Geri ödeme zamanı geldi

Şimdilerde bazıları zamanın ruhuna uyum gereği vicdanlı, bazıları mecburiyetten, bazıları gerçekten.

Haberin Devamı

Kim samimi, kim deÄŸil, bilemiyorsunuz.

Gerçi fark etmiyor...

Mecburen veya isteyerek vicdan devreye girsin de, gerisi teferruat.

Konumuz obezite.

Eğer bu hastalık toplumlarda hızla tırmanıyorsa, burada birilerinin vicdanına ihtiyacımız var demek.

* * *

Silah da adam öldürüyor...

Obezite de...

Her gün yüzlerce insan obezite nedenli hastalıklardan ölüyorsa, demek ki bir katliam var.

Katliamın dolaylı sorumlusu çok. Ortada tek bir suçlu yok.

Sokakta koşacak, top oynayacak, bisiklete binecek, hatta yürüyecek alan bırakmayan çarpık ve hızlı şehirleşme; bizi ekranların önüne mıhlayan, dört tekerleksiz kapı dışarı adım attırmayan teknoloji; sanayi; değişen hayat tarzı...

* * *

Åžehirleri yıkıp baÅŸtan yapamayacağımıza göre (Aslında yapıyoruz da, çarpıklık baki)...Â

İnsanları yeniden radyolu günlere döndüremeyeceğimize göre...

Demek ki özellikle iki aktörün vicdanına ihtiyacımız var: Devlet ile özel sektör.

* * *

Haberin Devamı

Devlet ilk adımı attı. Sağlık Bakanlığı Obeziteyle Mücadele Eylem Planı hazırladı.

İşe, ülke çapında insanların ne kadar hareket ettiği, nasıl beslendiği gibi konularda bir araştırma yaparak başladı.

Sonuçlar parlak değildi.

Özellikle de çocuklarda.

Türkiye’de her 4 çocuktan biri obez.Â

Bu eylem planı iş yerlerinden okullara türlü yaptırımlar, hizmetler içeriyor.

Ama obezite sadece devlet eliyle önüne geçilebilecek bir sorun değil.

Kamu kurum ve kuruluşlarından üniversitelere, özel sektörden STK’lara herkesin elini taşın altına koymasıyla çözülür ancak.

Özellikle de özel sektöre büyük iş düşüyor.

* * *

Gıda şirketleri milyonlarca tüketici üzerinden çuvalla para kazanırken, aynı zamanda bu kitlelerin hayatını da iyileştirmekle yükümlü...

Hadi iyileştirmediler; en azından kötüleştirmemeliler.

İnsanlara gıda ürünlerini satarken, diğer yandan onların daha iyi beslenmesini nasıl sağlayacaklarına kafa yormalılar.

Yağı, tuzu, şekeri dayamamalılar.

Dünya Sağlık Örgütü çeşitli ilkeler sıraladı.

Ãœretim yaparken bu ilkeleri benimsemeliler.

Milyonları doyuruyorlar ve bu yolla büyüyorlarsa bu onların sorumluluğu.

* * *

Haberin Devamı

Algida bir örnek. Dünya Sağlık Örgütü’nün ilkelerini aldı ve beslenmeyi geliştirme projesini bunun üzerine kurdu. Çocuk portföyündeki ürünlerin tamamı 110 kalorinin altında, en fazla 3 gram doymuş yağ içeriyor, 100 gramlık üründe şeker en fazla 20 gram.

Ve en önemlisi 6 yaşın altındaki çocuklara yönelik hiç ürün reklamı yapmıyor, 6-12 yaş arasındakilere sadece bu kriterlere uygun ürünlerin iletişimini yapıyorlar.

Türkiye’de dondurma pazarının yüzde 77’sinin Algida’nın elinde olduğunu düşünürsek, çocuklarda obeziteyle mücadele alanında bu markanın üzerine düşeni yaptığını söyleyebiliriz.

Diğer gıda firmalarına örnek olmalı.

Tüm özel sektör oyuncuları kendi obeziteyle mücadele eylem planlarını geliştirmeli.

Vicdan bunu gerektirir.Â

 

Yazarın Tüm Yazıları