Paylaş
İnsanlık tarihi kadar eskidir alım-satım yani pazar... Ama bazen pazara giriş ve çıkış zorlaştırılabilir... Merak edilmeyecek gibi değil tabii, acaba SGK bunu nasıl yapıyor ve kimlere yasak getiriyor!
Anlatalım...
İhale ile personel taşımacılığı ya da öğreci taşıma işini devletten alan kişiler, bu işleri kendi araçları ve çalışanları ile yapabildikleri gibi araç kiralamak suretiyle de yapabilirler.
İkinci durumda, yapılan sözleşme ile araçları kiralanan kişiler/araç sahipleri belirtilen taşıma işlerini yapmaktadırlar. Bu durumda, araçları kiralanan/araç sahipleri fatura kesmekte, ihaleyi alan kişi de karşılığını ödemektedir. İhaleyi alan kişi/yüklenici, ticari hayatın işleyişine uygun olarak hizmet satın almakta ve karşılığını ödemektedir. Esasen bunun, bir büfeden sigara satın almaktan hiçbir farkı yok...
Ancak, tam da bu noktada SGK devreye girmekte, adeta oyunun kuralını bozmaktadır!
Araçlarını kiraya verenler işçi mi
Araç sahipleri vergi mükellefi olarak Bağ-Kur (yeni adıyla 4/b) sigortalısı iseler, ihaleyi alan kişi adına personel ya da öğrenci taşımaya başladıklarında, SGK bunların yüklenicinin işçisi/SSK sigortalısı olması gerektiğini düşünmektedir.
Düşünmek ne kelime, bu yönde talimat çıkarıyor...
Diyor ki, araç sahipleri öteden beri Bağ-Kur (4/b) sigortalısıysalar, 1 Mart 2011 tarihinden itibaren SSK (4/a) sigortalısı sayılacaklar ve Bağ-Kur sigortalılıkları da 28 Şubat 2011 tarihinde sona erdirilecek! Evet, SGK Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü’nün 8 Ağustos 2011 tarihli, 12592228 sayılı talimatı aynen böyle...
İhale ile personel ya da öğrenci taşıma işi alıp da bunu araç kiralamak suretiyle yapan işverenler, araç sahiplerini SSK sigortalısı yapmamışlarsa ciddi para cezaları ile karşı karşıyalar... Kiralanan araç sayısı diyelim 10 ise ve bu işe de 5 aydır devam ediliyor ise işveren en az 20 asgari ücret yani 16.740 TL ceza ile karşı karşıyadır. Sebep, araç sahipleri Bağ-Kur’lu olsa bile SSK sigortalısı olarak bildirilmediler diye...
Olacak iş değil!
Bizce tam bir skandal... SGK dan böyle bir görüş çıkması kabul edilemez. Normal de SSK şimdiler de SGK “mevzuat kurumu” olarak bilinir. Hele Prim Tahsilat Dairesi, Tahsisler Dairesi gibi yerlerden yanlış/mevzuata aykırı ne bir görüş çıkar ne de bir talimat. Böyle bilinir...
Bu yanlış biran önce düzeltilmelidir.
Fazla canlar yanmadan, yetkililer harekete geçmelidir.
Araç sahipleri hizmet satıyor ve fatura kesiyor
Yani, araçlarını kiraya vermek suretiyle, personel ya da öğrenci taşıyan kişiler, ihaleyi alan kişinin işçisi veya sigortalısı değildirler… Çok açık ki aralarında hizmet sözleşmesi yoktur. Kurucu unsur hizmet sözleşmesidir. Bu sözleşme de yok ise çalışan SSK sigortalısı olamaz. Bu kadar basit aslında...
Araç sahipleri, ihaleyi alan kişi ile ticari bir ilişkiye girmiştir. Ona, mal değil de hizmet satmıştır.
Eğer, aracını kiraya vermek suretiyle hizmet satan kişi SSK sigortalısı sayılır ise bunun sonu yoktur. Konusu kağıt, bilgisayar temini olan bir ihaleyi alan kişi, bu malları kırtasiyelerden veya teknoloji marketlerden satın alarak temin ettiğinde, kırtasiye ve teknoloji market sahipleri de ihaleyi alanın işçisi/sigortalısı sayılacaktır.
Yukarıdaki yorum, bizi taa buraya getirecektir.
Hep söylediğimiz gibi: Hukuk sözün cetvelidir, lütfen cetveli iyi kullanalım!
SGK neyi karıştırıyor
1 Mart 2011’den geçerli olmak üzere sigortalılık hallerinin çakışması durumunda yeni bir süreç başladı. 6111 sayılı “Torba Kanun” ile... Buna göre, kişinin aynı anda Bağ-Kur ve SSK sigortalısı sayılacak şekilde çalışması durumunda, öncelik SSK (4/a) sigortalılığınındır. Bağ-Kur sigortalılığına esas şirket ortaklığının veya vergi mükellefiyetinin daha önce başlamasının da bir önemi bulunmamaktadır.
Ancak SGK, bu kural gereği, araçları kiralanan kişilerin de SSK lı olacağını sanıyor!
İmkansız bir şey...
Paylaş