Paylaş
Bu tuzağa düşenlerin gerizekalı olduğunu düşünsem de hayatımda bir, bilemediniz birkaç kere aynı gerizekalılığı göstermişimdir.
Mail’in, cep telefonlarının olmadığı günlerde posta kutumuzu doldururdu bu mektuplar.
“Lütfen bu mektubu dikkate al” diye kibarca başlar, “Bunu bilmem kaç kişiye göndermezsen başına gelmedik kalmaz, lanetin en okkalısı sana çarpar”, yani kısaca “Allah’tan belanı bulursun” diye biterdi.
İşin yoksa git fotokopi çektir, postaneye koş, pulları yapıştır, 10 kişiye yolla. Uğraş babam uğraş.
Mail çıktı, iş de kolaylaştı.
Alt tarafı saçma metni 10 kişiye iletiyorsunuz, hepi topu birkaç saniyenizi alıyor.
İşlem hız kazansa da zincir mektuplar sinir bozuculuğundan bir şey kaybetmedi.
Aklı selim bir arkadaşınız da olsa gönderen, “Biliyorum benden nefret edeceksiniz ama göndermeden edemedim” diye başına bir not iliştirmiş de olsa...
Sizden okkalı bir küfür yiyor, yalan mı?
12 Kasım’da bizde de vizyona girmesi beklenen yeni bir korku filmi var. Adı “Chain Letter”, yani “Zincir Mektup”.
“Geçen yaz ne haltlar karıştırdığını biliyorum”, “Geçen yaz ne haltlar karıştırdığını HÂLÂ biliyorum”, “Geçen yaz yediğin hurmalar, bu kış seni tırmalar” tarzı gençlik korkularından yıllar sonra artık katillerin sanal alem aracılığıyla gençlerin peşine düştüğü filmlerin vakti gelmişti.
“Chain Letter”da altı gencin posta kutularına tuhaf bir mail düşüyor. Psikopatın teki yolladığı zincir mektubu silen veya 24 saat içinde diğerlerine iletmeyen gençleri ölümle tehdit ediyor.
1974’e ışınlanalım. Zorin Barrachilli bir zincir mektup alır:
“Bu dua sana iyi şans için gönderildi. Dünyayı dokuz kez dolaştı. Bu mektubu aldıktan sonra dokuz gün içinde iyi şans sana gelecek. Bu mektubu 20 kişiye yolla.”
Barrachilli mektubu yırtıp atar. Dokuz gün sonra da ölür.
Adamın zinciri kırdığı için öldüğüne inananlar ihtimal o ki bu korku filmine bayılacaklar.
Slate’teki bir yazıya göre, bilinen en eski zincir mektup 1888 tarihli. Gırtlağına kadar borç batağındaki Chicago Eğitim Okulu uzun bir mektup yazar ve mektubu alan herkesin okula 10 sent yollayıp üç tane kopyayı da arkadaşlarına vermesini önerir.
1800’lerin sonunda bisiklet yolundan tutun da savaşta şehit düşenler için anıt yapımına kadar bir sürü şey için para toplamada zincir mektuplar kullanılır. 1898’de Kızıl Haç gönüllüsü 17 yaşındaki bir kızcağız Küba’daki birliklere buz temin etmek için bir zincir mektup yazar. New York’taki küçük bir postaneye 3,500 mektup yığılır.
Sonradan zincir mektuplar dolandırıcıların tekeline geçer. 1896 tarihli Chicago Tribune gazetesinde Amerikalı bir zincir mektup üçkağıtçısının haberi “Trilyoner
olmayı planlıyor” başlığıyla verilir.
1930’larda zincir mektup dükkanları açılır. Ohio’daki bir dükkanda 125 kişi çalışır, düşünün artık. 1935’te zincir mektup üçkağıtçıları paraları cebe atıp kaçınca Western Union’a 26.9 milyon dolarlık dava açılır. ABD Posta Servisi’ne 2-3 milyon mektup yığılır.
Zincir mektuplar, insanların toplu halde ne kadar saçmalayabileceğinin güzel bir örneği. Bu filme inanmayın ama filmsiz de kalmayın derim.
Otoyolda 130 kilometre hızla araba kullanırken önünüzdeki ve arkanızdaki sürücüye el mahkum güvenirsiniz. Onların hatası sizi de bitirir bilirsiniz. Zincir mektuplar aynı hesaba, hatta korkuya dayanıyor, tıpkı kasımda vizyona girecek “Chain Letter” filminde anlatıldığı gibi.
Cin akıllı Ponzi
Ekonomik hayatın türlü alanlarında saadet zinciri veya piramit sistemi olarak da bilinen Ponzi şeması aslında para toplamak için kullanılan zincir mektup sisteminin ta kendisidir. Adını, 20’lerde bundan güzel paralar kazanan İtalyan asıllı Charles Ponzi’den alır.
Özetle, insanları bir şeye para yatırmaya ikna ediyorsunuz, son katılan yatırımcıların paralarını kullanarak öncekilere ödeme yapıyorsunuz. Bu böyle gidiyor.
Yeterince parayı cebe indirdikten sonra da ülkeden hızla kaçıyorsunuz.
Sizden mektup ya da mail yoluyla para isteyen, size refah vadeden birileri olursa tuzağa düşmeyin; bilin ki onlar Charles Ponzi’nin izinden gidenler.
Paylaş