Olmaz olmaz demeyin

Uluslararası marka yaratma konusunda hiçbir zaman pek başarılı olmuş bir ülke değiliz.

Haberin Devamı

Hatta hiç lafı kıvırmayalım, başarısızız.
Ama bunu böyle kabul edip umutsuzluğa kapılmamakta fayda var.
Tek yapmamız gereken doğru boşluğu yakalayıp oradan ilerlemek.
***
Malumunuz olmuştur, son dönemde Türkiye’nin yerli otomobil markası yaratma gibi bir derdi var.
Buna inananlar olduğu gibi, inanmayanlar da sayıca fazla.
Ama bir işin neden yapılamayacağına dair onlarca sebep üretmek kolay.
Marifet, nasıl yapılacağını bulmakta.
*** 
Yerli otomobil markası yaratmak kolay bir iş değil, orası kesin.
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar’a yeni modelleri Captur’un test sürüşü sırasında bu konudaki fikrini sordum.
Aybar özetle şunu söyledi...
Otomotivde ihracatımızın parasal değeri yüksek.
Ama ithalatımız da yüksek.
Bu nedenle ciddi bir dış ticaret açığı veriyoruz.
İhracatımızın parasal değerini artırabildiğimizde anında cari fazlamız olacak.
Hesap bu kadar basit. Ama uygulamada zor çünkü üzerine bilgi koymamız gerek.
Biz şu an fason ürettiğimiz için üzerine katma değer koyamıyoruz.
Ve fakat yerli bir otomobil markası yaratmayı başarabilirsek, bu yolda önemli bir adım atmış olacağız.
***
Gelelim Türkiye’de yerli otomobil markası yaratmanın zorluklarına...
İş ekonomik açıdan değerlendirildiğinde kafalarda bol miktarda soru işareti beliriyor.
Bir kere bu iş önemli bir yatırım gerektiriyor. Ve Türkiye’deki pazarın boyutu yerli bir markanın üretiminin kârlı olmasına yetmiyor; küçük. Yurt dışına satmamız lazım.
Şu anda dünya otomotivde yüzde 20 kapasite fazlasıyla baş edemiyor. Kaldı ki, önümüzdeki 5-6 yılda bu oran yüzde 30’a çıkacak. O zaman herkes deli gibi elindekini satmanın yollarını arayacak.
***
Böyle bir ortamda, farklı bir şey sunmayan, daha çok taze, bilinirliği olmayan bir markanın rekabet etmesi güç.
Tam da bu noktada yaratıcı ve vizyoner olmalı...
Yerli otomobil markamızı kesinlikle yaratmalı...
Ama henüz rekabetin çok çetin olmadığı bir alan, farklı enerji kaynakları tüketen bir otomobil üzerine yoğunlaşmalıyız.
Fosil yakıtlı bir araç üretmeyi zinhar düşünmemeliyiz.
Aklın yolu bir, zaten TÜBİTAK da bu proje kapsamında elektrikli araç üretimine yüzde 100 Ar-Ge desteği vereceğini açıkladı.
Elektrikli bir yerli otomobil kârlı olabilir. Çünkü bunda Türkiye’de de, dünyada da yeni pazarlar oluşuyor.
Küçük, ucuz, elektrikli bir araba yapalım mesela ve her yere satalım.
Yeni dünyanın otomobilleri hem küçük olacak hem de elektrikli.
Eski köyün adetleri değişiyor; yapacaksak bir adım arkada değil, önde olalım.

Yazarın Tüm Yazıları