Çocuk istismarcısının yöntemleri

G.’nin bu eylemlerini ne zamandır sürdürdüğü bilinmez ama hakkında hazırlanan iddianame, Kızılay şube başkanlığı dönemindeki eylemlerini kapsıyor.
İddianameyi okudum.

G.’nin üç çocuğu nasıl istismar ettiği ayrıntısıyla anlatılıyor. Mide bulandıran detaylara girmeden istismarcının izlediği yola bir bakalım istiyorum.
Bu 3 çocuğun adları Ahmet, Ali, Mustafa olsun.

*

Öğrenci yurdunda kaldığı dönemde Mustafa’nın gönüllü velisi olan G., onunla görüşmek için Facebook mesajlarında ısrarcı oluyor.

Bazen onu telefonla arıyor, “Okulda takdir veya teşekkür alırsan seni kampa götürebilirim” diyor.

Bazen harçlık veriyor.

Ona Kızılay’a gelen yeni giysilerin içinden pantolon ayırdığını, gelip alabileceğini söylüyor.

Mustafa Kızılay’a ait giysi evine gidiyor. G., pantolonu denemesi için ısrar ediyor; “Yuvada arkadaşlarına tecavüz edilmiş, sana da edildi mi?” diye soruyor; çocuğun pantolonunu indirmeye çalışıyor.

Mustafa eve döndüğünde G.’yi arıyor ve kardeşleri için eşofman istiyor.

G., “Mesai saatinden sonra gel, görüşelim. O dediğimi düşündün mü?” diyor.

Mustafa olan biteni annesine anlatıyor. Annesi, olayı polise taşıyor.

*

Ahmet kekeme.

G., Ahmet’e Facebook’tan mesaj atıyor.

Kekemeliğini tedavi edebileceğini söyleyerek mesai saatinden sonra Kızılay’a ait giysi evine gelmesini söylüyor.

Ahmet gidiyor.

G., Ahmet’ten pantolonunu indirmesini, böylece kekemeliğini tedavi edeceğini söylüyor.

Ahmet’i istismar ediyor.

Aylarca bu istismar sürüyor.

Bir süre sonra G., Ahmet’in okuluna gidiyor ve ona “Polisler beni arıyor. Sana gelirlerse bu tedavi olayından bahsetme” diyor.

*

G., 13 yaşında yetiştirme yurduna verilen Ali’nin de gönüllü velisi.

Ali’yi ofisine çağırıyor.

İstediklerini yaparsa ona para vereceğini söylüyor.

Ali’ye cinsel istismarda bulunuyor.

İstismar, daha sonraları Kızılay’a ait giysi evinde sürüyor.

*

Kızılay’da çalışan bir tanık başka bir çocuğa da istismar şüphesini dillendiriyor.

5-6 ay evvel G.’nin kendisine “Sağır, dilsiz, uzun boylu bir erkek çocuğu gelecek. Onu Rize İl Özel İdaresi’ndeki odama getirin” dediğini, çocuğu ona götürdüğünü söylüyor.

*

Bu dosyada, giysi verme, kekemeliği tedavi etme gibi bahaneler kullanarak, hile yoluyla çocukların iradesini etkileyen bir cinsel istismarcı ile karşı karşıyayız.

Ve bu, ülkedeki binlerce vakadan sadece biri.

Doğru soruları sormamız gerekiyor...

Mesela...

Cinsel istismarı önlemekle yükümlü olan devlet, ebeveynlere neden eğitim vermiyor?

Din eğitimi elzem görülürken, çocuklara cinsellik ve zararlı uygulamalar konularında eğitim vermeye neden lüzum görülmüyor?

Bakanlıklar kamuoyuna yönelik farkındalık kampanyalarına neden ağırlık vermiyor?

Devlet çocuklara yönelik basit ve külfetsiz bir ihbar mekanizmasını neden oluşturmuyor?

Tüm Avrupa’da olan cinsel istismar telefon hattı bizde neden hâlâ kurulmuyor?

Kimi özel okullarda küçük yaştaki çocuklara oyunlar yardımıyla verilen farkındalık eğitimi devlet okullarında, kapalı kurumlarda, yatılı okullarda ve devlet yurtlarında neden yaygınlaştırılmıyor?

Kurumları denetleyecek bağımsız izleme-denetleme mekanizmaları neden kurulmuyor?

Sadece bu bile yapıldığında kurumlarda cinsel istismarın azalacağı neden görmezden geliniyor?

Seçim programında mevzuatı uluslararası sözleşmelere uygun hale getirme sözü verilirken neden bu söz tutulmuyor?

Uluslararası sözleşmeler erken evlilikleri yasaklarken, Medeni Kanun’daki buna izin veren madde neden hâlâ kaldırılmıyor?

Meclis’ten bir ‘torba’ da neden çocuk haklarına ilişkin çıkmıyor?

Soru çok.

Yanıt yok.