Lepistes kadınlar taarruzda

Fakat çoğu zaman gözden kaçırdığımız bir durum var!
Bakınız, İngiliz bilim adamlarının köpekler üzerinde yaptığı araştırmaya göre dişi köpek kuyruk sallamazsa, erkek köpek gelmiyormuş. Yaa. Yeni bir araştırma bu.
Şaka bir yana, bu kuyruk sallama meselesi erkek egemen söylemin alçakça bir tezahürü olmakla beraber insanlık tarihi kadar da eski, onu biliyoruz.
Yeni olan şu: Bu veciz söz kendini yeni nesle ve yeni zamanlara uydurdukça, artık ağzımız açık, olan bitene bakıyoruz.
Kadınlardaki azgınlık ibresi fena halde yükselmiş, kendinizi koruyunuz!
Hani derler ya “Mezhebi geniş”, öyle olmuş kimi kadınlar vallahi. İş paralı sevgili bulma arzusunu da geçmiş. Şöhretli, zengin, güzel arabalı, güzel işli olması yetmiyor.
Bir de “güzel sevgilili” olunca daha da kışkırtıcı oluyor!
Yakın bir zamanda Yeşim Salkım’ın eşi Hakan Eratik’le konuştum. Bakınız, en güzel örneği kendisi veriyor:
“Zaten bekarken de dikkat çeken, ilgi gören bir adamdım ama Yeşim’le birlikte dışarı çıktığımızda kadınların ilgisini bir görsen inanamazsın...”
Bu ne şimdi Allah aşkına?
Şüphesiz bir kadın için “Benim erkeğim ilgi görür, bu da bir gurur sebebidir” güzel bir his fakat artık diyorum ya, kimi “öteki” kadınlar iyice yollarını şaşırmış!
Bu konuda iyi hissetmek pek mümkün değil galiba.
Ne zamandır bu tip kadınlarla ilgili bir çiziktireyim diyordum, bir türlü sırası gelememişti. Hakan da böyle deyince, üstüne dört bir yandan “ya bu kadınlara ne oldu böyle ya” hikayeleri duyunca parmaklarıma hakim olamadım!
Biliyor musunuz, buna “Alyans Etkisi” deniyor.
Hem sadece insanlarda değil, lepisteslerde de varmış. Onların dünyasındaki adı da “Lepistes Sendromu”.
Ayna nöronları da ilk maymunlarda keşfettiler ya zaten, şimdi de balıklar...
Bu hayvanlar olmasa biz ne yaparız bilmem.
Peki nedir lepisteslerdeki durum? Şöyle: Normal koşullarda parlak ve renkli erkek balıkları seçen dişiler, eşi olmayan “yakışıklı” balığı değil de, başka bir dişi tarafından seçilmiş, göze çarpmayan, daha az gösterişli erkek balığı tercih ediyormuş.
Aman hele bir de adam Hakan gibi eli yüzü düzgünse, lepisteslerin değmeyin keyfine.

Uyumayan Ankaralılar varmış!

Varmış varmış. Gece kuşu Ankaralılar da varmış. Turist gibi gidince ancak 1’e kadar açık mekan bulabiliyormuşsun demek! Okurum Mehmet Yalçın’ın önerilerini paylaşmak istiyorum, zira pek faydalı buldum:
· Daha bu cumartesi saat 2:30’da, Filistin Caddesi’ndeki Home Store içerisinde yer alan kulüpte eğlendik. Ben çıkarken (saat 2:30) içerisi hâlâ tıka basa doluydu.
· Hilton Oteli’nin altındaki Murphy’s, cumartesileri gece 3-4’e kadar dolu olur.
· Gaziosmanpaşa’da yer alan Hok’s. Bu cumartesi 12:00’de arkadaşlarım rezervasyonları olmasına rağmen içeri girememişler. O kadar doluymuş ve kapıda biriken kuyruğu ancak içeriden çıkan sayısına göre alabiliyorlarmış.
· Salata bir Ankara klasiği, canlı müzik ve aralarda DJ desteği ile cumartesi 4’e kadar eğlence devam eder ve içerisi hep doludur.
· Satsuma, hip-hop’tan hoşlananlar için iyi bir alternatif.
· Ankara Kalesi’nde yer alan mekanlarda da 1:30 gibi eğlence yeni hareketlenmeye başlar...

Kaş-göz yapmaca

Gelelim “Alyans Etkisi”nin sebeplerine... Bu kadınların kafalarının üzerindeki konuşma balonunda ne var? Buyurunuz:
“Mmm, adam karısı/sevgilisi tarafından seçilmiş. Bu kadın onu ilişki kurmaya değer bulmuş, dolayısıyla onda çok çekici bir şeyler olmalı, hemen kaş-göz olayına girmeliyim.”
“Yasak elmayı ısırmalıyım, dur hemen kaş-göz olayına gireyim. Şöyle acuk dekolte vereyim, elma popomu göstereyim. Ohhh. Kaş-göz yetmeyebilir.”
“Bu kadın bu adama yüzüğü bir şekilde taktığına göre bu adam zararsızdır. En azından bir kadın bu adama çok güveniyor. Sapık falan çıkmaz yani. Hemen kaş-göz olayına gireyim.”
“Ayartmak çok hoşuma gidiyor. Düşünsene nefis bir karısı/sevgilisi var ama adam bana bakıyor. Ahah, düşünsene, BANA! Kaş-göz olayına girdiğim iyi oldu, kendime güvenim de geldi şekerim!”
“Bu adam kesin çok iyi baba olur. Neticede birileri bu adamın çok iyi baba olacağını düşünmüş ki yüzüğü takmış. N’ayır, n’olamaz! Benim olmalı! Kaş! Göz!”
Kadınların belli bir yaştan sonra çok sayıda hemcins arkadaş edinememesi pek de garip değil aslında. Baksanıza lepistes değil, pirana ayol bunlar!