Türkiye’de orta üst sınıf nasıl yaşıyor?

Martin Raymond yeni trendlerin öngörülmesinde Avrupa’nın fikir önderlerinden biri. Geleceğin trendleri hakkında kitapların yazarı, şimdilerde “The Trend Forecaster’s Handbook” kitabının çalışmalarını sürdürüyor.

BBC; Channel 4 ve ITV’de program yapıyor, aynı zamanda online trend sitesi LS:N Global’in kurucusu ve perakende sektörü, teknoloji, kültür ve tasarım alanlarını etkileyecek yeni trendleri araştıran The Future Laboratory’nin kurucu ortağı.
The Future Laboratory, Mastercard adına Türkiye’ye özel bir araştırma yaptı ve Martin Raymond dün Les Ottomans’daki özel bir toplantıda katılımcılarla araştırmanın sonuçlarını paylaştı.
Bu araştırma Türk orta üst sınıfının yaşam alışkanlıklarını belirledi. Türkiye’de hayat tarzına dair araştırmalar çok fazla yapılmıyor ya da şirketler kendileri için yaptırıp bizlerle paylaşmıyorlar. O nedenle önemsiyor ve sizinle paylaşıyorum.

YÜZDE 10’U KENDİ İŞİNİN SAHİBİ

Sadece çalışıp para biriktirmek yerine hayat kalitelerini yükseltmeyi tercih eden bu kişiler sağlıklarına, beslenmelerine, görünümlerine önem veriyor. Çevre ve ekoloji konularıyla ilgililer. Yüzde 67’si tam zamanlı çalışıyor, yüzde 10’u ise kendi işinin sahibi. Trend lideri konumundalar. Krizden etkilenseler de tasarrufları sayesinde bu etkiden en çabuk kurtulanlar arasındalar. Yıllık gelirleri ortalama 80,000 USD (120,000 TL) olan grup üyelerinin 10,000 - 300,000 TL arası birikmiş parası bulunuyor.

MARKA ÖNEMLİ AMA TÜKETİM BİLİNÇLİ

Kişisel başarılarını göstermenin bir yolunun da iyi görünmek olduğunu düşünen grup logolu ürünlere ve batılı markalara önem veriyor. Kışın kayak yapan, özel bir spor salonuna üye olarak sağlığını koruyan kesim için kaliteli şaraptan anlamak önem taşıyor. Hesapsızca para harcamıyor, ünlü markalardan ihtiyaçları doğrultusunda alışveriş yapıyorlar ve ürün ya da hizmetleri uzun vadeli kullanıyorlar. Markadan beklentileri kalite ve özgünlük. Paralarını ilk gördükleri ve beğendikleri ürüne yatırmıyor, fiyat ve ürün özelliği anlamında beklentilerini en iyi karşılayanı tercih ediyorlar.

HERKESTEN ÖNCE HABERDAR OLMALILAR

Lüks mekanlarda yemek yemekten çok yerel, samimi ve sahibini tanıdıkları yerleri tercih ediyorlar. Onlar için “önceden bilmek” önemli. Yeni ürünlerden, mekanlardan, servislerden herkesden önce haberdar olmak ve denemek istiyorlar. Paralarını “zengin” kesime daha çok benzemek için değil, onlardan farklı olduklarını göstermek için kullanıyorlar.

LÜKS VE KALİTELİ YAŞAM ARASINDA DENGE

Krizle birlikte lüks yaşam ile kaliteli yaşamı dengede tutmak önceliklerinden biri oldu. Ev dışındaki lüzumsuz harcamalarını kıstılar. Hayata olumlu bakmak “yeni öncelik”leri. Evde daha çok vakit geçiriyorlar. Çevrelerinde olup bitenle eskiye oranla daha ilgililer; daha kanaatkarlar. Çevreye karşı önceki yıllara oranla daha duyarlılar. Yüzde 29’u önümüzdeki 10 sene içerisinde daha yardımsever, yüzde 25’i daha az bencil olmayı istiyor. Yüzde 5’i de bir yardım kuruluşunda gönüllü olarak çalışmayı arzu ediyor.

YEREL ZEVKLERİ YENİDEN KEŞFEDİYORLAR

Temel değerlere dönüş yaptılar. Yaşam kalitesinin, iş ve yaşam arasındaki dengenin, yardımseverlik ve duyarlılığın önemine değiniyorlar. İlgi alanlarına ve hobilerine vakit ayırmayı önemsiyorlar. Esnaf lokantalarında yemek, geleneksel damak tadı, spa yerine hamamlara gitmek, yurt dışı seyahatleri yerine Türkiye’yi keşfetmek yeni gözdelerinden... Marka çikolatalar gibi lüks yiyecekler olmazsa olmazları arasında. Teknoloji de onlar için çok önemli. Koleksiyon yapmayı ve sanat eserleri satın almayı önemsiyorlar.

HOBİLER YENİ İŞE DÖNÜŞÜYOR

Meslek seçimi konusunda, önceki nesillere göre daha cesurlar. ıç yolculuklarına önem veren bu kişiler, kendilerini en iyi ifade edecekleri işleri yapmak üzere girişimlerde bulunuyor, çocukluk hayallerini gerçeğe dönüştürüyorlar. Birçoğu takı tasarımı, aşçılık, pastacılık gibi eğitimler alarak kendi işlerini kuruyor ve hobilerinden para kazanmaya başlıyorlar.

MARKALARDAN AYRICALIK VE KALİTE BEKLİYORLAR

Vaktin nakit olduğuna inanıyorlar, hayatlarını kolaylaştırmaya yarayan hizmetlerle ilgililer. Ucuz ürünleri tercih etmiyor, dayanıklı ve etik ürünlere para harcıyorlar. Krizle birlikte kaliteli ürünü daha uygun fiyata alabildiğini gören grup, aynı ürüne ya da hizmete eski yüksek fiyatları vermek istemiyor. Çevrelerinin ve ailelerinin görüşleri satın alma davranışlarında önemli rol oynuyor. Bu nedenle bir marka hakkındaki olumlu ya da olumsuz görüş anında tüm kesim tarafından duyuluyor.
Yazarın Tüm Yazıları