Paylaş
Ertesi gün tekrarı var, izle, ne zorun var, değil mi? Ama yook, kanlanmış gözlerle zombi gibi izledik sabaha kadar.
“En ıyi Kadın Oyuncu” ödülünü kazanan Kate Winslet, “Küçük bir çocukken Oscar’ı kazanmış gibi banyodaki ayna karşısında konuşma yapardım ama elimde şampuan şişesi olurdu” dedi, çok şekerdi.
“Arıza kadın” kompozisyonuyla Barselona Barselona’da döktüren Penelope Cruz Yardımcı Kadın Oyuncu dalında ödülü kaptı, pek sevindik.
Orijinal sesli Cnbc-e, NTV’deki pek de tane tane olmayan simultane çeviriden daralanlara ilaç gibi geldi.
NTV’de yayını aktaran, yorumcu konukları ve yakışıklı sesiyle Yekta Kopan’dı.
Kopan, Tuğrul Eryılmaz, Mehmet Açar ve Nurgül Yeşilçay’la birlikte kırmızı halı konusunda ahkam kesmesi için Cengiz Abazoğlu’yu ağırladı.
Oscar gecesinde töreni kuru kuru vermek yerine stüdyoya sinema ve moda alanında konuk yorumcu alınmasının bir sebebi var elbette.
Onların sözleriyle dağarcığımıza yepisyeni bilgiler katacağız, sayelerinde olaya bambaşka bir perspektifle bakacağız... Tuğrul Eryılmaz ve Mehmet Açar profesyonel yorumlarıyla ekranı doldurdular, ona diyecek bir şey yok.
Biliyorsunuz, Oscar gecesinin kırmızı halı geçişleri en az ödülleri kazananlar kadar konuşulur. Bilhassa biz kadınlar pek bir bayılırız salınan yıldızları çekiştirmeye.
Dolayısıyla söyleyeceklerim Cengiz Abazoğlu’yla alakalı. Geceye yorum getirmesi için davet edilmiş “moda pro”sundan, ortalama bir “kadın çekiştirmesi”nden bir adım ötede bir şeyler beklenir.
Program boyunca Abazoğlu’nun ağzından bir modacıdan dökülebilecek en sığ cümleler çıktı.
Elbiseleri yorumlarken toplamda herhalde altı-yedi tanımlama filan kullandı. Sayayım hatta: Hoştu, iyiydi, kötüydü, teniyle uyumluydu, çok sadeydi, beğendim, beğenmedim....
Modacı yorumu bu mu olmalı yani?
Oraya Adnan Aybaba’yı oturtsan, o da aynı yorumu yapardı...
Velhasıl kelam, moda takipçileri, merak ettikleri hiçbir sorunun yanıtını bulamadı. Geceyle ilgili sorulabilecek en basit soruların yakınından bile geçilmedi. Mesela: Yeni sezon modasının hangi işaretleri vardı? Bu geceden yeni bir trend çıkar mı? Kim, neyi, neden giymişti? Moda tarihi, geçmiş Oscar’lar... Bunların hiçbiri konuşulmadı.
Yine bir çeviri meselesi...
Simultane çeviriyle canlı yayın izlemek zor. Bu kadar çok detayı barındıran bir geceyi çevirmek de zor şüphesiz. Fakat tahmin etmesi kolay bir şey var ki, o da bu “red carpet” meselesinin sadece güncel modadan ibaret olması.
Dolayısıyla çevirmenler biraz popüler kırmızı halı markalarını karıştırsalarmış fena olmazmış. ışte bir enstantane: Robert Downey Jr’ın eşine ne giydiniz diye soruyor muhabir.
Kadın elbisesinin Blumarine olduğunu söylüyor (ıtalyan modacı Anna Molinari’nin modaevi), çevirmenden ise “Tercihini Maria’dan yana kullanmış olduğunu” duyuyoruz. Maria???
Comme des Garçons markası filan söz konusu olsaydı onu nasıl çevirirlerdi acaba merak içindeyim.
“Minyon oyuncu, bu sene garson boy bir elbise tercih etmiş” gibi bir cümle öngörüverdim birden.
Reklamlar psikolojimizi bozdu!
Oscar töreni daha başlamamıştı ve keşke, keşke dedim, Amerikan TV kanalı ABC’yi izliyor olabilseydim. Oscar’ı naklen veren NTV ve Cnbc-e’de iki dakikada bir çıkan “Kendinizi star gibi hissedeceksiniz. THY’nin sunduğu Oscar Töreni devam edecek” ve ardından “I feel like a staaağğğr” kuplesi ve müziği şu anda beynimde yankılanıyor. Bakın nasıl ezberlemişim. Tören bitene kadar kaç defa tekrarlandı saymadım, saymaya da gücüm yetmezdi herhalde. Psikolojimizi bozdular vallahi.
Paylaş