Ruh eşinizi değil “ruh işi”nizi arayın!

Üniversite yıllarına dair unutamadığım bir dönem var...

Haberin Devamı

Bir mühendislik bölümünde okuyorum, 3. sınıftayım.
Dersleri seviyorum, çalışıyorum ama şunu çok net biliyorum.
Benim, sosyal bir bölümde okumam lazım...
Her Allah’ın günü, her derste, her yerde bunu düşünüyorum: Benim başka bir şey yapmam lazım. Benim, başka bir bölümde okumam lazım...
Kendimi çaresiz hissediyorum, okuldan ayrılmaya da cesaret edemiyorum...
“Ben ne yapacağım?” diye defalarca dersten çıkıp ağladığımı bilirim.
Her seferinde başka bir soru...
Bir seferinde “Ben niye burada okuyorum?” diyorum, bir sonrakinde “İleride bu öğrendiklerim ne işime yarayacak?” diyorum...
Bir süre kendime böyle işkence çektirdikten sonra okulu bıraktım ve sonraki sene yeniden sınava girdim.
Başka bir okula, istediğim sosyal bir bölüme girebildim.
Burada iki yıl geçirdikten sonra çalışmaya başladım.
Çok sevdiğim işimle, yani gazetecilikle yolum ancak 24 yaşında kesişti...
18 yaşından 24 yaşına kadar iş konusunda “savruldum” diyebilirim.
Şimdi geri döndüğümde 18-24 yaş arasında biri bana “Bak, senin yapın şöyle bir iş yapmaya müsait” deseydi, çok minnettar olurdum ve eminim bu altı yılı, iki ayrı okulda geçirmemi sağlayan ve mühendislikten görsel tasarıma (ve daha bir dolu başka işe) savuran o deli yaşları çok daha verimli geçirebilirdim.
12 yıldır yaptığım “ruh işimi”, yani yazarlığı çok daha erkenden keşfedip, hayatımı erken yaşlardan itibaren ona göre şekillendirebilirdim.
Sahi ya, ruh eşimizi arayıp duruyoruz, peki ya ruh işi...
Hayatımızın çoğu “iş”le geçerken, işimiz hayatımızdaki diğer unsurlardan hep daha fazla yer kaplarken, insanın mutlu olacağı, verimli hissedeceği işi erkenden keşfetmesi, keşfedemediyse sonradan peşinden koşması gerekir.
Tabii öğrencileri yeteneklerine göre yönlendiren bir sistemin yokluğunda, bu pek kolay olmayabiliyor.
İşte buradan hareketle, eğitim ve kariyer koçluğu konusunda uzman iki isim: Umut Zeylan ve Mine Turalı, buneis.com adını verdikleri “Yeni nesil kariyer platformu” olarak tanımladıkları bir site kurdular.
15-30 yaş arası gençleri “ruh işlerini” bulmaya davet ediyorlar.
Hedefleri gençlere eğitim hayatları sırasında/ sonrasında karşılarına çıkacak fırsatları ve zorlukları göstermek, gerçek örneklerle mesleklerle ilgili bilgi ve farkındalıklarını artırmak...
En önemlisi de, “Benim gibi düşünen/yaşayan insanlar ne iş yapar?” sorusunun yanıtını bulmanızı sağlıyorlar.

Haberin Devamı

Meslek seçmenin anahtarları

Haberin Devamı

2016 LYS istatistikleri, sınava giren öğrencilerin yüzde 55’i lise son sınıf öğrencisi.
Yani sınava giren toplam adayların neredeyse yarısı, şansını tekrar deneyenlerden oluşuyor.
Bu, önemli bir veri.
Tabii bunda üniversitelerin “mezun olur olmaz iş sağlayan meslek kursu” gibi görülmesinin etkisi büyük.
Sırf “Bu bölümden mezun olunca iş imkanı çok” deniliyor diye kendilerine hiç uymayan bölümlerde isteksizce okuyan mutsuz bir kalabalık var.
Aslında enseyi “Ben şu anda bulunduğum bölümde okumak istemiyorum” diye karartmak da çok doğru değil.
Bir defa, üniversitede okunan bölüm ve ileride yapılacak meslek her zaman paralel gitmiyor.
Ayrıca isteksizce okunan bölümlerde dahi ileriye, yönelik bir altyapı illa kazanılıyor.
Mesela sayısal dersler analitik düşünme becerisi geliştirir, gelecekte sayıları ilgilendirmeyen bir iş yapsanız da, vaktiyle matematikle haşır neşir olmanın kazandırdığı bu güzel özelliği kullanabilirsiniz.
Kendi bölümlerinden çok uzakta meslekler seçmiş, yeni nesil mesleklere yönelmiş, farklı alanlarda kendine yer açmış milyonlarca insan var etrafımızda.
İşte, buneis.com’da, böyle insanların hikayelerini kısa videolar halinde kendi ağızlarından dinliyorsunuz. Sitedeki anketi yanıtladığınızda, hayat tercihlerinize en yakın olan hikayelerin sahipleriyle yüzdesel olarak eşleşebiliyorsunuz.

Haberin Devamı

24’ünü beklemezdim

“Benim gibi düşünen/yaşayan insanlar ne iş yapar?” sorusunun yanıtı, insanın “ruh işi”ni bulması yolunda önemli bir aşama...
Buneis.com’un kurucularından girişimlerini dinlerken aklımdan geçen tek düşünce şuydu.
Keşke ben öğrenciyken de böyle bir site olsaydı...
24’üme kadar beklemez, epey zaman kazanırdım!
Unutmamak lazım, erken yaşlarda “Ben hayatta ne istiyorum, hangi işler bana göre” sorusunu soran ve doğru mesleğe yönelme imkanı yakalayanlar hayata 1-0 önde başlıyorlar.
Dahası, işini severek yapan (hatta aramızda işini çok fazla sevdiği için çalışıyor gibi hissetmeyenler bile var!), işini hayatın doğal bir uzantısı gibi gören insanlar her zaman daha başarılı oluyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları