İnsan bir şirkete saygı duyar mı?

İş dünyasında uygulanan yöntemlerle toplumsal sorunların çözümüne yardımcı olabilir mi?
İnsan yaptığı işle etki yaratabilir mi?
TOMS markasının kurucusu Blake Mycoskie bunun mümkün olduğunu kanıtladı.
2006’da Arjantin’e yaptığı seyahatte ayakkabıları olmadan büyüyen çocukların yaşadığı zorlukları gördü ve satılan her ayakkabı için ihtiyacı olan bir çocuğa yeni bir çift ayakkabı verecek TOMS’u kurdu.
Yerel üreticileri buldu, onlara Arjantin’in yerel ayakkabısı “Alpargatas”ı ürettirdi.
TOMS’un sloganı “Bire Bir”. Satılan her ürün için bir kişiye yardım ediliyor.
Mycoskie’nin deyimiyle TOMS, “Şirketi olan bir misyon. Misyonu olan bir şirket değil”...
İş modeli yardım etmek üzerine kurulu; dernek, vakıf ya da sosyal sorumluluk projelerine destek veren değil, yaşam kalitesini artırmak amaçlı hareket başlatmak için kurulmuş bir şirket.
Yani TOMS için şirket, sadece hareketi destekleyen bir araç. Ana fikir, insanların satın aldıkları ürünlerin topluma bir fayda sağlaması.
TOMS üretime ayakkabıyla başlasa da, 10 yıl içinde gözlük, kahve ve çanta da satmaya başladı.
En çok kadın ve kız çocuklarında rastlanan görme probleminin işsizlik, yoksulluk, eğitimsizlik ve sosyal yaşamın parçası olmamayı da beraberinde getirdiği gerçeğinden hareketle, satılan her TOMS gözlük için bir kişiye numaralı gözlük veriliyor, glokom ameliyatı ya da göz tedavisi yapılıyor.
Satılan bir paket kahve karşılığında ihtiyacı olan bir kişiye 140 litre temiz su sağlanıyor. 1 paket kahve bir kişiye bir haftalık temiz su götürüyor.
Çantalar ise güvenli doğum imkanı sağlıyor. Satılan her çanta için bir anneye içinde neşter, göbek bağı kıskacı, steril eldiven, gazlı bez, sabun, temiz yüzey gibi malzemeler olan sağlıklı doğum seti veriliyor.
Çantanın gelirinin bir bölümü de tıbbi hizmet alınamayan bölgelerdeki kadınlara ebelik eğitimi vermek için kullanılıyor.
TOMS bugüne kadar ihtiyacı olanlara 70 milyon çift ayakkabı, 400 bin haftalık su verdi; 445 bin göz tedavisi yaptırdı; 70 bin annenin sağlıklı doğum yapmasını sağladı.
Bugüne kadar Türkiye’de 34 ilde 200 bine yakın ayakkabı veren TOMS’un Van durağına markanın Türkiye Başkanı Rıfat Elhadef’in davetiyle gittim.
Markanın gönüllü elçisi Kenan Doğulu ve TOMS Türkiye’nin lokal partneri TEGV gönüllüleri de bizimle beraberdi.
TEGV’in Feyyaz Tokar Eğitim Parkı’nda çocuklara TOMS botları giydirdik.
Van’daki bu çocukların ya ayaklarında çorap yoktu ya da ayakkabıları yırtıktı. Hemen hepsinin çorapları ıslaktı.
İstatistiklere göre, ayakkabı çocukların okula gitme oranını yüzde 62 artırıyor. Anlaması zor değil.
TOMS bir kere verip sonra yüzünü çevirmiyor. Devamlılık amaçlarından biri; aynı insanlara zaman içinde yeniden yardım ediyor.
Yani Van’daki çocuklara seneye botları küçük gelecek diye üzülmüyorum. Nasılsa TOMS imdada yetişecek.
İnsan bir “şirkete” saygı duyar mı?
Duyar.