Paylaş
İşte bu emeklilik ikramiyesinin verilebilmesi için o devlet memurunun 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa göre emekliye ayrılması gerekir. Aksi halde ikramiye alamaz.
Örneğin; yıllarca devlet memuru olarak çalışmış birisi, istifa ettikten sonra esnaf ya da işçi olarak çalışmış ise, ilgili kanunları uyarınca da SSK veya Bağ-Kur statüsünde emekli aylığı almaya hak kazanmışsa, artık eski yıllardaki devlet memuru çalışmalarından dolayı ikramiye alması mümkün olamayacaktır.
Ancak, Anayasa Mahkemesinin bir kararı bu konuda memurlar lehine sonuçlar doğuracak beklentisi yarattı.
Emekli ikramiyesi
5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi uyarınca emekli ikramiyesi 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 89. maddesi uyarınca hesaplanıp ödenmektedir. Buna göre; emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veya toptan ödeme yapılan; asker, sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için, aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Ancak, verilecek emekli ikramiyesinin hesabında, 30 fiili hizmet yılından fazla süreler nazara alınmaz.
Hizmet birleştirmesi halinde emeklilik ikramiyesi
Kişi tüm çalışma hayatı boyunca birden fazla sosyal sigorta kanununa tabi olmuşsa, emeklilik ikramiyesi alabilmesi yine son defe Emekli Sandığı’na tabi bir görevden emekliye ayrılması şartına bağlanmıştır. Konu mülga 2829 sayılı Kanunun 12. maddesinde düzenlenmiştir.
Buna göre; son defa Emekli Sandığı’na tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8’inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, Emekli Sandığı’na tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir.
Anlaşılacağı üzere kritik önemde olan buradaki, “son defa Emekli Sandığı’na tabi görevlerden emekliye ayrılan ve...” ibaresidir. Kişinin bu koşulda emekliye ayrılması gerekir. Aksi halde ikramiye alamaz...
Örneğin; 15 yıl boyunca Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir okulda öğretmen olarak çalışarak, istifa edip özel bir koleje geçen kişi, sonrasında hizmet birleştirmesiyle beraber 506 sayılı Kanuna (Eski SSK) göre emekli olur ise, 15 yıllık çalışmasında ötürü emekli ikramiyesini alamayacaktır. Sırf sonunda, Emekli Sandığı’na tabi bir görevden emekliye ayrılmadı diye...
Gözden kaçan başka bir kanun hükmü!
Anayasa Mahkemesi’nin sözü edilen iptal kararına rağmen, benzer bir hüküm, 2008/Ekim ayı başından geçerli olmak üzere 5434 sayılı Kanuna ek 82. madde olarak ilave edilmiştir. Buna göre;
“1 Ekim 2008 tarihinden sonra ilk defa 4. maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanlardan; 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen sigortalılık hallerinin birden fazlasına tabi olarak çalışmış olmakla birlikte, anılan Kanun hükümlerine göre aylık bağlandığı sırada son defa uzun vadeli sigorta kolları açısından (c) bendi kapsamında çalışmakta olanlara,
SGK’ca, 5510 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (21) numaralı bendinde belirtilen kamu idarelerinde aynı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında geçen uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süreleri esas alınarak emekli ikramiyesi ödenir” denilmiştir. Görüldüğü üzere, emeklilik ikramiyesi ödenmesinde, 1 Ekim 2008’den sonra ilk defa devlet memuru olanlar açısından da son defa 4/c statüsünde (devlet memuru olarak) sigortalı olarak çalışanlara emeklilik ikramiyesi ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Yasa koyucunun yaklaşımı Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği hüküm ile paralellik taşımaktadır.
Dolayısıyla ortaya çelişik bir durum çıkmaktadır. Yasa koyucunun hem eskiden beri memur olanların hem de 2008/Ekim’den sonra memur olanların haklarını korumak için Anayasa Mahkemesi kararında sözü edilen hususları dikkate alarak yeni bir düzenleme yapması gerekmektedir.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı
Anayasa Mahkemesi kendisine yapılan başvuruyu incelemiş ve 2829 sayılı Kanunun 12. maddesindeki, “son defa Emekli Sandığı’na tabi görevlerden emekliye ayrılan ve...” ibaresini iptal etmiştir. İptal kararı 5 Haziran 2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Ancak, karara göre iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. Yani; 5 Haziran 2010 tarihinden sonra bu şekilde istifa edip de farklı statüde çalışmaya başlayanlar hangi kanun hükümlerine göre emekliye ayrılırsa ayrılsınlar, istifa etmeden önceki çalışma sürelerine tekabül eden ikramiyelerini alabilecekleri beklenebilir... Ama buna da engel bir durum var...
? Anayasa Mahkemesi kararlarının niteliği
Belirtelim ki, eskiden istifa etmiş olanlar için bu yol kapalı. Zira, Anayasa Mahkemesi kararları etkisini ileriye doğru gösterir, geriye doğru değil. Dolayısıyla eskiden devlet memurluğundan istifa etmiş olanların bu haktan yararlanabilmeleri, bir kanuni düzenleme yapılmasını gerektirmektedir.
Paylaş