Ben de yazdım, başkaları da... İstanbul’da sigara yasağının işlediği falan yok. şehrin dört bir yanındaki mekanlarda, taksilerde hiç yasaklanmamış gibi sigara içilebiliyor.
Bunu daha çok bizim Türk gibi tüttüren Türk milletimize veriyorsanız yanılıyorsunuz. Sırf bizde değil, her yerde yasak delinmeye başladı. Yasağın müsebbibi New York’ta bile... Eater.com’un “New York gece hayatında en kötü saklanan sır” dediği sigara yasağını delme durumu bir oyuna dönüşmüş. Müşterilerin sigara içmesine göz yuman mekanlar var; bunların hangileri olduğu geniş bir çevre tarafından biliniyor, sayıları da az değil. Hepsinin kıyıda köşede kalmış barlar olduğunu da düşünmeyin. Birçoğuna ünlüler takılıyor. New York Times’ın yazdığına göre mesela, kısa süre önce borçları nedeniyle kapanan Beatrice Inn’deki DJ kabininin önünde Kirsten Dunst her gece fosur fosur sigara içiyordu. Eminim yasağın yürürlükte olduğu hangi ülkeye gitsek benzer bir manzarayla karşılaşacağız. Kimi işletmeler belediye görevlilerine rüşvet vererek, kimi ceza yemeyi göze alarak, kimi riske girerek müşterilerinin sigarasına karışmıyor. Müşteriye sorsanız iki katı memnun halinden; yasak bir şey yapıyor olmanın da verdiği gazla sigarasını tüttürürken iyiden iyiye zevk alıyor. Bizde de, oralarda da... Ayrıca, kaçak güreşmesinler, yiyorsa sigara satışını yasaklasınlar. ınsanlar sigara satın almaya devam ettikçe istedikleri yerde tüttürmelerine de hiçbir güç engel olamayacak. Padişah yasağı üç gün sürerdi, değil mi...
Hangi gruplar yeniden birleşsin?
Chris Cornell ilan etti, Soundgarden yeniden birleşiyor ve albüm kayıtları için stüdyoya girmeye hazırlanıyor. Kurulduğu günden 30 yıl sonra 2007’de yeniden bir araya gelen 80’lerin ünlü rock grubu The Police’in dünya turu tüm zamanların dördüncü en kârlı turnesiydi. Yine 2007’de benim favorilerimden The Verve’ün elemanları bir dünya turnesi için birleşti. Çok sayıda hayran kaybettiklerini düşünerek tur çok kapsamlı tutulmadı ama biletler birkaç dakikada tükendi. Fakat bu demek değil ki “keşke birleşseler” dediğimiz gruplar eski havayı yakalayacak. Örneğin, Paul McCartney ve Ringo Star bir araya gelip Beatles’ı yeniden kurabilirler. Ama John Lennon ve George Harrison olmadan o Beatles neye benzer ki? Ya da John Bonham’sız bir Led Zeppelin eskisi gibi olur mu? Daha bir sürü grupta elemanların yıllardır birbirinden haber alamadığı bile oluyor. Bir ara Faces’ın yeniden gün yüzüne çıkacağı dedikoduları dolaşırken Rod Stewart Rolling Stone dergisine “Woody’yle yıllardır konuşmadım. Dünyanın yüzünden silindi sanki” demişti. Eskisi gibi olmaz diyoruz ama gönül bazı grupların yeniden birleşmesini istiyor. Benim gönlümün istedikleri şunlar: Eski kadroyla The Smashing Pumpkins, The Smiths, Pulp, eski kadroyla Guns’n Roses, The Kinks, Pink Floyd, Noel Gallagher’lı Oasis; Türklerden ise Ünlü... Sizin özledikleriniz kimler? Yazın bana...
Ergen, “Mustafa bey” demezmiş
Geçtiğimiz hafta ünlülerin gazetecilerle konuşurken sevgililerinden, karılarından veya kocalarından bilmemne bey, bilmemne hanım diye söz etmelerini ne kadar saçma bulduğumu yazmıştım. Verdiğim örneklerden biri Gülben Ergen ve Mustafa Erdoğan’dı. Gülben Ergen aradı ve “Biz başkalarına konuşurken Mustafa’yla birbirimizden asla Gülben hanım, Mustafa bey diye söz etmeyiz. Hatta böyle davrananlara evde aramızda çok güleriz” dedi. Bunu yazmam için aramamış, sadece ben bileyim istemiş. Ama ben buradan düzeltir, özür dilerim.