alımını en aza indirin.
* Günlük gıdanın yüzde 75’ini sebze, meyve baklagillerden, geri kalanınıysa et-et ürünleri ve hayvansal gıdalardan olacak şekilde düzenleyin.
* Dil peyniri hariç diğer peynirleri suda bekleterek yiyin.
* Düzenli egzersiz yapın.
Kanser hücrelerine yüksek ısıyla hücum
TAMAMLAYICI TIP
Kanser tedavsinde uygulanan tamamlayıcı yöntemlerden biri de hipertermi. Bu yöntem, vücut ısısını 40 dereceye kadar yükselterek kanseri tedavi etmeye dayanıyor. Modern elektromanyetik ısıtma yöntemleriyle vücut ısıtılıyor. Bütün vücudu ya da yalnız bir kısmını kontrollü ısıtılarak diğer kanser tedavisi yöntemlerine destek veriliyor. Yöntemi uygulayan tıbbi onkoloji uzmanları Prof. Dr. Bülent Berkarda ve Dr. Salih İyikesici’nin verdiği bilgiye göre, ısı enerjisini alan kanser hücreleri harap oluyor. Bir taraftan kanser hücreleri üzerine durdurucu ve apoptotik (programlı hücre ölümü) etkiler yaparken, diğer taraftan vücudun bağışıklık hücrelerini uyarıyor ve güçlendiriyor. Ayrıca kanser hücrelerinin kemoterapiye direncini azaltıyor.
Hülya Koçyiğit (oyuncu)
SAĞLIĞIM İÇİN
* MUTLAKA YAPARIM: Yediğim, içtiğim ve yaşadığım alanın hijyenine dikkat ederim. Sağlıklı beslenmeye, mümkün oldukça yürüyüş yapmaya çalışırım. Temiz havayı çok severim. Senede bir sağlık kontrolünden geçerim. Fırsat buldukça farklı yerlerde tatil yaparım. Kilo aldıkça diyete girerim.
* ASLA YAPMAM: Uykusuz kalmamaya, havası pis yerlerde dolaşmamaya çalışırım.
* MUTLAKA YAPACAĞIM: Uçurtma sörfüyle rüzgara karşı koymak çok eğlenceli. Mutlaka öğreneceğim.
Doğaya inananlara
ŞİFA KÜTÜPHANESİ
Tüm Aktarcılar ve Baharatçılar Derneği Başkanı Ayhan Ercan, ‘Doğadaki Sağlık: 50 Mucize Bitki 100 Mucize Kür’ kitabını bitki meraklılarına sundu. Vertiyer Yayın Grubu, 24 lira.
UZUN LAFIN KISASI
YANLIŞ: Astımın aşısı vardır. Bu aşıların düzenli uygulanması halinde astım bitirilebilir. İlaca gerek kalmaz.
DOĞRU: Astımın değil alerjinin aşısı var. Ancak belli bir yaş grubundaki ve az sayıda alerjene karşı alerjisi olanlara uygulanır.
Paylaş