Kadınlara soyadı ayrımcılığı

GAZETECİ Aslı Çakır Birol 2014’te avukatı Hülya Gülbahar ile birlikte, evlilik nedeniyle soyadının rızası dışında değiştirildiğini belirterek Nüfus Müdürlüğü’ne başvurdu. Evlenmeden önceki adıyla, Aslı Çakır olarak düzenlenmiş yeni kimliğinin verilmesini talep etti.

Haberin Devamı

Nüfus Müdürlüğü’nden kadının kocasının soyadını taşıması gerektiğini, aile birliğinin kocanın soyadından devam ettiğini, aksinin kamu düzenini bozacağını belirten ret cevabı geldi. Bunun üzerine dava açtı. Hâkim ‘Çakır Birol olan soyismin Çakır olarak tashihine’ karar verdi.
“Biz bu kararları veriyoruz ama geri dönüyor” diye uyardı, “Bunun peşini bırakma” dedi.

 

Nitekim, Nüfus Müdürlüğü temyize gitti ve bir yıl sonra Yargıtay, Çakır’ın eşinin görüşü alınmadığı için davanın eksik kaldığını belirtti, kararın bozulmasını istedi.

 

*

 

Bu, evli kadının yalnızca kendi soyadını kullanma hakkını erkek eşin rıza ve onayına bağlayan, eşleri ‘hasım’ haline getirecek bir karar.

 

Haberin Devamı

Uluslararası sözleşmelere ve Anayasa Mahkemesi’nin soyadı konusunda bu sözleşmelerdeki hükümlerin uygulanması gerektiğine dair kararına da aykırı.

 

Artık, kadının evlilik öncesi soyadını taşımasını engelleyecek yasal bir dayanak kalmadı. Ama bürokrasi ve yargı, kadınların kimliklerinin en temel göstergelerinden olan ‘isim hakkı’ konusunda engeller çıkarmaya devam ediyor.

 

*

 

İnsan soyunun erkek üzerinden tanımlayan zihniyet, yargısal içtihatlara ve ayrımcılığı yasaklayan mevzuata rağmen, hâlâ uygulamayı belirleyen biricik kural.

 

İnsan soyunun erkek üzerinden sürdürüleceği iddiası kadınlar üzerinde erkek çocuk doğurma baskısı yaratıyor; kadınların yaşamları boyunca, insan türünün daha az değerli cinsi olarak konumlandırılmalarına neden oluyor.

 

*

 

Yargıtay bu son kararıyla, evli kadının soyadı konusundaki kararı erkek eşin iznine bağlayarak cinsiyet ayrımcılığını sürdürme konusundaki ısrarını ortaya koyuyor.

 

Haberin Devamı

Kadını, kendi soyadı konusunda erkeğin izin ve onayını istemek zorunda bırakmak ayrımcılık. Erkek izin vermezse kadın kendi soyadını kullanamayacak mı? Kadının kendi soyadını kullanmak istemesi erkeğin hangi hakkına zarar veriyor?

 

Aile adının seçimi konusunda erkeğin görüşüne üstünlük tanımak, aile reisinin erkek olduğu yönündeki zihniyetin sürdürülmesidir.

 

Bu ülkede bir erkek yaşamı boyunca onlarca evlilik yapsa da, kendi soyunun adını hiçbir külfetle karşılaşmadan kesintisiz olarak sürdürebilirken, kadınlar her evlilikte kendi soy bağlarından koparılarak erkek eşinin soy bağına iliştiriliyor, boşanırsa eski soy kütüğüne ‘iade ediliyor’. 

 

*

 

Epey tartışma yaratan TBMM ‘Boşanma Komisyonu’ raporunda “Ortak soyadı seçilmesi için yasal düzenleme yapılsın” önerisi var.
Velev ki bu düzenleme yapıldı...

 

Haberin Devamı

‘Erkek gibi kız’ın övgü, ‘Kız gibi olma’nın küfür sayıldığı Türkiye’de kaç erkek kadının soyadını almayı kabul eder? Komisyon kadınlara müthiş bir hak tanınıyor gibi göstererek müthiş bir kurnazlığa imza atmış, yıllardır süren mücadeleyi bir çırpıda silip kadınların fiilen koca soyadlarını kullanmaya devam etmeleri için kanun çıkarılmasını önermiş!

 

*

 

Halbuki çözüm çok basit.

 

Evli kadının soyadı konusundaki medeni yasa maddesi yasal olarak yok hükmünde. Kadın isterse, herhangi bir davaya gerek kalmaksızın, kendi soyadını taşıyabilir. Hiçbir yasal düzenlemeye gerek yok.

 

Çok istenirse nüfus müdürlüklerine gönderilecek bir genelge ile sorun bir çırpıda çözülebilir.

 

Haberin Devamı

Böylece, Türkiye vatandaşı olmayan erkeklerle evlenen kadınlara tanınan kendi soyadını kullanma hakkı, Türkiye vatandaşı erkeklerle evlenen kadınlara da tanınmış olur ve kadınlar arasında yapılmakta olan bu ayrımcılık da son bulur.

Yazarın Tüm Yazıları