Bir fütüristin öngörüleri

- 10 yıl içinde bilgisayar çipleri bir kuruşa satılacak. Çipler hemen her yerde olacak; gözlüklerimizin, vücudumuzun, hatta göz lenslerimizin içinde... Gözümüzü kırpıp internete bağlanabileceğiz. Bu çipler fazlasıyla talep görecek. Bunları ne kadar çok insanın satın almak isteyeceğini düşünün... Finallere çalışan öğrenciler gözlerini kırpıp cevapları görebilecek, oyuncular repliklerini unutmayacak ve siyasetçiler konuşma yaparken prompter’a ihtiyaç duymayacak. Bu lenslerle birine baktığımızda onun isminin yanında özgeçmişini görebileceğiz. Biri bizimle Almanca ya da Hintçe konuştuğunda kendi dilimizdeki karşılığı altyazı olarak gözümüzün önünden geçecek.
- 20 yıl içinde zihin yoluyla iletişim kurabileceğiz, eşyaları hareket ettirebileceğiz. Halihazırda beyin taramasını okuyabiliyoruz. Yalan söyleyip söylemediğinizi görebiliyoruz. Çünkü yalan söylediğimizde beynimiz Noel ağacı gibi ışıklar saçıyor.
- Mükemmel fiziğe sahip olabilecek, genetik hastalıkları tedavi edebilecek ve çok daha uzun yaşayabileceğiz.
- Gelecekte nesli tükenmiş hayvanlar yeniden hayatımıza girecek. Binlerce yıl önce yok olmuş hayvanların bulunduğu hayvanat bahçeleri olacak.
- Uçan arabalarda seyahat edeceğiz.
- Kapitalizmin kusursuz haline kavuşacağız. Tüketiciler bir ürün ya da servisle ilgili bilinmesi gereken tüm detaylara hakim, alternatiflerinden haberdar olacak. Her şeyin kaça mal olduğunu bileceğiz.
- Ticari sermayeden entelektüel sermayeye geçiÅŸ yapacağız. Batı mesela, kömür, çelik, bakır ve teneke gibi mallardan yazılım, yüksek teknoloji, Hollywood filmleri, ÅŸarkılar ve rock’n roll gibi entelektüel sermayeye geçiÅŸ yaptı. Bunların hepsi zihnin ürünleri. GeleceÄŸin zengin ulusları dokunulabilir mallardan çok zihni heyecanlandıran mallara geçiÅŸ yapanlar olacak. Bugün artık buzdolaplarımızda Tokyo’dan taze yiyecekler var. Çünkü yiyecek fiyatları her geçen yıl düşüyor. Tüm yumurtalarını gıda sepetine koyan uluslar sepetin patladığını görecekler. Çin gibi diÄŸer uluslar bunun farkında.Â
- Teknolojinin itici gücü çocuklar. Ülkelerin çocukların eğitimine yatırım yapması gerek. Sorun dijital bölünme değil, iş ve refah yaratımı. Madenci yerine yazılım geliştiriciler iş bulacak.
Tony Blair her zaman Ä°ngiltere’nin kömür sanayisinden daha çok rock’n roll’dan para kazandığını söylemiÅŸtir. Ä°nsan beyni seri üretilemez; bu nedenle uluslar eÄŸitime yatırım yapmalı. Çünkü teknolojik ve eÄŸlence endüstrisine hizmet eden çalışanlara yatırım yapan uluslar akıllı olanlar.Â

Mağara adamı teorisi

Dr. Michio Kaku sosyal medyanın büyük savunucularından. Arabianbusiness.com’a nedenini anlatıyor:
“Sosyal medya dünyayı deÄŸiÅŸtirdi. Bir profesör olarak bir sınıfta 30 öğrenciye konuÅŸuyorum. Anlattıklarım neden sadece sesimi duyanlarla sınırlı kalsın? Neden bu bilgi dünyanın dört bir yanındaki insanlara, üniversitede fizik dersi almayanlara, hatta üniversiteye gitmeyenlere bile ulaÅŸmasın? Tam da bu nedenle sosyal medyanın etkisi büyük, bizi birbirimize baÄŸlıyor ve bir araya getiriyor. DeÄŸiÅŸmekte olan bir evrende, dinamik bir toplumda yaşıyoruz. Ve gözümüzün önünde olan deÄŸiÅŸimlerin herkesin farkında olmasını istiyoruz.Â
Sosyal medyanın özünü anlamak istiyor ve gelecekte iletişimin neye benzeyeceğini merak ediyorsanız, etrafımızı saracak muhteşem cihazları unutun. Kamp ateşini düşünün. Çünkü insanın varoluşunun yüzde 99.9’unda beyin kamp ateşine göre düzenlenmiştir. Hollywood filmleri neden bu kadar harika? Çünkü hikaye anlatıyorlar. Eğer bir film hikaye anlatmıyorsa ilginizi çekmez. Bizim kamp ateşinin önünde yaptığımız da buydu; hikayeler anlattık, vakit öldürdük ve şakalaştık. Bunu bir milyarla çarparsanız geleceğin dünyasını elde edersiniz. Tek fark, kamp ateşinin etrafındakilerin etkileşebildiğiniz film yıldızları, e-posta yollayabildiğiniz siyasetçiler olması.