Cumartesi günü Awdio’dan bahsetmiştim; kulüplerde, restoranlarda, kafelerde ve hatta kimi festivallerde o anda çalan müziği canlı olarak dinlemenize imkan tanıyan sistemden...
Yazıma birçok kişiden “Biz de bu sisteme dahil olmak istiyoruz” yorumu geldi.
Hemen toplu bir cevap vermiş olayım, Awdio konusunda Türkiye’deki sorumlu isim Minas Balcıoğlu.
Hani Godet efsanesini yaratan; hatta “S.O.A.P. System ve dostları” olarak tanımlayacağım kolektif oluşumun elebaşı eğlenceli şahıs.
Şu anda Awdio’ya üyelik geçici olarak durdurulmuş ama bağlantı kurmak isterseniz kendisine soap-system.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Geçen hafta “Nedir bu iş?” diye sormak için Minas’ı aradığımda bana öyle güzel bir haber verdi ki, evde 70’lerin funk ezgileri eşliğinde halay çektim sevgili afro saçlı, ıspanyol paçalı Habitus okuru.
Sebebi, yeni açılan Minimüzikhol. (Bu arada cumartesinin Habitus’unda, Awdio’dan canlı müzik yayını yapacak mekanlar arasında ismini geçirmiştim ama Mini Music Hall yazmışım, öyle bir yer yok tabii, ben uydurdum. Hafta sonu, defterime 20’şer kez doğrusunu yazmak suretiyle kendimi cezalandırdım. Evet, yaptım bunu.)
Bilmem hatırlar mısınız, epey bir zaman evvel “Bir Godet Disko vardı ki bizim Stüdyo 54’ümüzdü Allah sizi inandırsın” minvalinde bir şeyler anlatmıştım size.
Eh, yalan değil, beş sene önce aşağı yukarı tüm hafta sonlarımızı Sürmeli Oteli’nin tepesindeki 1984’ten kalma diskoda geçirdik.
Eski Godet ve bu retro diskonun yanı sıra The Red Room, Godet Douche, Penthouse, Edgar ve Godet adı altında yapılan tüm pop-up partiler S.O.A.P. isimli oluşumun, yani Minas’ın başının altından çıkıyordu.
İşte fikren Godet geleneğini devam ettirecek yeni bir mekan var artık, onun da adı Minimüzikhol. O yüzden ne yapıyoruz?
Seviniyoruz.
Deli bu çocuklar ayol
S.O.A.P. System’i oluşturan Minas ve arkadaşları, iyi müzik dinleyebileceğiniz, kulaktan kulağa yayılan, öyle çok yaygara koparmamalarına rağmen çok iyi bir kalabalık yaratan iyi işler yaparlar. Bir yer açsalar da, pop-up parti yapsalar da genelde böyledir.
Zaten Minas zamanında bu düşünceyle yola çıkmış, 13 sene önce Godet’yi, aynen bu tavırla, kendisinin ve arkadaşlarının “Yaygarasız, küçük mekan ama iyi müzik” arayışından ötürü açmıştı...
Müzik konusunda kafayı yemiş bir grup insan düşünün; bir bakarsınız arşivlerden Anadolu pop kayıtları bulurlar, bir başka zaman Brezilya müziklerine sevdalanırlar... Adını hiç duymadığınız bir DJ getirirler, ortalık yıkılır.
Janrlar arası sörf yaparlar, house’tan saykodelik rock’a, Anadolu pop’tan ambient’a kadar uzanırlar, hiç belli olmaz. (Kardeş oluşum undomondo.com’a da bir bakın, bu bir müzik blogu, cumartesileri Dinamo FM’de programı da var.)
Velhasıl kelam, ne çalarlarsa çalsınlar bir tane ortak nokta her zaman bakidir: Güzel müzik dinlersiniz, iyi dans edersiniz.
O kadar anlattım, yerini de tarif edeyim, Cihangir’de, Alman Hastanesi’nin arka kapısının tam karşısında 5. Kat vardır, o binanın en alt katı. Eskiden Barbahçe vardı hani.
Her Salı o haftanın etkinlik takvimini web sitelerinden duyuracaklarmış. Adres minimuzikhol.com.
Anti-jöle hareketi
Toplatın efendim.
Etrafta ne kadar o saçları taşa döndüren jöle, sprey, köpük varsa toplatın kardeşim! Toplatın ki erkekler saçlarına süremesinler.
Yeni modeller denemesinler.
Toplatın ki Nihat Doğan yeni saç modelini uygulayamasın.
Bazen kuafördeyken saç modelleri içeren dergileri karıştırır, “Erkek saçları” bölümüne bakarım.
“Bu ne çirkinlik” diye ağlarım.
Oracıkta bayılırım.
Sokağa çıkarım, kimi yağız delikanlıların, emo çocukların saçları adeta canlı bir varlıkmışçasına üstüme üstüme gelir, korkudan donakalırım.
Biliyoruz ki erkekler kuş yuvası gibi görünen, aşırı boyanmış veya siz deyin talaş, ben diyeyim hasır kıvamındaki kadın saçlarından hoşlanmıyorlar.
Bunu her fırsatta beyan ediyorlar.
Ben de açık ve net olarak söyleyebilirim ki, biz kadınlar da dokununca ferforje hissi veren erkek saçlarını sevmiyoruz.
Oyun hamuruyla oynar gibi şekillendirilmiş erkek saçlarından tiksiniyoruz.