Paylaş
10 haftaya kadar gebelikler kürtajla sonlandırılabiliyor.
Devlet hastanelerindeki kürtaj hizmetleri devlet sağlık sigortası tarafından karşılanıyor.
Ama kağıt üstünde.
Çünkü bu yasa Türkiye’de uygulanmıyor.
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi’nin Türkiye’deki devlet hastanelerindeki kürtaj hizmetleriyle ilgili yaptığı araştırmaya göre, kadın doğum bölümleri bulunan 431 devlet hastanesinin sadece yüzde 7,8’inde isteğe bağlı kürtaj yapılıyor.
Yüzde 78’inde ancak tıbbi zorunluluklarda bu hizmet veriliyor.
Eğitim ve araştırma hastanelerinde de durum farksız. Kadın doğum bölümü olan 58 hastanenin sadece yüzde 17,3’ünde isteğe bağlı kürtaj yapılıyor.
Batı Marmara ve Doğu Karadeniz’de 1,5 milyon doğurganlık çağında kadın olmasına rağmen, isteğe bağlı kürtaj hizmeti veren devlet hastanesi yok.
81 ilden 53’ünde isteğe bağlı kürtaj hizmeti veren devlet hastanesi yok.
Geçtiğimiz yaz başında, Kadın Sığınakları ve Dayanışma Merkezleri Kurultayı bileşeni 12 kadın örgütü tarafından yapılan araştırma da, büyük şehirlerdeki birkaç hastane dışında yasal kürtaj hakkına erişim olmadığını ortaya koymuştu.
12 ilde görüşülen 184 devlet hastanesinin 74’ünde kürtaj yapılabildiği söylenmesine rağmen, sadece Ankara, İzmir ve İstanbul’daki 9 hastanede evli bekar ayrımı yapmadan isteğe bağlı yapılabiliyordu.
2015’te ise Mor Çatı, İstanbul’daki 37 devlet hastanesini telefonla arayarak “İsteğe bağlı kürtaj yapıyor musunuz?” diye sormuş, sadece 3 hastaneden “Evet” yanıtını almıştı.
Memlekette vaziyet bu olunca; yasa bizzat devlet kurumları tarafından uygulanmayınca, kadınların bedenleriyle ve hayatlarıyla ilgili kararları başkaları vermeye kalkınca, pek çok kadın ya istemedikleri gebeliklere, hayatlara hapsoluyor...
Ya da yasa dışı yollardan çıkış arıyor.
Daha 3 ay evvel İstanbul Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, internetten yasak kürtaj ilacı satıldığını belirlemiş, 100’den fazla kişinin Cytotec adlı düşük ilacının 1 tabletini 100 TL’den sattığı ortaya çıkmıştı.
Ele geçirilen düşük ilaçlarının değeri 1 milyon TL idi.
İlaçlar Bakırköy’deki bir eczacı ve Tarsus’taki bir ilaç deposundan temin ediliyordu.
300 kadın bu ilacı alarak düşük yapmıştı.
Adana’da bir doktor da kadınlara yasaklı ilaçlar verip düşük yapmalarını sağladığı için gözaltına alınmıştı.
Kuzey Kıbrıs’ta patlayan yasa dışı kürtaj skandalında ise adaya kürtaj turları düzenleyen çetenin Türkiye ayağının olduğu ve soruşturmanın Türkiye’ye uzanacağı yazılıp çizilmişti.
Neticede, kürtaj bu ülkede yasal ve devlet hastaneleri de bu yasayı uygulamakla yükümlü.
Eğer uygulamazlar veya işi yokuşa sürerlerse kadınlar daha riskli yöntemlere başvurup sorunu çözmeye çalışırlar, çalışıyorlar, çalışacaklar.
Onları suçlayabilir misiniz?
Paylaş