Windows, Facebook, Google? Artık dolar milyarderleri toprağından petrol çıkan Amerikan köylülerinden değil, kitap kurtlarından çıkıyor. İsyanın sembolü dövmelerde ise yeni eğilim dünya klasiklerinden alıntılar...
Hayatın her alanında son yılların yıldızları “nerd” ya da “geek” diye tanımlanan, bizim okuldayken “inek” dediğimiz tipler. Facebook’un Mark Zuckerberg’inden tutun da anti-sosyal zeka küpü “ineklerine”, bunlar “yeni cool” diye nitelendiriliyor. Parayı onlar kazanıyor, gelecek vaat eden onlar. Eskiden seksi sözcüğü “asi çocuğun”, “kötü çocuğun”, yakışıklı serserinin önüne yapıştırılırken şimdi kızları “inekler” cezbediyor. Modada bile bunun yansımalarını görüyoruz. “İnek” imajı erkek modasında son birkaç yıldır doğrudan göze çarpıyor. Akla bir tek bilgisayar dehaları gelmesin. Başını kitaplara gömenleri de bu gruptan sayabiliriz. Bu kitap kurtları son dönemde yeni bir trendin öncüsü: Edebi dövme. Eskinin konvansiyonel toplumunda kötü gözle bakılan dövme bugün artık ana akım haline geldi. İnek imajının cool bir hal almasıyla da edebi dövme modası filizlendi. Yazarlar, editörler, yayıncılar, kitapçılar ve tabii ki kitap kurtlarnın dövme seçimleri ünlü yazarların cümleleri oluyor. Misal size, “Yalnızlık Kalesi”nin yazarı Jonathan Lethem kolunda bilim kurgu yazarı Philip K. Dick’in başyapıtı “Ubik”in kapağını taşıyor. İki dövme meraklısı Justin Taylor ve Eva Talmadge arkadaşlarında edebi metinlerden oluşan dövmeleri görünce meseleye uyanıyor ve “Acaba böyle bir eğilim mi var?” sorusuyla yola çıkıyorlar. Vücudunda edebi metinler taşıyanlara dövme fotoğraflarını bir internet sitesinde yayımlamaları için çağrıda bulunuyorlar. Birkaç saat içinde dünyanın dört bir yanından yüzlerce edebi dövme fotoğrafı geliyor. Aralarından seçtikleriyle “The Word Made Flesh: Literary Tattoos from Bookworms Worldwide” (Sözcükler Teni Yarattı: Dünya Çapında Kitap Kurtlarından Edebi Dövmeler) adlı kitap ortaya çıkıyor. Kitabın sayfalarını karıştıralım: Bir kızın gerdanında James Joyce’un Ulysses’ının son cümlesi “Evet dediydim evet isterim evet” yazıyor. Bir diğerinin kolunda “Alacakaranlık” serisinin kapaklarından yapılmış bir kolaj yer alıyor. Başka biri sırtını kaplayan bir dövme yaptıracak kadar ileri gitmiş, Adorno’nun “Minima Moralia”sından “Marcel Proust İçin”in tam metnini teninde taşıma gönüllüsü olmuş. Kitapta Cervantes’le de karşılaşıyoruz, Stephen King, Albert Camus ve Samuel Beckett’la da... Kimi de ünlü aşk mektuplarından sözleri veya film repliklerini vücuduna taşıyor. Bazıları kitap sevgisini metin yerine şekille yansıtma yoluna gidiyor. “Alice Harikalar Diyarında”dan sahneler veya “Harry Potter’ın ünlü yara izi başı çekiyor. Dövme piyasasında cümleleri sıklıkla tercih edilen diğerleri Shakespeare, Sylvia Plath, Emily Dickinson ve e.e. cummings. Dövme vaktiyle bir duygu ya da düşünceyi ifade etmek için kullanılan bir araçken, şimdi felsefenin ta kendisi haline geldi. “Her zaman, okurken ölecek olursanız sizi iyi gösterecek kitaplar tercih edin” demiş P.J. O’Rouke. Cümleyi şöyle mi kursak: “Teninize öyle bir kitaptan alıntı yapın ki, öldüğünüzde havanız olsun.”
Favorim Aşk-ı Memnu
Türkiye’de edebiyat esintili dövme trendinin yeşerip yeşermediğini merak ettim ve dövmeleriyle meşhur Milliyet muhabiri Pelin Çini’yi aradım. “Bir arkadaşım Elif Şafak’ın ‘Aşk’ romanından bir paragrafı tenine yazdıracak” deyince bilindik dövme stüdyolarına sordum. Diagon’dan Sonat Gökdel birine Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Seni düşünürken. Bir çakıl taşı ısınır içimde” mısralarını yazdığını söyledi. Ama böyle bir akımdan buralarda söz edemeyeceğimizi ekledi. Diğer dövme sanatçıları da edebi metin yazdırmak isteyenle pek karşılaşmıyorlarmış. Okumayı pek seven bir millet olmadığımız sır değil. Ama fark etmez. Baksanıza ekranlara, Aşk-ı Memnu, Yaprak Dökümü... Okumasak da izliyoruz, öyle değil mi? Kaldı geriye etimize işlemesine... Bence bu modada da kimseden geri kalmayız.