Bu toplumun insanları değişmeli

O doğduğunda konu komşuya şeker dağıtıldı, kutlandı. “Erkek çocuğunuz olmuş gibi seviniyorsunuz” diyenler, bu coşkuya şaşkınlıkla tepki verenler oldu.

Haberin Devamı

Doktor olmak istiyordu. Aile yoksul; onu okutacak para yoktu.
“Baba” dedi, “Benim düğünüm için biriktirdiğin parayı eğitimime harca”.
Sahip oldukları tek tarlayı sattılar.
Amcalar bu durumdan hoşlanmadı; babaya “Tarlayı bir kız çocuk için mi satıyorsun?” diye sitem ettiler.
Tarla parası tüm masrafları karşılamadığı için bir çağrı merkezinde gece vardiyasında çalışıyordu.
3-4 saat uyuyordu mecburen. Arkadaşları nasıl dayandığını sorduklarında “Zorundayım ve yapabilirim” diyordu.
Ülkenin en büyük sorununun zihniyet olduğunu söylerdi. Kızlarla erkeklere doğdukları andan itibaren farklı davranılmasından şikâyet ederdi.
Hayalleri vardı. Yoksullara yardım etmek istiyordu. Dedesinin köyüne bir hastane yapmayı düşlüyordu.
Hep söylerdi; “bir kadın her işi yapabilir”di.
Çok mutluydu. Finallerini vermiş, okulunu bitirmiş, ailesinin yanına gelmişti. Onlara artık endişe etmemelerini, küçük kızlarının doktor olduğunu, bundan sonra her şeyin iyi olacağını söylemişti.
Sıradan bir pazar günüydü.
Akşamüstü arkadaşı aradı, sinemaya gitmek için sözleştiler. Pazartesi stajı başlıyordu ve ondan önce kendine vakit ayırmak istemişti.
‘Pi’nin Yaşamı’na gittiler.
Çıkışta, saat 20.00 sularında, eve gitmek üzere bir otobüse atladılar.
Otobüste şoförle birlikte 6 erkek vardı. Erkeklerden biri yanlarına gelip arkadaşına “Bu saatte bir kızla dışarıda ne yapıyorsun?” diye sordu. Arkadaşı “Sana ne” diye cevap verince üzerine saldırdılar, onu da otobüsün arkasına götürüp sırayla hem dövdüler hem de defalarca tecavüz ettiler.
Sonra hem onu hem de arkadaşını yolun kenarına fırlattılar.
Doktor, acılı anne-babaya “20 yıllık doktorum, böyle bir şey görmedim. Hangi parçayı nereye bağlayacağımızı bilmiyoruz” dedi.
2-3 günden fazla yaşamayacağını söylediler.
Son nefesini vermeden annesinin ellerini avcuna alıp öptü ve “Anne, çok üzgünüm” dedi.


*

Haberin Devamı


Katillerden biri olaydan sonra şunları söyledi:
“Namuslu bir kız akşam 9’da sokakta olmaz. Tecavüz kadının suçudur. Erkekler ve kadınlar eşit değildir. Kadınların işi evi çekip çevirmek, geceleri yanlış kıyafetlerle disko, bar gezmek değil. Bu ‘kaza’nın amacı onlara bir ders vermekti.”

*

Haberin Devamı


Katillerin avukatları şunları söyledi:
“Kadın çiçektir. Çiçeğin korunmaya ihtiyacı vardır. Kadın elmastır. Elması sokağa bırakırsanız köpek onu alır. O kız, yakını olmayan bir erkekle sokaktaydı. Bu toplumda biz kızların akşam saatlerinde aile fertleri dışında kimseyle dışarı çıkmasına izin vermeyiz. Bu toplumda kadın ve erkek arkadaş olamaz. Bizim kültürümüz en iyisi. Bu kültürde kadının yeri yok. Eğer kızım ya da kız kardeşim evlenmeden önce erkeklerle gezerse tüm ailenin gözü önünde üzerine benzin döker, onu yakarım.”


*


Hayır, bu olay Türkiye’de değil, 2012’de Hindistan’da yaşandı.
Pek çoğunuz Türkiye sanmış olabilir.
Haklısınız, fark yok. Hatta katilin ve avukatların sözlerinin benzerlerini her gün biz de burada duyuyoruz.
Hindistan’ın yasakladığı ‘India’s Daughter’ belgeselinde 23 yaşında vahşice öldürülen Jyoti Singh’in arkadaşının şu sözlerini tabela yapıp bizim köy meydanlarına, mahallelere ve şehrin göbeğine assak zerre sırıtmaz:
“Kanun suçluları cezalandırmalı, yoksa korkusuz olurlar. Ama bir canavarı toplumdan çekip aldığınızda toplum değişecek mi? Hayır. Bu toplumun insanlarının ve onların zihniyetlerinin değişmesi gerek.”

Yazarın Tüm Yazıları