Dolayısıyla ofinizde çalışırken, evde dinlenirken, kitap okurken veya her türlü rutin aktivitenizde içtiğimiz kahve anksiyetemizi arttırırken rezene çayı sizi sakinleştirebilir, yoğun dönemlerinizde psikolojik bir destek olabilir. Psikolojik etkilerinin yanında sizi stresli dönemlerinizde rahatsız edebilecek fizyolojik etkileri de ortadan kaldırabilir.
Nasıl mı?
-Kaslarımızın gevşemesini sağlayan ve spazmları önleyen bir özelliğe sahip olduğu için bağırsak sorunları sonucu oluşabilecek gaz/şişkinlik gibi fizyolojik rahatsızlıkların oluşumunu önler.
-Psikolojik bir etkisi olarak; adet döneminin yarattığı “PMS sendromu” olarak adlandırdığımız kısa süreli depresif halleri atlatmamıza yardımcı olur. Östrojenin etkilerini arttırıcı özelliğinden dolayı PMS döneminde yaşanan fizyolojik kas ağrıları ve psikolojik duygu dalgalanmalarını minimalize eder. Eğer PMS döneminiz çalışma performansınızı, gün içinde aldığınız kararları, duygu değişimlerinizi etkiliyorsa rezene çayı kurtarıcınız olabilir.
-Kan şekerimizi dengeleyici özelliği sayesinde tok tutucudur, iştahı bastırır. Ayrıca yemeklerden sonra tüketimi; sindirimi kolaylaştırır. İçine tarçın atıp rahatlıkla tüketebilirsiniz.
-Kafein içermeyen bir çay olduğu için uykusuzluğa sebep olmaz, aksine; melatonin hormonu salgılayarak derin ve rahat bir uyku çekmenize yardımcı olur. Size tavsiyemiz özellikle işlerinizin bitişine yakın, günün sonuna doğru tüketmeniz olacaktır, bu sayede günün yorgunluğunu da üzerinden rahatlıkla almış olursunuz.
-Metabolizmayı hızlandırarak vücuttaki yağ yakımını hızlandırır. Yatmadan önce içerseniz uyku esnasında bile yağ yakımınız devam edecektir.
Malzemeler:
Yapılışı:
1. Kuru kayısıları ve kuru üzümleri rondadan çekerek parçalanmasını sağlayın ve cevizleri de öğütün
2. Kurabiye hamuru için; badem ununu, öğütülmüş cevizleri ve diğer tüm kuru malzemeleri bir kasede birleştirin.
3. Ayrı bir karıştırma kasesinde balkabak püresi ile tüm sıvıları karıştırın ardından kuruların üzerine dökün ve karıştırın.
4. Oluşan harçtan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp elinizle küçük toplar haline getirin ve bu topları pişirme kağıdına serilmiş tepsiye aralarında boşluk olacak şekilde dizin.
5. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 20 dakika pişirin.
Bunun dışında aşırı früktoz (meyve şekeri) tüketimi karaciğerinizi yağlandırır. Bu iki sebepten dolayı; düzenli spor yapan ve/veya formunu korumak isteyen biri olarak früktoz (meyvenin içerdiği şeker) tüketiminden çekiniyor olabilirsiniz. Öte yandan, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek adına meyvelerin içerisinden aldığımız vitamin ve minerallerden yoksun kalamayız. Neyse ki; bu ikilemi bize “cehrigiller” familyasından bir meyve olan “hünnap” yaşatmıyor! Öncelikle, hayatımızı kolaylaştıran bu “hünnap” meyvesini tanıyalım...
Hünnap’ın Vücudumuza Faydaları:
• Oldukça düşük kalorili bir meyvedir, bu sayede kilonuzu korumanızda yardımcı olur. (1 porsiyon – 4 adet yaklaşık 47 kalori)
• A ve C vitamini bakımından zengin olduğu için bağışıklık sistemini güçlendirmesiyle beraber antioksidan özelliği barındırır bu sayede vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı olur. Ayrıca antoksidan özelliği ile cildinizin canlı ve parlak durmasında etki sağlar.
• Sindirim sisteminizi düzenler; kabızlık gibi durumlardan kurtulmanızı sağlar.
• 100 gramı içerisindeki potasyum; günlük potasyum değerinizin %7 civarını karşılamasıyla beraber, kalp ve damar sağlığınıza iyi gelir.
• Diğer bir çok meyvenin aksine; glisemik indeksi düşük olduğu için uzun süre tokluk sağlar.
• Özellikle düzenli spor yapan biriyseniz, içindeki yüksek magnezyum oranı yoğun antrenman sonrası oluşabilecek kas ve kemik ağrılarınıza iyi gelecektir.