Paylaş
Sanıklar beraat etti.
Yani bu da oldu: İnsanların hayatını kaybettiği bir kazada kimse suçlu bulunmadı.
Suç, insan yapımı bir malzeme olan raylara atıldı.
İnsan böyle bir durumla karşılaştığında, acaba beraat eden sorumlular nasıl bir çözüm buldu bu işe, kimleri araya soktu da kurtuldu demeden edemiyor.
Ortada bir kaza var, fakat suçlusu yok. Özür dilerim var: RAY.
Bilirkişi illa suçlayacak bir “adam” bulmak zorunda olsa 87’de yapılmış rayların üreticisini bulup suçu ona atmaya bile kalkardı herhalde.
Fakat ne yazık ki “Allah’ın işi tüh işte, n’apacaksınız, hayat”lara müsaade eden, yeri geldiğinde “adamına göre” işleyen bir hukuk sistemimiz var.
Suçlumuzun profilini inceleyelim isterseniz: İnsan eliyle üretilmiş, zamanla yıpranan ve ancak sorumlu bir devletin sağlıklı bir biçimde kullanabileceği bir ürün. Yani çaresiz kalınca “kabahat atılabilecek” canlı bir varlık değil.
Bu durumun, köpeğe çarpıp öldüren bir vatandaşın maddi hasarlı tespit tutanağında, “Araç B” kısmını “Adı ve soyadı” kısmını “köpek” diye doldurup, köpeğin ağzından “Dalgındım, suç benimdir” yazmasından farkı nedir?
Muhterem “bilirkişi”ler, bari rayı dile getirseydiniz, “Zamanla üzerimde insanların göremeyeceği hasarlar oluşabilir, öyle bir durumda tüm kabahat benimdir, ileride olabilecek kazalardan dolayı özür diler, yakınlarını kaybedecek olan insanlara şimdiden başsağlığı dilerim” dedirtseydiniz!
Sorumluluk almamak için atılan taklalar
Bilirkişi heyeti kulaklarımızı kanatan açıklamalar da yapıyor: “Örneğin bir treni yöneten makinist, ışığın güneşten ötürü yanlış yansıması dolayısıyla, kırmızı ışığı yeşil görerek yolun açık olduğunu düşünerek yoluna devam etse ve çarpışma olsa, ortada bir kaza ve tesadüf vardır. Kaza, öngörülmesi mümkün olmayan bir netice olduğundan, failin kusurluluğunu da ortadan kaldıran bir hâl olarak kabul edilmek gerekir.”
Bakın siz şu işe. Bu açıklamadan yola çıkacak olursak, hayatta karşılaştığımız her elim kazada suçlu bulmak imkansızlaşacak! Bilinçli olarak kırmızı ışıkta geçen bir araç bir vatandaşa çarpıp öldürse, “Vallaha yeşil gördüm bilirkişi bey, affedin” deyip kendini kurtarabilecek...
“Bilirkişi”lerin deli saçması açıklamaları her türlü “yırtma” imkanına yeşil ışık yakıyor. Davanın sonucu da bu bilgiler “ışığında” sürpriz olmuyor: Kazanın sorumlusu ray.
Peki ne anlattı bu olay bize?
Koltuklarına, makamlarına Japon yapıştırıcısıyla yapışanların insanlara hizmet etmek için değil, bunu ayrıcalıklı yaşamak için yaptıklarını. Utanmasalar “şehit” bile kabul edecekler neredeyse hayatını kaybeden 9 vatandaşı...
Devlet memurunun sorumluluk almaması için “Devlet uğruna ölmüş” sayılabilirler ne de olsa.
9 kişi can vermiş ne olacak... Kabahat rayda...
Aman siz sorumluluk almayın da... Ne de olsa önemli olan bu.
Paylaş