Kadınlara talimat veren erkek diliniz kopsun!

Kadın meselelerinde erkek siyasetçilerin ‘çözüm’ önerileri küstahlıktan öteye geçemiyor. Oysa şöyle bir durumda, siyasetçiden güvenliğin arttırılması, yolların aydınlatılması, alanın güvenlik kameralarıyla donatılması gibi tavsiyelerle gelmesini beklersiniz...

Dünyanın her yerinde beceriksiz siyasetçileri, doğru politikalar gütmek yerine risk yönetimini kadın bedeni üzerinden yapmaya çalışmalarından tanıyabilirsiniz.

İsimler, milliyetler, dinler değişir ama bu zatların erkek iktidarın borusunu çalma isteklerinin tahrip ettiği muhakemeleri hiç değişmez, her yerde aynıdır.

*

Brooklyn’in cinsel suçların artış gösterdiği South Park Slope bölgesinde 4 yıl önce bir polis memuru sokaktaki kadınları durdurup sözde onları tehlikelere karşı bilgilendiriyor ama aslında kıyafetleri üzerine yorumlar yapıyordu: “Sence şortun fazla kısa değil mi? Sence bu elbise fazla açık değil mi? Bu tarz kıyafet ‘kolay lokma’ olduğun izlenimini verebilir. Sen bu kıyafetle tam da tecavüzcülerin hedeflediği kişisin.”

Siyasetçisiyle, polisiyle, bu erkekler işlerini layıkıyla yapsalar cinsel saldırılar artmayacak ama hem zihniyetleri imkân vermiyor hem de kapasiteleri buna yetmiyor ve mesaiyi kadınların kıyafetlerini tartışmaya harcıyorlar. O bölgedeki kadınların hepsi sabahtan akşama eşofmanla gezseler dahi bu saldırıların süreceğini görmekten acizler. Nihayetinde, kadınların her şeyin sorumlusu ve suçlusu olduğunu reddetseler gerçek suçlu ortaya çıkacak: Erkek zihniyet.

*

Kimi zaman ‘açık’ giyindikleri için suçlanan kadınlar, bazen de ‘kapalı’ giyindikleri için okların hedefindeler.

Londra’da bir barda çalışan kadın garson Fata Lemes seksi elbise giymeyi reddettiği için işten kovulmuştu. Kadın “Giymeye zorlandığım elbise fazla seksiydi. Ben Müslüman ailede büyüdüm. Erkeklerin vücuduma bakmasını istemiyorum” diye kendini savunmak durumunda kalmıştı.

Müslüman olmasa ne fark ederdi? Bir kadın neden istemediği bir şey giymek, bunun için gerekçe sunmak zorunda kalsın?

*

Kadınları kıyafetler yoluyla cinsiyet kalıplarına hapsetmek erkek dünyanın hastalığı.

Birkaç yıl önce İtalya’da 14 bin 750 kadın polise topuklu ayakkabı ısmarlanmıştı. Suçla mücadele ederken topuklular elzem elbette! Bu öneriyi hangi erkek getirdiyse, o kadın polislerden biri topuklusuyla gözünü oymaya kalkmadığı için şanslı!

*

Bizde de aynı terane.

Mesaisini memleketin sorunlarını çözmeye harcasın diye seçilmiş bir siyasetçinin kafayı bir kadın sunucunun kıyafetine takıp onu şikâyet ettiğini ve işten attırdığını gördük bu ülkede.

Bağdat Caddesi’nde 19 yaşında bir kadının tecavüze uğramasıyla ilgili “Bazı kadınların ve kızların bazı erkekleri delirtecek, çıldırtacak, kudurtacak tarzda seksi ve şehevi kıyafetlerle dolaşmalarının tecavüz vakalarını çoğalttığı inkâr edilemez bir gerçektir. Hiçbir kadının fahişe kıyafetiyle gezmeye hakkı yoktur” diye yazan yazar müsveddeleri gördük bu ülkede.

Kimi dekolteye karşı inançlı nesiller yetiştireceğinin sözünü verdi...

Kimi dekolteyi ‘topluma saygısızlık’ diye niteledi.

Karşı cenahın erkekleri yıllarca bunun tersi ama aynı küstahlıkla başını kapatan kadınlara etmedik küfür bırakmadı.

Yani, boru kimin elindeyse, kadınların bedeni ve kıyafetleri üzerinden dilediğince çaldı, çalıyor.

*

Bu iki fotoğraf aslında içinde yaşadığımız dünyayı ve eril zorbalığı kusursuz anlatıyor.

Biri, Fransa’da kapalı bir kadını soyunmaya zorlayan polis...

Diğeri İran’da kadına saçı ‘fazla’ açılmış diye ayar veren polis.

*

Hepinizden bıktık.

Bıktık ama yılmıyoruz.

Sizin zorbalığınız bitmeyecekse...

Bizim de nefesimiz kesilene dek eril tahakküme direnişimiz sürecek.

Kadınlara talimat veren o erkek diliniz kopsun!